1

118 6 4
                                    

"HAN JİSUNG DERHAL O KIÇINI YATAKTAN KALDIR

Gözümü açtığımda aralanmış kapıdan bakan ve bana bağıran anneme baktım. Her gün illa bu şekilde kaldıracaktı beni. Anladım artık.

"Tamam anne bağırman yetmedi mi?"

"Bak Allahım bide yetmedi mi diyor. Güzel oğlum ebediyen her gün okula geç kalıyorsun. Buna rağmen bana mı söyleniyorsun? Ya kalkarsın ya da okula aç aç gidersin"

"Öf anne çok acımasızsın."

Annem kapıyı kapatıp çıkmıştı bende hemen kalkıp önce lavaboya gittim. 3 saatlik uyku sonucu moraran gözaltlarıma bakıyordum. Resmen bayılacak gibiydim. Hemen işimi halledip bide suratıma 1-2 soğuk su sıçrattıktan sonra odamda dolabımı açmış boş boş bakıyordum. Hiç özenesim yoktu ondan sadece bol ve açık mavi bi kot pantolon bide beyaz tişört aldım ve hızla giyindim. Son olarak boynuma geçirdiğim ince demir kolye ile hazırlanmıştım. Ayaklarımı sürte sürte odamdan çıktım ve mutfakta gittiğimde yaptığı tostu tabağa koyan annemi gördüm.

"Çabuk zıkkımlan şunu ve doğru okula bende işe geç kaldım zaten."

Başımla onaylayıp oturdum ve önümdeki tostu uyuşuk bi şekilde yemeğe başladım. Sanki okula geç kalmak dünyanın sonuydu arkadaş. O sırada kapının önünde ayakkabılarını giyen annemi buldu gözlerim

"Çıkıyomusun hemen?"

"Evet hemen benzin almam lazım sonrada işe gidicem eğer bişey olursa beni ara. Ne olur ne olmaz tezgaha para bıraktım. Acıkırsan bişeyler söyleyebilirsin. Bugünkü işim de biraz uzun gibi gözüküyor yani geç gelebilirim haberin olsun. Hadi ben kaçtım."

Annem acele acele çıktığına ve işinin uzun süreceğini söylediğine göre kesin yine o kel patronu ona fazladan mesai kesmiştir. Annemde ne yapsın. Kadıncağıza sürekli gece yarısı iş veriyo kendisi gidip barda takılıyor. Annemle bu konuyu konuşmam ve onu o adamdan kurtarmam lazım. Sonunda tostumu bitirmiştim. Saate baktığımda 3. ders saatinin başladığını farkettim. Sıçmıştım. Eğer Jisoo hoca benim okula onun dersinde geldiğimi görürse keserdi beni. Ondan dolayı acele olmayan bi şekilde tekrar lavaboya girdim ve dişlerimi fırçaladım. Gri ve boyadan yıpranmış olan saçlarımıda bi elden geçirdikten sonra odamın kapısının yanında duran çantayı aldım ve evden çıktım. Kapının önünde çöküp kalın tabanlı converslermi bağladıktan sonra asansörü boşverip merdivenlerden uyuşuk bi şekilde inmeye başladım. 3. dersin bitmesi için zaman kazanmaya çalışıyordum. Okulum çokta uzak olmadığından stabil adımlarda yürüyodum. Ve her zamanki gibi kulaklıklarım kulağımda müzik dinliyordum. Tam şarkıyı değiştirmek için başımı kaldırımdan kaldırdığımda çoktan okula geldiğimi farkettim ve cebimden telefonumu çıkarıp saati kontrol ettim. 3. dersin bitmesine daha 10 dakika vardı. Oflaya oflaya merdivenleri çıkıp sınıfa girmek yerime tuvalete girdim ve klozetin üstüne oturup bi bacağımı da kendime çekip bi süre telefonumla oyalandım. Çalan zili duyunca tuvaletten çıktım ve bizim sınıfa girdim hemen. Girer girmez "Selamınhello saygıdeğer arkadaşlarım." diyerek bizimkilerin yanına gittim ve bana öfkeli bi şekilde bakan tayfamı gördüm. Öldürmek istercesine bakıyorlardı resmen.

"Eeeeee arkadaşlar iyimiyiz?"

" Bilmem sence iyimiyiz Jisung? Sen kaynat dersleri biz azar işitelim. Zaten dünkü buluşmaya da gelmedin. Arıyoz arıyoz telefonunu açmıyon."

"Felix valla eve gittiğimde çok yorgundum. Odama girer girmez bayılmışım amq ondan duymadım telefonlarınızı da."

"Bidahakine üstüne atlarım ona göre dede."

"Tamam be Jeongin ayrıca dede nerden çıktı?"

"Saçların gri değil mi?"

"Susun be bi konuşmama izin vermediniz."

"Noldu Drama Queen."

"Jisung bu bizim pisikopat hoca sonraki derside almış Suga hoca yok diye ayvayı yedin sen."

Hyunjin'in lafını bitirmesiyle Jisoo hocanın girmesi de bir olmuştu. Girdiği gibi gözleriyle sınıfı inceliyen hoca beni bulduğunda bi sırıtışla konuşmaya başlamıştı.

"Ooooo Jisung bey sizde mi katıldınız dersimize. Seni bi sözlü yapayımda gör."

"Hocam valla uyuya kalmıştım yaaaa!"

...

Spor Salonu | Minsung ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin