33

55.1K 2.9K 779
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar<3

Siz: Fırat (23.49)

Yahuşuklu Komutan: Efendim (23.56)

Siz: Ne yapıyorsun?

Yahuşuklu Komutan: Oturuyorum.

Yahuşuklu Komutan: Bir sorun mu var?

Siz: Yo, bir sorun yok.

Siz: Yanına gelebilir miyim?

Yahuşuklu Komutan: Olur.

Oturduğum yatağımdan kalkıp aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı ellerimle hafifçe düzelttim. Üstümde siyah mini bir şort ve siyah bir tişört vardı. Her gece evde nasılsam bugün de öyleydim.

Odamdan çıkıp kapısını kilitledim. Parmak uçlarımda koridoru geçtikten sonra misafir odasının kapısına kadar gittim. Annem şimdiye kadar çoktan uyumuştu. Anıl ise zaten sadece yemek vakitleri odasından çıkardı. Kimseye yakalanma ihtimalim yoktu ama korkuyordum. Biri beni görse gayet de doğru anlayabilirdi çünkü. Ve şu an doğru anlaşılmak, istediğim son şey bile değildi.

Kapıya hafifçe tıklattıktan kısa bir süre sonra Fırat kapıyı yavaşça açtı. Sanırım o da ses çıkmasından korkuyordu.

Fırat kapıyı açıp yana çekildikten sonra içeriye girdim. O da hemen arkamdan içeriye girdikten sonra odanın ortasındaki tek kişilik yatağa oturdum.

"Nasılsın?" diye sordum onu inceleyerek. Giydiği beyaz tişört bütün kaslarını belli ediyordu. Altına da gri bir eşofman altı giymişti ve o da maalesef bir çok şeyi belli ediyordu. Maalesef demiştim çünkü bayağı bir korkutmuştu bu durum beni. Çünkü çok şeydi.

Büy-

"İyiyim teşekkür ederim, sen nasılsın?" diye sordu yanıma birkaç adımda gelip oturarak. Yönümü tamamen ona çevirdim ve "Stresli." diyebildim. Hemen niye stresli olduğumu sormuştu  "Neden streslisin?" diyerek.

"Bilmem, kendimi kötü hissediyorum." dediğim zaman kaşlarını anlamıyorcasına çatmıştı.

Boşver Fırat'ım anlayamazsın.

"Öylesine bir ruh hâli mi yoksa bir sebebi var mı?" demişti kaşlarının çatıklığını hiç bozmadan. Beni düşünüyor olması mutlu ediyordu. Hiç bir şey yapmasa bile derdimi sorması dahi yeterli oluyordu.

"Hem babamın gidişi hem sen... Ne bileyim, zaman istedin ama kendimizi bir anda aynı çatı altında bulduk. Çok sıkıldın mı benden? Görmek istemediğin oluyor mu?" diye sorup bakışlarımı ellerime çevirdim. Kötü bir şey söylemesinden korkuyordum içten içe. Bakışlarımı ellerimden çekip yüzüne çevirdim. Sakalları çok dikkat çekiciydi ve şu an yapmak istediğim tek şey sakallarına dokunmaktı.

"Baban bu işi iki gündür yapmıyor Elçin, sağ salim dönecektir." deyip ellerimi ellerinin arasına aldı. Aynı yatakta oturuyorduk ama aramızda biraz mesafe vardı. Fırat biraz daha yanıma yaklaşıp o mesafeyi kapattı.

"Bana gelirsek eğer... Ben hiç sıkılmadım senden Elçin." deyip yüzüme bakarak gülümsedi. Böyle bir şey beklememiştim, bana beklediğimden daha samimi davranıyordu.

"Doğru zamanın bizi bulacağını söylemiştim değil mi?"

Kafamı hızlıca salladım, sorduğu soruyu onaylayarak. Benim bu âni kafa sallayışıma gülümseyip elleri arasındaki ellerimi hafifçe sıktı.

TELEFONUNUZ BENDE KOMUTANIM/ Texting✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin