"Gel çocuğum." Hocanın seslenmesi ile kapının önünde Gökhana şaşkınca bakan çocuk Gökhan ile göz kontağını keserek sınıfa girdi.
Gökhan'ı görünce sedatta şaşırmıştı. Büyük ihtimalle Gökhan'ın bu okulda olduğunu bilmiyordu. "Kendini tanıt ve boş bı yere otur."
"Sedat ben"
"Bu kadar mı?"
"Yetmez mi hocam?" Münire hoca gözlerini devirerek "Otur hadi otur." Dedi.
Çocuk gözlerini sınıfta gezdirerek boş bı yer aradı. En son arka sırada tek başına oturan Sudeyi görüp bize doğru gelmeye başladı.
"Boş değil mi?" Oturduktan sonra Sudeye sormuştu.
"Oturdun zaten." Sude çocuğun suratına bakmadan soğukça konuşmuştu.
Sude'nin hiçbir erkekle göz teması dahi kurmaması da dikkatimden kaçmıyordu. Bunu bı ara ona sormayı aklımın bı köşesine kazıdım.
Gökhan arkaya doğru baktığımı görünce kaşlarını çatarak kafasını hızlıca sola doğru hareket ettirdi. Bu önüne dön demek oluyordu galiba.
Önüme dönüp kimse ile ilgilenmeyen inciye de bakıp canım sıkılınca başımı sıraya yaslayıp uyudum.
Tenefüs zili çaldığında çoğunluk ayaklanıp sınıftan çıktı. İnci ile Sude de kendi arasında bı konu bulup konuşmaya başladı.
Gökhan sırasından kalkıp yanıma geldi. Arkamda oturan sedata ters ters bakarak konuşmaya başladı.
"Kalk. Çetinle yer değiştir." Çetin Gökhan'ın yanında oturuyordu. İsmini duyması ile kafasını bize doğru çevirdi.
Gökhana kafa sallayıp çantamı toplarken incinin kaşlarını çatarak Gökhana baktığını gördüm.
"Bana sordunuz mu çetinle oturmak istiyor musun diye?" Gökhan sedattaki ters bakışlarını ondan çekip inceye yöneltti.
"Ne?"
"Ben oturmuyorum çetinle falan." Kollarını göğsünde bağlayıp bakışlarını dümdüz karşıya doğru dikti.
"Cidden bunu yapıyor musun şuan?" Dedim. Saçma sapan davranması sinirimi bozmuştu. Ne vardı yani sorun çıkarmasa.
"Cidden bunu yapıyorum şuan. İstemiyorum o çocukla oturmak. "
İnci dümdüz karşısına bakarken Gökhan kaşlarını çatmış inciye bakıyordu. En son sinirli bakışlarını inciden çekip bana döndü.
"Tamam otur sen burada. Arkana da çok dönme." Diyip başımın üstüne öpücük bıraktı.
"Ooo ne romantik bı ilişki." Efsun arkamızdan alayla bağırdığında sinirlensem bile yine de arkama dönüp bakmadım. Kimse ile uğraşacak takatim kalmamıştı.
***
Emir'den
Sabah Furkan'ı gördüğümden beri sınıftan çıkmıyordum. Ne olur ne olmaz. O şerefsiz beni korkutuyordu.
Ama eni sonu sürekli karnım acıktığı için öğle arasında sınıftan çıkıp kantine indim. Kendime bir tane tostla meyve suyu alıp boş masalardan birine oturdum. Sabahtan beri doğru düzgün bir şey yemediğim için oldukça aç olan karnımı doyurdum.
Kantin kalabalık olduğu için benim masama oturan bı grup kızdan da rahatsız olduğum için biraz daha acele ile tostumu bitirip masadan kalktım.
Lavaboya girip elimi yıkadıktan sonra sınıfa çıkmak için arka taraftaki merdivenleri kullandım. Bu merdivenleri pek kimse kullanmıyordu. İnsanlar genel olarak ortadaki merdiveni kullanıyorlardı. O yüzden de burası çok daha sakindi. Köşeyi dönmüş tam merdivenden çıkacaktım ki bı elin ağzımı kapatıp beni aşağı kata doğru sürüklenmesi ile neye uğradığımı şaşırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK TUTKU +18
RomancePeki ya aslında sevdiğin çocuk en yakın arkadaşının sevgilisiyse? *** "Hâlâ yüzüme bakmıyorsun yalnız" başımı yerden kaldırıp yüzüne baktım. "Neden ısrarla yüzüne bakmamı istiyorsun?" Bakışlarını elindeki sigaradan çekip gözlemin içine baktı. "Bil...