16.KAOS

6.9K 124 46
                                    

"Kalemini versene." Çantamdan kalemi alıp efsuna uzatırken sabahtan beri benden yana bir saniye dahi bakmayan Gökhana bakıyordum. O sırada elimden kalemi çekerek alan efsunla irkilerek önüme döndüm. Ödevleri yapmadığı için şimdi yetiştirmeye çalışıyordu.

Dün gece herşey çok güzeldi. Hatta ben bu ilişkiyi bı süre gizli tutmak istediğimi söylediğimde de karşı çıkmamış, sen nasıl istersen öyle olsun demişti. Ve günü çok güzel bitirmiştik.

Fakat bugün sabahtan beri bırakın sıcak davranmayı yüzüme bile bakmıyordu. Ve ben bu durumdan oldukça sıkılmaya başlamıştım.
Telefonumu elime alarak mesaj yazmaya başladım.

Seçil: Ne oluyo?

Gökhan: Ne oluyo?

Seçil: Ben sana soruyorum.

Seçil: Ne oluyo?

Seçil:  Sabahtan beri yüzüme bakmayan sensin

Gökhan: Sonra konuşalım.

Seçil: Sonra mı?

Seçil: Ciddi misin sen?

Gökhan: Teneffüste spor odasına in

Gökhan: Sana bişey sorucam

Seçil: Eğer saçma sapan bir sebepten dolayı böyle davranıyorsan

Gökhan: Saçma sapan olmadığına emin olabilirsin

Seçil: Öyle diyosan...

Eğer gerçekten bana karşı bu tavırlarının altından saçma bir sebep çıkarsa onu süründürecektim. Sevgili olduğumuz akşamın ertesi günü böyle davranmasının nasıl bir mantıklı açıklaması olabilirdi gerçekten çok merak ediyordum. Aklımdan neler neler geçmişti.

Teneffüs zili çaldığında anında sınıftan çıkmıştı. Biraz sonra arkasından bende çıkıp aşağı indim. Spor odasına geldiğimde içerde beni bekliyordu. Ben daha kapıyı bile kapatmadan aceleyle söze girdi.

"Şu senin sevdiğin çocuk varya, ne oldu ona?"

Ben bunu tamamıyla unutmuştum. Aklımdan çıkmıştı. Ama galiba o, bu detayı hiç unutmamıştı. Ona gerçeği söylesem mi söylemesem mı diye biraz düşündükten sonra ondan birşey saklamak istemediğimi fark ettim.

"Sendin o." Durdu.

Düşündü. Düşündü. Düşündü. Bı ara kaşlarını çattı. Aklından neler geçiyordu, kestiremiyordum ama gözlerimin içine bakarak uzun uzun düşündü.  En son konuşmaya karar vermiş olacak ki ağzını açtı.

"Sen uzun zamandır beni seviyordun öyle mi?" Onay verdiğim an başka bişey söyleyecekmiş gibi bakıyordu.

"Evet."

"Sen beni severken o Furkanla mı yatıyodun?"

Tamam bu detayı böyle önüme getireceğini de hiç düşünmemiştim.

"Yatmıyordum. Sadece birkaç kere takıldık. O kadar."

"Birkaç kere?" Tek kaşını kaldırırak sormuştu. Cevabını beklemeden bağırmaya başladı bile.

"Bu nasıl sevgi lan? Seçil ben sana herkesten farklı bakıyordum. Ve bu şeyin artık hoşlantının da ötesinde olduğunu fark ettim. Sana yemin ederim ki seni seviyorum diye başka bı kıza göz ucuyla bile bakmıyorum. Ama sen beni severken nasıl o piçle-"

Sözünü tamamlayamayarak gözlerini kapattı. Ellerini kafasını atarak saçlarını karıştırdı.

"Her bokun altından bu piç çıkmak zorunda mı?!" Kendi kendisini sakinleştirmeye çalışıyordu ama düşündükçe daha çok sinirleniyordu.

YASAK TUTKU +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin