15.bölüm

12 9 0
                                    

Yolculuk için herkes Minibüse bindi. Herkes yerlerine geçti. Direksiyon koltuğuna Berkan geçti. Yanına ise Cellat oturdu ve Yolculuk başladı. Yolculuk üzerinden yaklaşık on dakika geçti. Berkan, oldukça hızlı gidiyordu. Bu durumu fark eden Cellat yavaslamasını söyledi. Berkan, frene basmaya başladı ancak fren tutmuyordu.

Berkan :
- size çok kötü bir haberim var. Fren tutmuyor.

Melisa :
- Berkan, sen ne dediğinin farkında mısın ?

Herkes büyük bir panik yaşamaya başlamıştı. Berkan, zorda olsa Minibüsün kontrolünü sağlıyordu ancak belli bir yere kadardı. Berkan, Direksiyonu bir sağa bir sola çeviriyordu. Önüne bir araba çıktı ve direksiyonu sağa doğru kırdı. Minibüs uçurumdan aşağıya doğru yuvarlanmaya başladı. Herkes kemerlerini bağlamıştı ama herkes kanlar içindeydi. Yukarıda olayı gören bazı kişiler hemen Ambulans'a haber verdi. Ambulans hemen olay yerine geldi. Herkes hastaneye getirildi ve hemen Ameliyata alındı.

1 saat sonra...

Haberi alan herkes hastaneye geldi. Hastanede Aras'ın Babası Haluk bey, Ergin'in karısı Gizem hanım ve Umut'un Babası Sadullah bey vardı. Aynı zamanda Berkun, Ravza, Erol ve Meral hanımda hastaneye gelmiştiler.

Berkun :
- olay nasıl olmuş ? Haberi olan varmı ?

Haluk :
- lan senin bu şerefsiz damadın yüzünden oldu her şey. Eğer oğlum ölürse hepinizi mahvederim.

Erol :
- benim oğlum yapsaydı içeride olmazdı.

Haluk :
- kes lan sesini. Senle konuşan oldumu ?

Erol :
- kelimelerine dikkat et. Burada ki herkesin acısı var.

Sadullah :
- doğru diyorsun abi ama bir konuda yanlışın var. Bunların tek sorumlusu varsa oda senin oğlun olacak heriftir. Eğer ne olduğu belli olmayan bir minibüs almasaydı belkide böyle bir şey olmazdı.

Berkun :
- tamam. Şu anda bu konuyu tartışma sırası değil. Berkan'ın karısı Elif'e haber verdinizmi ?

Meral :
- onunda haberi var ama onu getirmedik. İki tane küçücük çocuğu var.

Ameliyathaneden bir doktor çıktı ve herkes etrafına toplandı. Herkes onun diyeceklerini dört gözle bekliyordu.

Doktor :
- size bir iyi birde kötü haberim var. Berkan'ın ameliyatı iyi geçti ve birazdan yoğun bakıma alacağız. İki gün boyunca onu müşayede altında tutacağız. Maalesef Ergin'in Ameliyatı ise istediğimiz gibi gitmedi. Başınız sağ olsun.

Ergin'in öldüğünü duyan karısı Gizem hanım yere yığılıp kaldı. Herkes başına toplandı ve kaldırarak onu sandalyeye oturdular.

Gizem :
- bundan sonra bu dünyayı size dar edeceğim. Kocam sizin yüzünüzden öldü. Allah hepinizin belasını versin.
İnşAllah sizin çocuklarınızda geberip gider.

Erol :
- ağzını hayra aç be kadın. Acın var diye susarım.

Haluk :
- Cellat, herkesin canını yakmaya devam ediyor. İnşAllah benim canım yanmaz. Yanarsa hepiniz yanarsınız.

Ravza :
- lütfen herkes sakin olsun. İnşAllah içeriden güzel haberler gelecek.

Yaklaşık yarım saat sonra yeniden doktor Ameliyathaneden çıktı ve yine herkes etrafına toplandı.

Doktor :
- Maalesef size kötü bir haberimiz var. Umut, için elimizden geleni yaptık ama maalesef başarılı olamadık. Hepinizin başı sağ olsun.

Sadullah bey, büyük bir üzüntü ile ağlamaya başladı. Erol ve Meral hanım onu sakinleştirmeye çalıştı ama hiç bir faydası yoktu.

Haluk :
- Allah hepinizin belasını versin. Sadullah bey ve Gizem hanım'ın canını yaktınız. Şu an sizlerin içi rahat ama onlar şu anda büyük bir acı yaşıyor.

CellatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin