17

104 17 16
                                    



Elimdeki makineyle küçük küçük saçlarını kısaltırken yavaş davranıyordum. Saç canım sonuçta bu e5 otoyoluna girer gibi adamın saçına girsem ne yapardım?

"Sağ kulağımın üstünde saçım biraz uzun kaldı orayı da alabilir misin canım?"

Karşımdaki erkek arkadaşım olmasaydı berberci dayı triplerine girebilirdim fakat gayet nazik şekilde "Tamam." deyip saçının o kısmını da kısalttım. Makineyi kapatırken "Bence yeter bu kadar Sehun saçını bayağı kısalttım." diye söyledim. Parmaklarını-artık- kısa saçlarının arasından geçirirken aynanın karşısında bir sağa bir sola bakındı. "İyi oldu sanki hım? Yakıştırdın mı? Hiç yakışmadı değil mi ya? Keşke kesmeseydim." O sıra gözümü devirip "Saçmalama Sehun." dedim. Şükür ki çıplak geniş omuzlarına, ferah kokusuna ve ensesinden aşağı dökülen su damlalarına bakarken ağzımdan akan suyu çaktırmadan silmiştim. Sehun'un bunu görmesine pek de gerek yoktu. "Çok yakışıklı oldun. Sıfıra vursaydın yine çok yakışıklı olurdun." Ensesine öpücüklerimi bıraktım.

Temmuz ortasında olduğumuz ve havalar hayli sıcakladığı için Sehun saçlarını kısaltmak istemişti. Bundan önceki saçı da pek uzun değildi fakat onu çok bunaltıyormuş, böyle söylemişti. Madem kestirecekti ben keseyim dedim. Sehun'umun saçlarını elin berberlerine dokundurtmazdım. Raconumuza tersti bir kere. Şaka şaka öyle birisi değilim, zaten bunca zaman anlamışsınızdır nasıl birisi olduğumu.

"Moruklar, ben çıkıyorum. Dolapta yemek var acıkırsanız ısıtır yersiniz."

"Tamam anneanne, dikkatli git."

Sehun anneannesine seslenirken ben de banyodan çıkıp mersedes hanımın yanına koşmuştum. Nereye gidecekti bilmiyordum, bir şey söylememişti.

"Mersedes hanım nereye gidiyorsunuz böyle?" Gümüş camlı gözlüklerini takmış, saçlarına fön çektirmişti. Özel bir yere gidiyor olmalıydı. "Vay çok klas olmuşsunuz mersedes hanım."

"Hahayt teşekkür ederim eniğim." Saçlarını eliyle arkaya attı. "Hiç sorma Jongin. Liseden arkadaşımın doğum günüymüş davet etti, ona gideceğim. Hayır yani anlamıyorum bunlar artık doğum günlerini nasıl hatırlıyor? Yakında doğum tarihleri tarih kitaplarına yazılıp ders olarak okutulacak. Bunlar hâlâ doğum günü kutlama derdinde. Çüşünüz yani!"

Kendimi tutamazken kahkaha attım. Bu mersedes hanım da az değildi şimdi.

"Çüşünüz gerçekten de!"

"Haydi gidiyorum ben şekerler. O Sehun'a da söyle banyoyu temizlesin tek bir saç kılı dahi görmek istemiyorum!" Çantasını koluna taktıktan sonra gitti. General gibi kadındı doğrusu.

"Sehuuuun mersedes hanımı duymuşsunudur diye tahmin ediyorum!"

Sehun'a seslenirken odasına doğru geçtim. O kadar saçını kesmiştim bir zahmet o temizlesindi banyoyu.

Kendimi Sehun'un yatağına fırlatırken gözüm, esen rüzgârla birlikte havalanan tüle takıldı. Havalar çok sıcak olsa da biraz olsun esiyordu şükür. Rüzgârın estiğini hissetmeyi seviyordum. Tıpkı tüy gibi yumuşacık geçiyordu üstümden. Rüzgârın esmesi iyice mayıştırırken gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Neyseki uykuya dalmadan Sehun yanıma gelip yayılıvermişti. Evet yayılıvermişti çünkü neredeyse yataktan düşüyordum.

"Sonunda geldin Sehun. Anneannen sadece banyoyu temizle dedi tüm evi değil."

Belimden tutup beni kendine çekerken sıkıca sarıldı. "Saçımı keserken kedi gibi etrafa dağıtmasaydın hemen gelebilirdim." Hiç oralı olmayıp, gözlerimi tavanda gezdirirken "Onu ben yapmamışımdır, yanlış görmüşsün." dedim.

sen kokuyor yüzeyi bedenimin her gözeneği | sekai Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin