Ya'saklı Bahçe

37.Bölüm ❝Ona kavuşmak❞

İYİ OKUMALAR 🤍

Çünkü bunlar yeni siparişler değildi... Bu kutularını hazırladığımız yeni siparişlerimin iptaliydi...

Hayretler içerisinde ekranda yazılanları okumaya devam ettiğimde doğru görüp görmediğimden emin olmak için birkaç kez gözlerimi kırpıştırmıştım. Nasıl ya... Ama neden? Neden herkes birden siparişlerini iptal etmeye başlamıştı ki?

"Bir sorun mu var Ecrin?"

Dolu dolu olan gözlerle acı içerisinde kafamı kaldırdığımda boşluğuma gelmişti ve hemen bakışlarımı kaçırdım. Bu halimi görmesini istemiyordum. Kendimi küçük duruma düşmüş gibi hissediyordum çünkü siparişlerimin iptal olması bana o anda çok net bir başarısızlık gibi geliyordu.

"Ecrin?" Cevap vermeyince yinelemişti. Ne yapacaktım? Ama yalan söyleyecek halim de yoktu ki... Buruk bakışlarım küskün bir tavırla suratını bulduğunda iade sebeplerini bilemesem de ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Sanırım böylesi bir dönüşe hazır olacak psikolojiye henüz sahip değildim.

"Yeni sipariş değil. Sadece iade gelmiş."

"İade mi? Nasıl yani kaç tane?"

Sertçe yutkundum. "Hepsi. Hepsini iade etmişler." Susarak şaşkınlığını yaşadığında ne diyeceğini bilemiyor gibiydi.

Az önce çıktığım bulutların tepesinden bir anda yere çakıldığımda düşüşüm sert olmuştu. Yerdeki katlı kutulara büyük bir hayal kırıklığıyla baktım, artık bir önemi kalmamıştı.

Telefonunu çıkartıp kurcalamaya başladı. "Bir sebebi olmamı. Alan insanların toplu bir şekilde iade etmesi normal değil."

Kursağımda kalan tortuyu sertçe yuttuğumda boşluğa bakıyordum. "Belki de bu işte daha fazla ilerlememem gerekiyordur, belki de artık daha fazla çabalamamam gerekiyordur."

"Ecrin..." Hayretle konuşmuştu. Ardından sessiz kaldığında kelimelerini seçmeye çalışır gibi bir hali vardı. Yavaşça yerinden kalkıp yanıma oturduğunda tadım tuzum kaçmıştı kendimi öyle çok bitkin hissediyordum ki hayal kırıklığım omuzlarıma ağırlık yaparak öne doğru düşmelerine sebep oluyordu.

"Gerçekten de böyle mi düşünüyorsun..." Suratında tatlı bir tebessüm oluşunca inanamadım. Cidden bu durumda gülüyor muydu?

"Neden güldüğünü anlayamadım."

Tebessümü daha da sıcak bir hal aldı. "Gülüyorum çünkü olaya daha farklı bir açıyla bakıyorum, yoksa nasıl ticaret adamı olabilirdim ki?"

Huh?

"Ah benim tatlı Ecrin'im..." Dedi ve şefkatle kollarını omuzlarıma sardığında Sırtımı göğsüne hapsetmişti. Kafamın yan profili köprücük kemiklerinin ortasına hapsolmuştu. Büyük avucu kafamın tepesine konduğunda yavaşça saçlarımı okşayarak güzel sesiyle tatlı tatlı mırıldandı.

"Bir sebep olsa da olmasa da siparişlerin iptal edilebilir. Bu sadece şu an yaptığın işle de alakalı değil. Reddedilebilirsin ya da işi batırabilirsin. Öyle ya da böyle sen bir çeşit ticaret yapıyorsun."

"Ama onlar benim duygularımı katarak yaptığım kokularımdı..." O kadar kırgındım ki sesim çatallaşmıştı.

"Evet, biliyorum. Senin bu işi sırf para kazanmak için yapmadığını da biliyorum her nimet sahibi keşfedilmek ister ancak Ecrin ürünü piyasaya sunduğun anda sen bir ticaret insanı oluyorsun. İşin içerisine para girdiği anda sanatından eser kalmıyor ne yazık ki..."