4.BÖLÜM: İLK NEFRET

5 1 0
                                    

Şarkının bölümle ne ilgisi var derseniz bilmiyorum birden bu bölüme yazılmış gibi geldi...

Küçük yıldız, günlerdir sersefil bir şekilde etrafta dolaşıyormuş. İçinde anlam veremediği öfkesi onu adeta derin düşüncelerin içine sürüklüyormuş. Kendisinin öleceğini bildiği bu yolda abisinin ölümüne sebep olacağını hiçbir zaman düşünmeyen yıldız, tek tesellisi abisinin ölmemesiydi. Abisini bulma yolunda ilerlerken tek bir delil bulamamış olması, onu yıldırmamış aksine daha da hırslandırmıştı. Küçük yıldız gittiği yerde bir şey bulmamaya o kadar alışmıştı ki her gittiği yerden eli boş dönerim diye korkuyordu. Bu sefer gittiği yerde onu heyecanlandıran bir şey bulmuştu. O kadar mutluydu ki ne yapacağını şaşırmış durumda elindekine bakakalmıştı. 

EYLÜL'ÜN KAÇIRILDIKTAN SONRASI

EYLÜL'DEN 

Önümde duran yemeklere uzun uzun baktım ancak iştahım yoktu. Sadece yemeklere bakıyor, elimi uzatmıyordum. Araz bu durumu fark etmiş olacak ki tabağıma benim için yemek koyuyordu. "Baktı benim koymak gibi bir niyetim yok ben koyayım dedi herhalde."  Diyerek kendim duyabileceğim şekilde fısıldadım. Araz yerine otururken bana kaş göz işareti etti. Kaşlarımı çatarak ona bakmaya devam ettim. 

"Bir kere de kaşın gözün ayrı oynamasın." Dedim. Araz gülerek bana doğru eğildi. Gözleri dudaklarıma kaysa da hemen kendini toparlayıp geri çekildi. Bu yaptığı anlamsız hareketle boş boş bakmaya devam ettim. 

"Daha demin kendi kendine fısıldadığın için kaş göz etmiştim Eylül." Dedi yemeğini yemeye başlarken. Hayatımda ilk kez şuan yerin dibine girmek istemiştim. Nasıl kulağı vardı da benim fısıltımı duymuştu anlamıyordum. Gözlerimi üzerinden çekmemiştim. Bunun farkında olmasına rağmen bir şey demeyip sessizce yemeğini yemeye devam etmesi akıl sağlığımla oynamaya yetiyordu. 

"Ne yani kendi kendine fısıldamakta mı yasak? Zaten nefes almak dahi yasaktı bu evde değil mi?!" Dediğimde Araz'ın, ilk defa gözlerinde ateşin kıvılcımlarını görmüş olmam beni biraz korkutmuştu. İnsanların, doğruları konuşunca bu kadar tepki vermelerinden her zaman nefret etmiştim. Arazda sanırım ilk nefretini benden almayı başarmıştı. Araz, sinirini benden çıkarmamak için içinde tutmaya çalışsa bile fayda etmiyordu. Beni kolumdan tutup adeta sofradan kaldırıp yere fırlatmıştı. Ben şok içinde Araz'ın gözlerine bakakalmıştım. Araz'ın gözünde ise sadece öfke vardı. Acı dolu bakışlarımla bir deli gibi Araz'ın yüzüne karşı sırıttım. Zar zor ayağa kalktım. Araz'ın öfkeli bakışları yine yerindeydi. Merakla me yapacağıma bakıyordu. Gözlerimin dolmasını umursamadım. Akmaya çok yakınken silme tenezzülünde bile bulunmamıştım. Araz'ın gözlerinde ki öfkenin bir gram bile oynamamış olmasına inanamıyordum. Nasıl bu kadar vicdansız olabiliyordu. Duvar bile karşımda duran insandan daha merhametli olduğuna eminim. 

"İlk nefretini benden almış oldun Araz bey. Gerçi senin umurunda bile değildir, kime neyi anlatıyorsam." Dedim korkmadan gözlerine bakarak. O an öfkesini yıkıp yerine, pişman bakışlarını getirdiğine şahit olmuştum. Onu duvara çarptırmıştım. Sanki pişman olmak için benim konuşmamı beklemiş gibiydi. 

Bir  daha yüzüne bakmadan arkamı dönerek salona gelip oturdum. Araz'ı, kendinin yaratmak zorunda kaldığı enkazın altında bırakıp gelmiş olmamdan mutluydum. Hak etmişti. Sonuçta canımı yakmıştı. Beni kolumdan tutarak fırlattığından dolayı kolum soyulmuştu. Ayağa kalkıp tekrar yemek yediğimiz salona geldim. Bir an az önce yaşadıklarımız aklıma gelmişti. Aklıma gelenlerle gözlerimdeki yaşları daha fazla tutamayıp bırakmıştım. Araz geldiğimde içeride yoktu. Daha yeni bahçeden içeriye girdiğinde bana baktığını hissetmiştim. Bu yüzden ona bakmadan mutfağa girdim. Buraya ilk geldiğimde benimle ilgilenen kadın mutfağı toparlıyordu. Sanırım buranın hizmetçisiydi. Benim girdiğimi görünce gülümseyen kadınla bende gülümsedim. En azından  Araz gibi sürekli somurtan birisi değildi. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Benim Küçük dünyam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin