Hafızasını kaybetmiş bir kız...
Hiç bir şey bilmeyen bir kız...
Bir aşk hikayesinden daha fazlası...
Yalanlar üzerine kurulmuş yeni bir hayat...
Sıradan değil sıra dışı bir acı, yalan, vazgeçiş...
Alarm çaldığında gözlerimi karanlık odama açtım. Bugün Cumartesi idi o zaman bu neyin alarmı böyle. Bir saniye alarm benim odamdan gelmiyordu ki.
"Eyy ev halkı kalkın artıııık ne çok uyudunuz beee."(GÖKÇE)
Yataktan kalktım ve odamın kapısını açtım.
"Cidden mi hala evin müzik sistemine bağlanıp alarm sesi mi açtın. Saat kaç? Niye burdasınız ya? UYUMAK İSTİYORUUUUM!"(TUNA)
"İkizime katılmak sureti ile yatağıma dönüyorum iyi uykular."(TUANA)
"Ulan kalkın lan. Hadi hazırlanın pikniğe gidiyoruz."(AKIN)
"Kime giriyoruz?"(CANSU)
"Girmiyoruz Cansu gidiyoruz. Pikniğe gidiyoruz hadi kalkın."(AKIN)
"Ne pikniği ya hafta sonu hafta sonu? Allah Allah."(CENK)
"Tabi paşam zaten hafta içi gidicektik pikniğe. Salak mısın olum sen? Cenk uyansana kapıda uyuyorsun ya. Pardon Savaş amcacığım kusura bakmayın."(ALP)
Savaş mı amca? Piknik mi? Ne oluyor amk ya? Üstüme aldırmadan odadan çıktım ve ne olduğunu anlamak için aşağı indim. Altımda kareli pijama altı vardı. Üstümde ise hiç bir şey. Saçlarım dağılmış ve sesim kalındı şu anda. Merdivenlerden indim ve onları gördüm. Yani herkesi.
"Tövbe estağfurullah. Tuna oğlum ne bu hal?"(DENİZ)
"Hani yeni uyandım ya baba. Normal bence. Genelde böyle uyanmıyoruz."(TUNA)
Omuzuma bir kafasını yaslayınca hafif dönüp Cansu'yu gördüm.
"Tuna haklı dayı ne oluyor?"(CANSU)
"CANSU!"(BATUHAN)
"Allah kahretsin kulağımı bıraktım şuraya ne olduuuu?"(CANSU)
"Cansu git üstünü değiştir sizde çocuklar hadi hazırlanın ya on kez söyletmeyin. Aaa yeter."(BATUHAN)
"Reis son noktayı koydu en iyisi gitmek yürüyün lan. Ağzımıza sıçmadan."(TUANA)
"TUANA KÜFÜR ETME!"(CANSU)
Kulağımı tuttum ve Cansu'dan uzaklaştım. Sonra halama döndüm.
"Bunu çığırtgan olarak mı doğurdun gözünü sevdiğim ya. Bu nedir ya."(TUNA)
Cansu ya döndüm.
"La bebe senin o dilinin bir düğmesi neyn yok mu la!"(TUNA)
Dudaklarını bir birine bastırıp yukarı kaçtı. Arkasından da Tuana gitti. Bende söylene söylene yukarı çıkıyordum.
"Bu nası ses la! Allah sadece ses olarak yaratmış. Gurban olduğum ya."(TUNA)
Odama girdim ve siyah bir kargo pantolonu gibi görünen eşofmanla sıfır kollu siyah bir tişört giydim. Gözlüğümü gözüme taktım. Sigaram ve telefonumu cebime attım 4X4 ümü alacaktım. Onunda anahtarını cebime attıktan sonra dışarı çıktım. Nerden çıkmıştı şimdi piknik ki? Hayır nedir yani? Benle aynı anda Tuana da odasından çıkmıştı. O da sportif giyinmişti. Siyah bir crop ve ten rengi bol bir eşofman gibi bir şey.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
