#BAŞ BELALARI#

32 3 1
                                    

Cansu

  Kendimizi tanıttıktan sonra üçümüzde sıralarımıza geçmiştik. Derse odaklanmaya çalışıyordum ama  pek başarılı olamadım. Arka sırada oturan ve gözlerini bize dikmiş olduğunu tahmin ettiğim çocuk dikkatimi öyle bir dağıtıyordu ki. Toparlamam imkansızdı. Kendimi toparlamaya ve çocuğu düşünmemeye çalıştıkça daha da batıyordum. Ben düşüncelerimde boğulurken arada 25 dakika geçti zil çalmak üzere idi. Belki de beni tanımaz. Ya da görmezden gelir ki bu çok güzel olurdu. Ya da bu ders sonsuza kadar sürerdi. Ama zilin çalması ile benim umutlarım kara bulut oldu. Şimşeği ile de beni çarptı. Çocuk zilin ilk notası çaldığı an kalkıp yanımıza gelmişti. Bu ne hız yiğidim. Kalkmak istediğimde önüme geçti.

"Vay vay vay defolu yarışçı naber?"(KIVANÇ)

Sessiz kalıp kafamı aşağı eğmiştim.

"Ağlak şeytan senden naber?" (TUANA)

Tuana'nın dediği şeye istemsizce kıkırdamıştım.

"Doğru konuş"(KIVANÇ)

"Alındın mı? "(TUANA)

"Sen kimsin be o****"(ALEV)

Bunu diyen kız kesinlikle dememeliydi. Tuana'yı 18 yıldır tanıyordum hafıza kaybının onda değiştirmediği şeylerden biri de buydu. Tuana kendine ve çevresine küfür edilmesinden hoşlanmazdı. Tabi ki her insan böyledir mutlaka ama Tuana aşırı tepki gösterir.

"Hayatının en büyük hatasını yaptın."(CANSU)

"Hadi ya kime göre, neye göre?"(ALEV)

"Tüm dünyaya göre kızıl cadı."(CANSU)

"Benimle düzgün konuş bücür."(ALEV)

Ben onu üstü kapalı uyarmıştı anlamayan oydu.

"Ya Allahsen bir defolup git."(CANSU)

"Ya bak sen şu küçük sürtüğe."(ALEV) 

Tuana'ya baktım. Bir insan eğer gözlerinden ateş edebilseydi kesinlikle şu an bu kız alev alev yanardı.

"Tuana sakin ol lütfen."(CANSU)

Beni duymuyordu ayağa kaktığı gibi kızın saçlarından tuttu. Kızın canı her halde çok acıyordu ki dengesini kaybedip yere düştü. Sırt üstü düşmesini fırsat bilen Tuana karnına çıkıp kızın suratına bitmek bilmeyen yumruklar attı. Kız nereden bulduğunu anlayamadığım bir aralıkta Tuana'yı üzerinden attı. Ayağa kalkıp biraz uzaklaştı. Hain bir kurt misali bekliyordu Tuana'nın ona saldırmasını. Tabi olan oldu Tuana kıza doğru yürüdü ve bir yumruk salladı. Ama kız bu yumruktan kolay bir şekilde kurtulup Tuana'nın omurilikte dediğimiz sırt kemiğine dirsek attı. Haliyle dengesini kayıp eden Tuana yere kapaklandı. Kız ise Tuana'nın taktiğinden gidip Tuana'yı ters çevirdi, karnına oturdu ve yumruklamaya başladı. Belli bir süreden sonra yorulmuş olacak ki hareketleri yavaşladı. Ama korkutucu olan Tuana gayet iyi idi. Kızın hareketlerinin yavaşlamasından faydalanıp kızı üzerinden attı. İkisi de ayağa kalktı. Bekliyorlardı. Toparlanıyorlardı. Ama bu sırada hocaya haber vermek için sınıftan çıkmaya çalışan herkes ya Tuna tarafından ya da yarışı kaybettiğim çocuğun arkadaşları tarafından durduruluyordu. Kimsenin kavgayı ayırmama nedeni ise eğer bu denli büyük bir kavgayı ayırmaya çalışırlarsa alacakları darbe ağır olur. 

BAŞLANGIÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin