Bu dünyada gülmek istiyorsan ya kaderin güzel olacak ya da kafan.
Ateş
Bazen sadece gerçekleri bildiğini görmek istiyorum. Ama hayır o hiç bir şey bilmiyor. Ve bu benim canımı yakıyor. Neden beni hatırlamıyordu anlamıyorum. Tanımamış mıydı? Neden?
Aslında ayrılalı çok olmamıştı sadece 5 yıldır görüşmüyoruz onu Barın ile tanıştırdığımdan beri görüşmüyorduk. Onu, Barın ile tanıştırdığım ana her gün lanet etmiştim. Aslında hiç yapmamam gerekirdi. Ama neden? Yani neden bu şekilde düşünyordum. İki arkadaşımı tanıştırmıştım hâlbuki. İçimde ki kendime olan bu öfke nedendi hiç anlamamıştım.
Bugün ben yaralı bir kız dedikten sonra bir anda bayılmıştı. Neyi var bilmiyorum ama üzülüyorum bu duruma. Aslında böyle biri değilim. Umurumda olmaz başkaları. Alev, Murat, Berk ve Kıvanç dışında kimse umurumda olmaz. Fakat o kız umurumdaydı. Ve bu bendeki değişimi canım kardeşimde fark etmişti. Sinirli bakıyordu bana.
Tuana bayıldıktan sonra ikizi onu kucağına aldı ve takıldığı diğer çocuklarla beraber sınıftan çıktılar. Arkalarından gitmek için harekete geçmiştim ama Kıvanç kolumu tutup gitmemi engelledi. Kardeşimi tanıyordum beni çok korurdu. Sanki büyük olan oymuş gibi. Ve kesinlikle bende onu korurdum onu düşünürdüm. Ben onun için çok şeyden vazgeçmiştim sanırım bu listeye yeni bir şey daha eklenecek.
Tuana'dan hoşlanmaya başladığını hissediyordum. Bu iğrenç bir durumdu. Ne biliyim ondan hoşlanmıyordum ama kardeşimin de hoşlanmasını istemiyordum. Sanki tamamen yalnız kalması gerekiyormuş gibi hissediyordum. Zaten o Azat denen herifi de uyarmıştım ona yaklaşmaması için ama onun varlığını bile unutmuş gibiydi. Alev'i de durdurmak kolay olmamıştı. Kıvanç'ın ondan hoşlanmaya başladığını bir ben fark etmemiştim. Alev de fark etmişti ve kıskanıyordu eh haliyle Tuana'ya saldırıyordu. Ayrıca okuldaki çoğu erkekte sıkıntılıydı. Kıvanç'ta ona tuhaf bakıyordu yıllar önce Barın'ın baktığı gibi. Peki neden bunlar beni ilgilendiriyordu? Bana neydi? İşte bu sorulara bir cevabım yoktu. Malesef yoktu. O kadar düşünceler dalmıştım ki çalan zil beni irkiltmişti. Tabi bu Kıvanç'ın gözünden kaçmamıştı.
"Ateş ne düşünüyorsun. Yoksa o kızı mı? Merak etme elbet bir sorunu vardır. Senin yüzünden falan olduğunu düşünüyorsan diye diyorum yani. Hem sen bir şey yapmadın ki."(KIVANÇ)
"Belki de gerçekten hamiledir."(ALEV)
"Saçmalama Alev kız hamile falan değil."(BERK)
"Nereden biliyorsun gizem küpü."(ATEŞ)
"Biraz araştırdım kız önceden pek iyi biri değilmiş. Vücudu bazı şeylere alışmış ve bağımlılık göstermiş. Ve 1 yıl önce bir kaza geçirmiş kazadan sonra hafızasını kaybetmiş ailesi dışında hiç bir şey hatırlamıyormuş. Ne kullandığını da unutunca bedeni her bu şeyi istediğinde bayılırmış. Böyle gençler yani kısaca kızımız hamile değil bağımlı ama hatırlamıyor."(BERK)
Demek o yüzden hatırlamıyor beni. Vay be neler yaşamış kız. Peki bu çocuk bunca şeyi nereden öğrendi.
"Sen bunları nereden öğrendin?"(KIVANÇ)
Yine benden önce davrandı.
"Orası bana kalsın lidercik."(BERK)
Aslında istesem bende öğrenebilirdim ama istemedim. İstemedim mi? Yoksa öğreneceklerimden mi korktum?
"Off ya neden hep bunlar bulur beni?"(KIVANÇ)
"Kim bulmuş seni kardeşim."(ATEŞ)
"Hepsi deli kardeşim hepsi deli."(KIVANÇ)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞLANGIÇ
ChickLitHafızasını kaybetmiş bir kız... Hiç bir şey bilmeyen bir kız... Bir aşk hikayesinden daha fazlası... Yalanlar üzerine kurulmuş yeni bir hayat... Sıradan değil sıra dışı bir acı, yalan, vazgeçiş...