Kara (Gerçek Ailem)

Zor Seçim

***Gölgenin intikamı: Hayat İhanet ve aile Bağları***

---

Sabaha kadar spor yaptım. Daha sonra eve dönüp askeri kıyafetlerimi giydim. Başıma haki yeşili penye salımı taktım. Karargaha geçtiğimde albayın postası geldi ve beni ve timi albayın beklediğini haber verip gitti.

Hızlıca timin kaldığı odaya gittim. Aren hariç hepsi bu odada kalıyorlardı. Yandaki demir solaba hızlıca vurmaya başladım.

"Koğuş kalk kalk kalk, iki dakikanız var. Herkes albayın odasının önünde olacak."

"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM."

Hızlıca albayın odasına gittim, tim bir dakika sonra peşimden geldi. Albay hızlıca konuşmaya başladı:

"Bir grup öğretmen ve öğrenciler teröristler tarafından esir alındı, onları kurtarmalısınız. Herkes ailesiyle vedalaşsın."

"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM."

Hızlıca dışarı çıktım, Sevim Hanıma bir süre yurtdışında olacağıma dair bir mesaj yazdım. Daha sonra yanıma Aren geldi:

"Vedalaşmayacak mısın?"

"Yurtdışında olduğuma dair kısa bir mesaj yazdım, yeter."

"Ya sana bir şey olursa, yurtdışında mı oldu diyeceğiz?"

"Evet öyle diyeceksin ve benim sırrımı mahşere kadar saklıyacaksın. Eğer birine söylersem, yani ölsem bile söylersem seni asla affetmem. Şimdi kim ile vedalaşıyorsan vedalaş asker."

"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM."

Hızlıca yanımdan ayrıldı. Ben de hemen manevi babamı aradım:

"Alo babacığım, nasılsın?"

"İyiyim kızım, biliyorsun iş güç, sen daha iyi bilirsin. Ne oldu, bir sorun mu var?"

"Yok, zaten olanları duymuşsundur. Onlara altın temsilde bir şans verdim, onlar ayakları ile geri ittiler. Bir daha şans yok, ben seni görev var, hakkını helal et diye aramıştım."

"Helal olsun kızım, sende hakkını helal et, sağ salim gelmen dileğiyle."

"Görüşürüz baba, Allah'a emanet ol."

"Sende deli kız, sende Allah'a emanet ol."

Telefonu kapattıktan sonra hangara gittim ve üzerimi değiştirdim. Tam teçhizat hazır oldum. Helikopter alanına gittiğimde tüm timin hazır olduğunu gördüm. Hızlıca yanlarına gittim ve sıraya geçtim. Daha sonra albay geldi ve bağırdı:

"DİKKAT!"

"HAYALET TİMİ! Bir Binbaşı, bir Yüzbaşı, iki Üsteğmen, bir Teğmen ve bir Asteğmen ile emir ve görüşlerinize hazırdır, Komutanım."

"Rahat olun askerler, önce birbirinize, sonra Allah'a emanetsiniz."

"HAYALET TİMİ, HELİKOPTERE BİN!"

Hızlıca helikoptere bindiler, bende albaya selam verip en son helikoptere bindim. 45 dakika sonra istediğimiz konuma ulaşmıştık.

Oraya vardığımızda sadece bir bina vardı. Hızlıca menzil aldık ve beklemeleri gerektiğini söyledim. 15 dakika sonra hareketlenme oldu. Dışarıda bir grup sivil ve askerin başında silah dayalıydı, arkalarında ise teröristler vardı. Hızlıca etraflarını sardık ama o sırada bizim de anlamadığımız bir şekilde etrafımız sarıldı, daha sonra teröristlerin başı bağırmaya başladı:

"Asker, asker, kendinizi çok mu akıllı sanıyorsunuz? Şimdi size bir şurup: Bu esirlerin hepsini şimdi öldüreyim mi, yoksa sadece birini mi esir alayım?"