Bende isterdim ismim ile sevilmek

1K 34 14
                                    

**Bir Gece Ansızın: Aile İlişkileri, Dövüşler ve Gizemli Kimlikler**

---

Aden'den dosyaları başına oturalı 3 saat olmuştu. O sırada kapım çaldı ve "Gel" dedikten sonra içeri Aren geldi. Ben de şu cevabı verdim:

"Hoş geldin, üsteğmenim. Bir mazurâtımız mı var?"

Yani anlayacağınız, onu resmi bir dille karşıladım ve sadece onun kim olduğunu belirtmek istedim. Daha sonra o konuşmaya başladı:

"Aden, sana çok ağır şeyler söyledim, fakat beni anlamanı istiyorum. Geçmişim çok iyi değil. Ne kadar iyi bir anne-babaya sahip olsam da, o kız bizim hayatımızı bitirdi. Hala sana tam olarak güvenemesem de, sana karşı haksızlık yaptığımızı düşündüm. Belki de gerçekten dediğin gibi vatanına ve milletine aşık bir askersindir. Belki seninle çok yakın olamayız ama daha sonra yaptıklarımdan pişmanlık duymak istemiyorum. Zaten eğer sen bizim dediğimiz gibi biriysen, elbette sonunda ortaya çıkar. Senden bir şans istiyorum."

"Normalde olsa sana bu şansı tanımazdım, ama biz askeriz. Yarınımız belli değil, o yüzden sana bir şans veriyorum. Ama senin için son şans, bir daha affetmem."

"Pekala, pekala. O zaman normal bir arkadaş gibi olalım, birbirimize laf sokmayalım. Askeriyede zaten komutan veya askeri ilişkimiz olacak. Görüşmek üzere. Ha, bu arada numaranı versene."

Hızlıca numaramı verdim ve onu dışarı çıkardım. Daha sonra düşünmeye başladım: Ya oyunu oynuyorsa, ya da gerçekten beni sevmediyse. Neyse, umurumda değil. Hayatım nasılsa öyle devam edecek, bana bir etkileri olmayacak. Akşam saat 5 olmuş, albaydan izin alıp hızlıca karargahtan çıktım ve eve vardım. Aren olduğunu gördüm, hızlıca kapıyı açtım ve Aren konuşmaya başladı:

"Merhaba, ben şey için aramıştım. Seni annem akşam yemeğine çağırıyor. Baba tarafından akrabalar gelecekmiş, tanışmanı istiyor. Biliyorum biraz erken ama işte, annem dinlemiyor beni. İlle de gelecek, ikna et, getir dedi. Ben de yapacak bir şey bulamadım, seni aradım. Gelir misin?"

"Dediğin gibi, daha çok erken. Madem gelmişler, boşuna gelmiş olmasınlar. Gelirim, akşam saat 8.00 gibi. Hoşça kal."

"Hoşça kal."

Saate baktığımda saat 7'ydi. Hızlıca giyindim, oraya varmam bir saatimi alırdı. Yola çıktım, eve geldiğimde zile bastım ve beklemeye başladım. Bir hizmetli kapıyı açtı ve bana şöyle dedi:

"Hoş geldiniz. Aden Hanım, herkes sizi salonda bekliyor."

"Ne hanımı, abla. Şu zamana kadar saygı görmemişiz, şimdi mi göreceğiz? Sen boş ver, ben kızım de. Aden de, ne dersen de."

"Tamam kızım, ben senin çantanı alayım istersen. Herkes içeride seni bekliyor, biraz kalabalık bulabilirsin."

Hızlıca içeri girdim, beklediğimden daha çok kişi vardı. Dört tane babama çok benzeyen adam, dışından babam demesem de o adam benim babamdı. İçimden "o bey, şu bey" diye bahsetmek istemiyordum. On iki tane genç oğlan çocuğu, dört tane de birbirinden güzel annem yaşlarında kadın, büyük ihtimalle dört tane olan yengem. Aralarından sadece Hakan ve Enes kuzenlerim bana cevap verdiler.

Herkes bir köşeye oturdu, ben de bir köşeye oturdum ve konuşmaya başladık. Büyük ihtimalle kuzenlerin şaklabanlığına olan Berat konuştu:

"Ee, ne yapalım? Bence DC oynayalım."

Oradan Pamir atladı ve şöyle söyledi:

"Kaç yaşına gelmişsin hala oyun oynayalım diyorsun, ama gene de bana uyar, oynayabiliriz. Hem Aden'i daha iyi tanırız."

Kara (Gerçek Ailem) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin