vapmir

222222

"Benim kanım dünyanın her yerinde yok. Babam çok önemli ve soylu bir ailenin tek çocuğudur. Yani bu soyun devamı için babamın çocuklarının olması gerekir. Böylece bir başka soylu aileden annem ile tanışır. Ben dünyaya gelirim ve annemin kanı ile babamın kanı bende birleşir. Böylece dünyada en nadir görülen kana sahip olurum. "

"Vay be bu filmlerde vampirlerin kan emdiği insanlardan biri olduğunu gösterirdi. Yani sen bir vampirden mi kaçıyorsun. Ve o adamlar bir vampir mi? "

"Hayır yani evet gibi.. Hani masallarda  birbirine düşman olan 2 vampir türü var ya. Onlardan iki genç birbirini sevmiş ve ikiside ailelerinden kaçmışlar. Ve oğulları iki vampir türünü barındıran bir melez. Ve asıl sorunu ise bu melez vampir sadece benim kanımı içebiliyor. "

"Ee diğer vampirler aynı kanı içmiyor mu? Onlarla aynı kanı içsin? "

"Hayır. İşte vampirleri birbirinden ayıran özellik. Diğelim ki X vampiri Z kanını içiyor. Ama diğer tür olan Y vampiri Z kanını içerse zehirlenir ve ölür. Yani bütün vampirler aynı kanı içemez.. "

"Hmm.. Peki annen ve baban seni koruyamaz mı? "

"Onlar... Beni almaya gelen ajanlar tarafından bu sabah öldürüldüler.. "

Karl başını eğip kucağında oynadığı ellerine baktı.

"Ben.. B-ben çok üzgünüm.. Bunu sormamalıydım.. "

"Sorun değil.. Asıl sorun şimdi nereye gideceğim.. "

"Ah.. Okulda kalsan? "

"Nasıl? Yurtta mı? "

"Evet.ben seninle kalırım aynı odada. "

"Oh... Beni bulurlarsa-"

"O zaman düşünürüz bunu. "

George elini Karl' ın  yanağına koyup kendisine bakması için, kafasını kaldırdı. Sonra Karl'a sıkıca sarıldı. Karl ise bir arkadaşı olmasının mutluluğuyla kollarını George sardı.

Ertesi gün Karl' ı yurda kaydettiler. Sıra George'a geldi.

"Annee lütfeeen"

"Neden yurtta kalmak istiyorsun George? "

"Bende arkadaşlarım gibi büyüdüm anne! Ben 11. sınıfım! "

"Ahh... Pekala baban işten gelir birazdan gidersiniz okula"

"* fısıldayarak * yes be"

"Efendim? "

"Yok bişey. Ben eşyalarımı hazırlayayım"

George yurttaki odasına girdi ve 4 yataktan birine yattı. Yataklar ranzaydı ve George'un üstünde Karl yatıyordu.

"Anneni ikna etmek kısa sürdü sanırım? "

"Evet. Ona büyüdüğümü göstermem gerekiyordu. "

Kıkırdadılar ve tam o sırada kapı açıldı. İçeri lacivert bereli bir çocuk girdi.

"Selam! Yeni geldiniz sanırım? "

"Evet. Ben George ve bu Karl"

"Ben Alex ama bana Quackity derler. Ve bizimle kalacak diğer-"

Kapı yine açıldı ve içeri uzun boylu sarı saçlı biri girdi. George'un gözleri onda kalmıştı.

"Ah bu da Dream gerçek adı Clay ama ona herkes Dream der. "

"Ah demek sende yurtta kalıyorsun George? "

"Dream sen... Sen yurtta ne zamandır kalıyorsun? "

"Hiiç. Geçen yıldan beri. Ve bunu yeni mi öğreniyorsun? "

"Bilmiyordum... "

"Siz tanışıyor musunuz? "

"Evet Kity bu sana her gün anlattığım George"

"Oha enişte her yerde ünlüsün sen. "

Dream ona sinirli gözlerle bakıp yatağına yattı. Karl ise sadece yatağından başını çıkarmış olanları izliyordu. George gözlerini devirdi ve yatağına yatıp telefonuna baktı. Saat 10du ve yarın okul vardı.

"Eee hangi sınıfa gidiyorsunuz? "

"Ben ve Karl 11-Cdeyiz"

"Tühh ben 11-A ve Dream'i biliyorsunuzdur"

"Tenefüslerde illaki buluşabiliriz"

"Evet... Ayrıca kaç yaşınızdasınız. "

"Ben 16"

"Bende 16"

"Aa en küçüğümüz benim haha. Dream 17 ve ben 15"

"Erken ni başladın? "

"Evet.. Karl' dı adın değil mi? "

"Evet.. "

"Pekala artıık uyumalıyız"

"İyi geceler"

"İyi geceler"

Bir süre sonra hepsi uyudu.