"Tamam. İyi yolculuklar. "
"Ne dedi ne dedi?! "
Dream telefonunu kapatıp yatağına oturdu.
"Sapnap ve annesi otobüsteymiş. Tam da düşündüğümüz gibi. Karl korumalarla birlikte araba ile yolculuk edecek. "
"Umarım korumalar Karl'a kötü davranmaz. "
Dream, George'un sırtını sıvazlayarak konuştu.
"Umarım.. "
Sapnap ile yaptıkları plandan sonra eve gelmişlerdi. Gün boyu hareketsizlerdi.
"Neye bakıyorsun. "
George telefonunu göstererek:
"Karl ile tanıştığımızda çektiğimiz saçma fotoğrafları. Her ne kadar saçma desekte.. Bir anısı oldu.. "
"George bu kadar üzülme lütfen. Birazdan telefonları almaya gelecekler. Neden modunu yükseltecek şeylere bakmıyorsun? "
George cevap vermedi. Telefonundaki fotoğraflara baktı sadece. Dream ise onu kendine çekti ve yattı. Şimdi beraber Dream'in yatağında uzanıyorlardı.
Kapı çalınıp içeri giren bedenle Dream ayağa kalktı.
"Telefonları toplayacakmışım. "
George elindeki telefonunu Quackity'e verdi. Dream'de masadaki telefonu ona uzattı. Böylece telefonlar ellerinden gitmişti. George, Dream'e sıkıca sarılarak kafasını onun boynuna gömdü. Dream'de onun sarılışına karşılık vererek uyudu.
(Sabah olur)
"Hadi be! Bi uyanamadınız?! "
"Ben uyanığım ama George bana sıkıca sarılmış ve şuan kalkamıyorum. "
"Okula geç kalan ben olmayacağım? "
Quackity odadan çıktı. Dream ise derin bir nefes verdi. Tam o sırada belli belirsiz bir cızırdama duydu.
"Ne oluyo-"
Tekrar ama daha yüksek seste bir cızırtı duyunca yataktan kalktı. Tabi onun hareketiyle George uyanmıştı.
"Dream? "
Dream çantasındaki telsizi çıkardı. Telsizden sesler geliyordu. Tuşlarını kurcaladıktan sonra ses daha anlamlı geldi. George ona anlamazca bakıyordu.
"Dream orada mısın? George? Quackity!? Hey!?!? Orada biri var mı?! "
"Evet Sap! Seni duyabiliyorum. Nerdesin? "
"Ben eve vardım. Telefonun yanında değil mi? "
"Hayır telefonlar alındı. Annen orada değil mi nasıl rahat konuşabiliyorsun? "
"Annem kan almaya gitti. Karl'ın yanına.. "
"Pekala... Seni oradan nasıl buraya getireceğiz?.. Daha Karl ile hiç görüşmedin değil mi? "
" Evet. Karl'ı göremedim. Ama ben kan içtikten sonra annemin iş toplantısı olacak. Korumalar dan birisi onunla gidecek. Ben diğerini bir şekilde buradan uzaklaştırırım. Ve Karl ile konuşurum. Ayrıca oraya Fundy ve Foolish ile gelebilirim. "
"Onlar kim? "
"Kuzenlerim. Onların burada olduğunu az önce annem söyledi- "
Bir anda Sapnap'ın sesi kesildi.
"Sap? Sapnap orada mısın? "
"Karl. Karl'ın sesini duyuyorum... O acı çekiyor! "
Sapnap titrek sesle konuştu.
"Pekala Sapnap.. Sizi en kısa sürede çıkaracağım oradan lütfen dayanın. "
"Annem geliyor hoşçakal. "
"Görüşürüz."
Dream telsizi kapayıp arkasını döndü.
"Karl ya dayanamazsa... "
Yatağa kalkıp George'a sarıldı.
"O güçlü.. Dayanır. Senin için dayanır. "
Bir süre sarıldıktan sonra Dream ondan ayrılıp üstünü değiştirdi.
"Bugün nöbet sırası bende, değil mi? "
"Evet sende. "
Dream kapıyı açmadan önce arkasını döndü.
"Lütfen daha fazla üzülme. "
Sonra da okula gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vapmir
General Fictiondünyada tek özel kanı olan Karl ve o kana ihtiyacı olan Sapnap //tamamlandı//