"Evet çıktı hastaneden. Eve yeni geldi"
"Ohh rahatladım. "
"George nasıl? "
"Merak etme o iyi. Sen Foolish'in, numarasını atar mısın? Onunla konuşacağım. "
"Pekala hoşçakal. "
"Görüşürüz."
Sapnap ile konuştuktan sonra telefonu kapatıp Quackity'e verdi Dream. Quackity ise telefonları yurt görevlisine vermek üzere odadan çıktı.
"O iyiymiş George. "
"Karl orada kaldıkça rahat olamayacağım. "
Dream iç çekip yatağına yattı.
Onlar orda öylece dururken o sırada Sapnap Karl'ın odasına ilerliyordu.
İçeri hızlıca girip kapıyı kapattı. Yatakta yatan Karl' a baktı. 'Tıpkı masallardaki prensesler gibi uyuyor' aklından geçenlerle büyülenmiş gibi ona bakıyordu.
Yatağın yanına yere oturdu. Karl'ın elini tuttu ve fısıldadı:
"Buradan seni çıkaracağım. Bunu haketmiyorsun... Ben kurtulamasam bile sen kurtulacaksın. "
Gözleri onun yüzünü incelerken dudaklarında takıldı. Onu öpmek istiyordu. Bir an kafasını iki yana salladı ve ayağa kalktı.
"Ben kim oluyorum da onu öpüyorum? "
Arkasını döndü ve kapıyı açacakken duraksadı. Yeniden Karl' a dönüp dudaklarına kelebek öpücük kondurup odadan ayrıldı. (Oh be. Karlnap bize bir belirti verdi)
Dream'lere dönelim:
"Her şey benim suçum?! Her şey benim suçum??!! "
"Hayır Q hayır... Senin suçun yok"
"Ama Wilbur.. "
"Wilbur sen git ben onunla konuşacağım. "
Wilbur ayağa kalktı iyi akşamlar dileyip kafeden ayrıldı. Saat 20:10du ben Dream Quackity ve Wilbur kafede buluşmuşlardı.. Bir süre Wilbur'a Sapnap ve Karl'ı anlattı ikili. Şimdi ise Wilbur gitti ve ikili baş başa kaldı.
"Bak Quackity.. O akşam herkes sarhoştu. Sen bile ne gördüğünü anca hatırlıyorsun. Ayrıca Karl her türlü bunu yaşayacaktı. Hatayı kendinde arama(çünkü hatay Akdeniz bölgesinde 🙃)"
Böylece biraz daha oturduktan sonra yurda döndüler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vapmir
General Fictiondünyada tek özel kanı olan Karl ve o kana ihtiyacı olan Sapnap //tamamlandı//