Bu duygu da neyin nesi?

32 2 0
                                    

Onur sonunda biraz sakinlemiş görünüyordu. "Şimdi yanına gidebilirim sanırım" diye düşünerek usul usul Onur'un oturduğu banka yaklaştı Leyla. Onur dalgındı, Leyla gelip de bankta yanına oturana kadar onu fark etmedi. 

LEYLA: Onur..

Onur Leyla'ya baktı, gözleri kıpkırmızı olmuştu. Bir anda Leyla'ya sarılıp ağlamaya başladı. O ağladıkça Leyla'nın da gözleri doluyordu ama ne olduğunu sormaya da korkmuştu. Babasının aradığını ve bu sefer bir sorun olduğunu tahmin ediyordu ama konuyu açacak cesareti de yoktu. Onur'un saçlarını okşadı, bilindik güzel bir koku geliyordu Onur'un saçlarından burnuna. Leyla'ya çocukluğunu hatırlatan sıcak, mutlu bir koku. Saçlarını koklayıp okşamaya başladı Onur'un. Onu sakinleştirirken kendini de sakinleştiriyordu bir yandan, Onur'u ilk kez böyle görmüştü ve korkuyordu. Onur hep neşeliydi, en zor günlerinde onların yüzüne gülümsemeyi yerleştiren kişi hep Onur'du şimdiye kadar. Ne olmuştu da bu kadar üzülmüştü? 

Onur yavaş yavaş toparlandı, eliyle acele acele gözyaşlarını silerek denize doğru çevirdi yüzünü. "Babam aradı." dedi. "Kapatsaydın ya neden üzdün kendini onunla konuşarak" dedi Leyla bir yandan Onur'un koluna girip diğer yandan gözlerinin içine bakmaya devam ediyordu Onur'un gözyaşlarının dinmesini umarak. "Ben konuşmadım bu sefer annem konuştu." dedi Onur sinirli bir şekilde ve telefonda duyduğu her şeyi anlatmaya başladı. Anlatırken Amerika'daki okulun kabulünden bahsetmeden anlattı Leyla'ya çünkü Leyla ve Barış'ın haberi olsa onu o okula göndermek için her şeyi yaparlardı ve Onur onları yormak, yıpratmak istemiyordu. Gidemeyeceği için de üzülmelerini istememiş o yüzden onlara söylememişti. Telefonda duyduğu her şeyi burs konusundan bahsetmeden anlattıktan sonra nefesi kesildi, yorgun düştü. Kafasını Leyla'nın omzuna dayayıp "50.000 euroya beni terk ettiği yılları satın alışını dinledim, en kötüsü de annemin bunu kabul etmesiydi Leyla..." diye mırıldandı.

Dakikalarca o halde denize karşı oturdular. Leyla da duydukları karşısında şok olmuştu. "Acaba benim annem de babam olacak adamdan para alıyor mu?" diye bile düşündü Leyla bir yandan. Bu düşünce bile onu o kadar rahatsız etmişti ki Onur'un yerinde olsa ne yapardı düşünmek bile istemiyordu.

Beraber gün batımını izledikten sonra kendilerini toparlayıp evlerine dönmek üzere ayağa kalktıklarında Onur bir an Leyla'ya baktı. Bir süre sessizce göz göze kaldılar.

ONUR: Teşekkür ederim Leyla.

LEYLA: Ben teşekkür ederim bana anlattığın için. 

ONUR: Ben, zaten.. başka kime anlatabilirim ki senden başka.. kimse..  kimsenin beni böyle anlayacağını düşünmüyorum.. ama sen öyle değilsin.. sen.. herkes gibi değilsin.. beni en iyi tanıyan kişi sensin..

Ayakta bir süre tuhaf bir sessizlikte birbirlerinin gözlerinin içine bakakaldılar.

Ayakta bir süre tuhaf bir sessizlikte birbirlerinin gözlerinin içine bakakaldılar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

LEYLA: Hadi geç oluyor, yarın yola çıkacağız dönelim.

Leyla tuhaf hissetmiştir. Onur da anlamlandıramadığı bir duygunun etkisinde afallamıştır. 

ONUR: Haklısın, hadi dönelim :)

-----------------

Yolculuk öncesi son bölüm buydu.

Sonraki bölümde yolculuklar başlayacak, o yüzden bu bölüm de kısa oldu :)

Buluşma GünüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin