9.

387 35 62
                                    

Kick it kick it kick it piuuuvv

Yazmaktan sıkılmıyorum cunku bu sapsal
nothingarmy7 yazdiklarimi okuyo😭 (cunkukarimondan)

Bolume gecelimm, iyi okumalar!

...

Bugün cumartesiydi, okul yoktu. Hyunjin beni almaya geleceğini söylemişti, onu bekliyordum.

Kapı tıklatılınca geldiğini anladım, hemen kapıya koşturdum. Kapıyı açınca karşımda elinde çiçekle sevimli bir Hyunjin duruyordu.

"Sevgilime çiçek! Tabii sevgilimden güzel değil ama, olsun."

"Şapşal, geç içeri."

Kenara çekilip içeri girmesini bekledim, içeri girince hemen yanağından öpüp sarıldım.

"Minik ayıcığım benim, bugün ne yapmak istersin?"

"Mmm, bir düşüneyim. Dondurma yiyelim!"

"Aah hadi ama Lix, her dışarı çıktığımızda dondurma yersen hasta olursun."

"Olma-"

"1 ay önce dışarı çıktığımızda 2 top dondurma almıştım sana, bir topu çilekli diğer topu ise limonluydu. Çilekli topu bitirip boğazın ağrıdığı için limonlu topu bana vermiştin, sonrasında ise hasta olmuştun ve bana "dondurma almasaydın böyle olmazdı" demiştin. O günden beri dondurma yememen gerektiğine karar verdim."

"Sen..."

"Her şeyi hatırlıyorum, beni yenemeyeceğini biliyorsun sevgilim."

"Ama haksızlık yaa!"

"Gel, Japchae yiyelim istersen."

"Ddukbokki yesek olmaz mı?"

"Baharatı boğazımı yakıyor demiştin."

"Neden her şeyi aklında tutmak zorundasın ki!"

"Hadi, Japchae yemeye!"

"Tamam, o zaman bekle, üstümü giyinip geleceğim."

"Bekliyorum."

Hemen odama koştum, Jisung çoğu zaman benden giyindiği için yine dolabımda kıyafet kalmamıştı, hemen üstüme siyah, üstünde beyaz bir ayıcık deseni bulunan tişörtümü geçirdim. Altıma da siyah bir pantolon giydim. Sarı saçlarımı tarayıp Hyunjin'in yanına döndüm.

"Nasıl her şeyin içinde güzel olabiliyorsun anlamıyorum."

"Hyun! Utandırmasana! Hadi, gidelim."

Ayağa kalktı ve kapıya yöneldik.

Evden çıkınca hızlıca yemek yemeye gittik, ikimiz de kahvaltı yapmamıştık, Japchae yemek için sabırsızlanıyordum.

~

"Hyun, ben bitiremedim bunu, sen yesene."

"Hiçbir şey yememişsin ki Lix, lütfen biraz daha yer misin?"

"Hyun, biliyorsun, fazla yersem kusarım. Burada kusarsam bu utanç verici olur. Lütfen zorlama."

"Peki sevgilim, sen nasıl istersen."

O yemeğini yemeye devam ederken ben midemden gelen acıyla lavaboya koştum, kabinlerden birine gelince bütün midemden gelenleri çıkarttım. Neden böyle oluyordu anlamıyorum. Midem bazı şeyleri kabul etmiyor ve beni hemen tetikliyordu. Dışarıdayken böyle şeylerin olmasından çok utanıyordum. Çok aptalım, bir daha dışarı çıkmamalıydım. İstemeden ağlamaya başladım, kırılgan tarafım su üstüne çıkmıştı bile.

"Sevgilim! Orada mısın? Lütfen ses ver!"

Hyunjin'in sesi ile hıçkırıklarımı tutmaya çalıştım, bunu yapmak çok zordu.

Ayağa kalkmaya çalıştım yavaşça, sonra da kabinin kilidini açıp dışarı çıktım. Kabinin tam önünde bekliyordu. Hemen sarıldım. Benim evim oydu işte, güvenle satılabileceğim tek kol onun kollarıydı. Öpebileceğim tek dudak onun dudakları, ölebileceğim tek kişi oydu.
Onun için ölürdüm.

"Ağlama sevgilim, geçti..."

Daha sıkı sarıldığımda titremeye başladığımı yeni fark ediyordum, sırtımı sıvazlayan kol beni rahatlatıyordu.

"Gidelim mi?"

"Gidelim..."

Elimi tuttu ve beni oradan çıkardı. O olmasa utançtan kabinden bile çıkamazdım. O beni güçlü kılandı, peki gücümü benden alacak olan da o olabilir miydi?

...

Onu soyleyemiyoruz malesef🤭

Ya ben yazmadan duramiyorum bu bebekleri yaa, cok tatlilar.

Gelecekte de oyle olurlar mi ki.

Haha.

Ben baya spoi siciyorum sanki ama.

Hayirlisi artik.

Baiii 🚣

Aşkımı özgür bırakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin