Selam! Ben geldim, hemen oy verelim lütfen.
Keyifli okumalar.
⛓️"Ailem.
Sakın kapatmayın, size söyleyeceklerim var.
Tuğba, yoldaşım. Bana inancının tam olduğunu yüreğimde hissediyorum. İnsanız, düşeriz kalkarız. Tek istediğim benden umudunu kesmemen ve yargılandığım bu davadan ziyade senin ve evlatlarımın gözünde suçlu ilan edilmemem.
Neredesiniz, ne haldesiniz bilmiyorum. Ben öyle bir bilinmezin içine girdim ki nedir doğru, nedir yanlış bilemiyorum. Yıllar yılı sonra senin için elime bir kalem ve kağıt aldım ben buna da sevinemiyorum. Sana yazdığım mektuplar gibi aşk dolu olmasını istediğim satırlarıma bulaşan kanı silememek, üzerime çalınan bu kara lekeyle nefes almaya ve yaşamaya çalışmak düz bir dağa ekipmansız tırmanmak gibi.
Düşeceğin kesin fakat bir umut demeden yapamıyor insan.
Bir umut Tuğba, bir umut inanın suskunluğuma.
Mert. Bana kızgınsındır, bilirim. Kızabilirsin oğlum, hakkındır. Ben de kızıyorum kendime neden daha erken gelmedim diye, neden daha erken size ulaşmadım diye. Ben de kızıyorum oğlum kendime, sizi koruyamadım diye.
Kardeşini ve anneni alıp gitmişsin. Duydum. Seninle gurur duyuyorum, oğlum. Yaşamak ve yaşatmak için elinden geleni ardına koyma ve bil ki benim gölgem daima üzerinizde olacak. Onlara iyi bakmanı baban olarak rica ediyorum senden. Annen belli etmez hislerini, içine içine susar. Konuş onunla, kızdır hatta. Ne zaman sinirlenirse dili açılır, benden sana tavsiye.
Biliyorum ki dünyanın neresine giderseniz gidin aldığınız nefese muhtaç olacağım. Sen ve kardeşin benim bu dünyaya bıraktığım bir iz olarak kalacaksınız çünkü benim süremin dolduğunu yaklaşan adım sesleri gibi duyuyorum.
Meva, babasının küçük, nazlı kızı.
Başını eğdireceğime başımı koparırım, seni üzeceğime kendim paramparça olurum canım kızım.
Buraya ne yazarsam yazayım bilirim ki bana olan öfken dinmeyecek. Her şeyden öte şunu söyleyeyim o halde; başın sağ olsun yavrum. Başımız sağ olsun.
Beni yazdıklarımdan anla Meva, susmamdan, kabul etmemden anla. Ve ne olur, bana kızma. Ben zaten ben olmaktan çıktım, düşüncelerim ve yaptıklarım bana ait değil.
O akşam rahmetliyle sıradan akşamların içindeyiz sandım. Sıradan olmadığını da çok sonra anladım.
Bazen ne kadar konuşursan konuş sesini duyuramazsın. Ben şimdi susuyorum ve suskunluğumdan beni duyun istiyorum.
Tek dileğim bana zarar veren bu hayatın size zarar vermemesi. Abine sizi götürdüğü için teşekkür ederken, sana dönmen için yalvarıyorum.
Dön Meva, dön kızım. Kalbin olmadan gittiğin yol, yol olmaktan çıkar. Kendine de ona da bunu yapma ve dön, tek istediğim bu.
Kızacaksınız şimdi, öfkenelenecek ve belki de kapatacaksınız bu satırları görmemek için. Yazdığımı iki okuyun ve bunu babanızın son isteği olarak yerine getirin.
Dönün. Yiğit ne benim, ne sizin düşmanınız değil. Onu burada kendinizi gittiğiniz yerde yaralı ve bi çare bırakmayın.
Tuğba, çocuklarım önce sana sonra Allah'a emanet.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜKÜM
General FictionYolun sonu dedikleri yer burası mıydı? Beni burada tutacak hiçbir sebep kalmamıştı. Ve o ne yaparsa yapsın, gidişime sadece seyirci kalacaktı. Öyle kin doluydu ki; bir zamanlar adımı fısıldayan kalbi bana kör sağırdı şimdi. "Böyle olsun istemedim,"...