Bir sürü yorum görme büyüsü 🧚🏻♀️✨✨
🖤🖤🖤
"Yaklaşık iki buçuk aydır durum böyle."
Kasabanın reisi bizi evine aldığında mutfağında bulduğumuz yerlere oturmuştuk. Karısı sessizdi, sadece hepimize içecek soğuk meyve suyu ikram etmiş ve biri kız diğeri erkek olan küçük çocuklarıyla mutfaktan ayrılmıştı. Adam kapıyı açtığında belli olmasa da çökmüştü, yüzünde ve bedeninde yorgunluğun belirtileri kol geziyordu. Gözleri kanlanmış, altları morarmıştı.
"Birden bire ortaya çıktılar, normal insan köyü olduğumuzdan kaçmaktan başka birşey yapamadık. Ne olduklarını da anlayamadık. Pek çok kişiyi öldürdüler, çoğumuzu yaraladılar. Karşı koymaya çalışsak da olmadı. O yüzden yardım istedik. Buraya birkaç ırk geldi ama hiçbiri kesin çözüm bulamadı ve bizi kaderimize terk etti. Sadece biz değil, bu civardaki köylerin çoğuna saldırdıkları haberlerini alıyoruz ama kaynağın buraya yakın olan sarmaşık ormanında olduğunu düşünüyoruz."
"Sarmaşık ormanına girmeyi denediniz mi?"
Taehyung birbirine geçirdiği kollarıyla oldukça ciddiydi. Gerçi tüm takım ciddiyetini koruyordu. Jungkook düşünceli olduğunu belli edercesine bir eliyle çenesini sıvazlıyor, diğer eliyle de masanın üzerinde ritim tutuyordu.
"Denedik. Maalesef başarılı olma ihtimalimiz yoktu. Sarmaşık ormanının özelliği karmaşık olmasıdır ama eskisi olmadığını fark ettik. Sanki orman hareket ediyor ve yolumuzu kapatıp bizi engellemeye çalışıyordu. Canımızı zor kurtardık, çıkış yolu bulana kadar ölüyorduk. Neyse ki çok derine inmemiştik."
"Vakit kaybetmeyelim, sarmaşık ormanına Jimin, Lee, Taemin ve ben girip araştırma yapalım. " Taehyung Jungkook'a cevap beklercesine baktı.
"Acele etmeyelim." Diyen Jungkook adama döndü, "En son saldırı ne zaman oldu?"
Adam masaya doğru eğilerek dirseklerini yasladı. "Beş gün önce ancak bir süredir düşündüğüm bir şey var. Saldırılar genellikle sistemli bir şekilde beş günde bir olacak şekilde gerçekleşiyor. Bunu kimseyle paylaşmadım ancak kafamı kurcalıyor."
"Bu da saldırıların tamamen başıboş olmadığını gösteriyor."
"Yani?"
"Yanisi şu," Dedi Jungkook çenesinde duran elini indirdi. "Biz mutantların nereden geldiğini araştırırken saldırıların rastgele ve ani olduğunu düşünüyorduk. Ancak sistematik saldırılar gösteriyor ki, bu tamamen planlı oluşturulmuş bir düzenek. Arkasında biri olduğu kesin."
"Ne yapacaksınız?" Adamın sesi çaresizdi. Hiçbirimiz onu telkin etmek gibi bir girişimde bulunmadık.
"En son saldırının üzerinden beş gün geçtiyse bu her an başka bir saldırı olabileceğini gösteriyor. Bekleyip saldırıyı gözlemleyelim, bugün için yapacağımız ilk şey halkı korumak olacak."
"Saldırılar genellikle akşam veya gece saatlerinde oluyor, o zamana kadar dinlenin lütfen." Adam ayağa kalktı. "Yukarıda boş odalarımız var."
"Jimin, köyde dolaşın ve herkese akşam asla dışarı çıkmamalarını söyleyin. Kırık kapı ve pencerelerin üzerini de kapatmalarını sağlayın."
"Tamamdır."
"Lee ve Taemin işiniz bitince biraz dinlenin ve ilk nöbeti alın."
"Emredersin Alfa." İkisi birden onayladığında ayağa kalkarak adamı takip etik. Üst katta dediği gibi üç tane oda vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daciana Verena | Rosékook
FanficKimi kalpler günbatımında kuşların terk ettiği bir şehir gibidir. Benim kalbim, senin nefretin. Senin nefretin, benim sonumdu. Benim kalbim de günbatımında kimsesiz kaldı. Ayaz çöken nefesimin varlığı son buldu böylece. Rosékook Wolf au newmoonme