Ne için savaşıyorsun?
Kimin için savaşıyorsun?
Ben sadece,
Kendim için savaşıyorum.
Hayatta kalmak için."Beni iyi dinle Rose Park."
Ivan Park etrafımda dönerken elindeki katanayı ustaca çevirdi.
"Bu dünyada insan olmak bütünüyle dezavantaj. Ancak aklını kullanırsan, durumu tam tersine çevirebilirsin."
Etrafımda sürekli hareket ediyor, ne derece hareketlerine hakim olduğumu gözlüyordu. Terlemiştim. Nefes nefese bana anlattıklarını dinliyor, dersin başından birkaç saat geçtiği için yorulan bedenimi diri tutmaya çalışıyordum.
"Kendini düşünüp nasıl hareket edeceğini bilmelisin. Eğer güçlenmezsen kolay av olursun, ama güçlü olursan," Gözleriyle belimdeki katanayı işaret etti. Son hızla ani saldırı yaptığı anda katanayı çekerek saldırısını zapt ettim. "Hepsini zayıf olduğunu düşündürerek avlarsın. Bunu yaparken zevk almayı unutma sevgili kızım."
...
Buz gibi bir rüzgar esti. Tepemde topladığım lastikten kurtulan perçemlerim yanaklarıma düşmüştü.
Çok uzaklaşmamıştım, peşimden gelmesi uzun sürmemişti. Ondan korktuğumu düşündüğünü görebiliyordum ama atladığı bir nokta vardı.Ben kimseden korkmazdım, böyle yetiştirilmemiştim.
Tek bir istisna dışında.
Katananın kabzasını sıkıca tutarak yüzümün hizasında kaldırdım.
"Benimle savaşacak mısın gerçekten?"
"Çok boş konuşuyorsun."
Tek kaşını kaldırdı, "Senin savaşçı bir tip olduğunu söylerken yalan söylemiyorlarmış demek?"
"Sana bunları kim anlattı? En son yakalanan kara büyücü kurula teslim edildi."
Ofladı, "O aptal," diye konuştu, "Bütün planı mahvetti. Halbuki yaptığı kara büyü oldukça iyiydi."
"Kaç kişisiniz? Amacınız ne?"
"Amacımız?" Düşünür gibi yaptı, "Sanırım seni yok edeceğim için söylemekten zarar gelmez." Küçük bir kız çocuğu gibi zıplayarak yürümeye başladı, adımlarını izleyerek ben de hareket ettim.
"Jeon Jungkook bildiğin üzere en güçlü Alfa. Ama daha büyük sorun işlerimize burnunu sokması. Zamanında iyi kalpli büyücülerle anlaştı, inanamıyorum o kadar mide bulandırıcı ki!" Yüzü buruştu. Bu durum gerçekten onu rahatsız ediyor gibiydi.
"Bizi tarafsız bıraktı, planlarımıza sürekli çomak sokup durdu! Ama en sonunda onun zayıf noktası ortaya çıktı! Ruh eşi! Ne kadar hoş değil mi?"
"Peki," Dedim olduğum yerde dönerek, çünkü sabit durmuyordu ve gözümü bile kırpmamam gerekiyordu. "Ne tür bir planınız var da beni ortadan kaldırmanız gerekiyor?"
"Basit, tüm türleri etkimiz altına alacağız ve yeni dünya hükümdarları biz olacağız! Herkes emrimize amade olacak!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daciana Verena | Rosékook
Hayran KurguKimi kalpler günbatımında kuşların terk ettiği bir şehir gibidir. Benim kalbim, senin nefretin. Senin nefretin, benim sonumdu. Benim kalbim de günbatımında kimsesiz kaldı. Ayaz çöken nefesimin varlığı son buldu böylece. Rosékook Wolf au newmoonme