Salonda oturmuş babamların gelmesini bekliyorduk herkes burdaydı halalarım, ablalarım, teyzelerim, yengelerim, kuzenlerim ve yeğenlerim. Herkes burda gelecek haberi bekliyordu. Ortama sesizlik hakim olmuştu çocuklar bile kötü bir şey olacağını anlamış gibi çıt çıkarmıyorlardı. Yeğenlerimden biri salona girerek "geldiler, geldiler" diye bağırdı. Herkes anında ayaklanırken.
Ceyda bana dönerek "tamam, tamam kötü düşünmeyelim sonuçta daha hiç bir şey belli değil" dedi beni ve kardeşimi telkin etmeye çalışıyordu belli ama pek bir işe yaradığı söylenemezdi. Çünkü içimdeki sıkıntı hiçte güzel şeyler olmayacağını söylüyordu. Annem hızla dışarı çıkarken onun peşinden ilerledik. Babam avludaki sedire oturmuş omuzları düşük, başı eğik bir halde oturuyordu. Annem yanına ilerleyip yanına oturdu.
"Hüküm nedir Abdullah ağa? " diye sordu boğuk bir sesle
"Kan dökülmeyecek" dedi sesi fısıltıdan farksızdı yakın durmasaydım duyamayacaktım bile
"Hüküm nedir dedim Abdullah ağa? " diye tekrar etti annem sert bir sesle
"Kız verilecek " diyen abimle şok geçirmiştim resmen hiç bir tepki veremiyordum ağlasam mı? gülsem mi? Kestiremedim
"Ne.... Ne demek kız verilecek? peki kim verilecek? baba kim verilecek?" diyen kardeşim hızla babamın yanına ilerleyerek babamın diğer tarafına oturup "baba? " dedi endişeli bir sesle. Babam başını kaldırıp bana baktığında mesajı almıştım.
"Bir dakika, bir dakika şaka değil mi? şaka" diyen ceyda duyduklarına inanamamış gibiydi"ha ha ha çok komikti birdaha olmasın" dedi ters bir şekilde.
"Aynen katılıyorum sonuna kadar haklı" diyerek tuğba da ceydayı destekledi
"Alın benden de okadar" diyerek ekledi cansu
"Ay kıza inme indi tepki vermiyor kız birşey desene Tesnim"diyerek beni sarsmaya başladı ceyda. Kızlar beni kendime getirmeye çalışırken bir anda bağırmaya başladım.
" NEDEN LAN? NEDEN? SİZİN ARANIZDAKİ SAVAŞTA NEDEN BEN KURBAN GİDİYORUM HA? "Dedim sakinleşmek için derin derin soluklanırken, "Hani sen bizi korurdun baba? Hani istemediğimiz biriyle evlendirmezdin? Noldu ha noldu? nerde bizi her daim koruyan babam?" diyerek ağlayarak. Kızlar beni telkin etmeye çalışırken babam başını eğmiş hiç bir soruma cevap vermemişti.
Hızla arkamı dönüp odama koşmaya başladım. Kızlarda peşimden gelmişlerdi odama girip kendimi yatağa attığımda ağlamam şiddetlendi. Ben hıçkırarak ağlarken kızlarda yanıma gelip beni teselli etmeye çalıştılar.
"İkiz yapma böyle bir hal çaresi bulunur elbet" dedi tuğba
"Ne çaresi be hüküm verilmiş işte bundan sonra kendimizi kessek değişmez" diyerek çıkıştı ceyda
"Keselim o zaman " dediğinde hepimiz cansuyla dönmüştük ben bile kafamı kaldırıp ona baktım.
"Ne yani kendimi mi kesim cancan" dedim çatallaşmış bir sesle
"Tabiki hayır. ben diyorum ki madem hükmü değiştiremiyoruz o zaman kaçalım" dedi ciddi bir ifadeyle. Yatakta doğrulup
"Ne anlatıyon cancan? " dedim boş gözlerle ona baktım "nereye kaçıyoz? sence böyle birşey olmasına izin verirler mi? " diye ekledim.
"O zaman bize bulaşmak neymiş gösterelim" dedi ceyda.
"Nasıl? " diye çok mantıklı bir soru sordu tuğba.
"Şimdi bize bulaşanlara biz ne yaparız?" dedi. Biz boş gözlerle ona bakarken.
"Ne yani dövecek miyiz? " diyen cansuyla kendimi tutamayıp gülmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi
RomanceBu hikaye birbirine merhem olmak için dünyaya gelen iki kalpsiz kalbin hikayesi