Uykunun içinde bir rüya,
Rüyamda bir gece, gecede ben.
Bir yere gidiyorum delicesine aklımda sen...Özdemir asaf
Her zamanki gibi hız kesmeden, trafiğide kurallarınıda umursamadan istikametime doğru gidiyorum. Daha öncede dediğim gibi hayat süprizlerle doludur. Neyin ne zaman karşına çıkacağını bilemezsin. Ve ben bu hayatı da süprizlerinide sikmek üzereydim.
Göktürk beni aradığında arjine çıktığımı haber verip konakta ayrılmıştım. Tabiki de peşimde kuyruğum gibi dolaşan ferhatta benimle gelmişti.
Ferhat, "amirim yavaş olur musunuz lütfen?" Diye bağırdı yanımdan. Ona yandan kısa bir bakış attığımda koltukla bütünleştiğini görmüştü. Hayır yani bu kadar korkacak ne vardı ki? anlamıyorum.
Sıkıntılı bir nefes verip, "sana benle gelme demiştim ferhat " Dedim sinirle.
"Bilseydim gelmezdim vallahi de billahi de... ama bilmiyordum" Dedi gözlerini kapayıp kapıya daha sıkı sarılarak.
"İstiyorsan şurda durayım in" Dediğimde başını hızla iki yana sallayıp.
"Ana yoldayız nerde duracaksın burdaa? " Diye yükseldi.
"Şuanda pek kurallara uyuduğum söylenemez o yüzden sıkıntı da yok canım" Dedim
"Yok, YOKK" Diye kız gibi bağırdığında hızla önümdeki kamyonu sollayarak önüne geçti.
"ne bağrıyon lan? " Diye yükseldim. Ses gelemeyince yandan kısa bir bakış atıp iyi mi diye kontrol ettim.
Aha bayıldı... Ama ben demiştim bayılacak diye
Şok içinde bir yola birde ferhata bakıyordum. Gerçektende bayılmıştı. Sıkıntıyla oflayarak biran önce tesise varmak için hızımı daha da arttırdım.
Hazır bayılmışken bu fırsatı değerlendirmeliydim.Kısa bir süre sonra tesisin otoparkına girdiğimde arabayı park ederek kemerimi çözüp yanımda baygın bir halde olan ferhata dönüp önce nabzını kontrol ettim, kalbinin durmuş olma ihtimaline karşı. Neyseki nabız vardı. Göz devirerek yanağına bir tane şaplak attım. Uyanmadığı için bir tane daha çaktım ama yine uyanmamıştı.
"Lan ferhat! " Diye yükselerek çocuğu sarstım. Sonunda uyandığında aval aval etrafına bakınmaya başladı.
Ferhat, "nerdeyim ben? " Diye saçma bir soru sordu.
"Ananın rahmindesin ferhat, nasıl güzelmi? " Dedim alayla karışık bir sinirle.
Ferhat ciddi ciddi etrafına bakınıp, "he güzel " Dediğinde bir tane daha çakmamak için kendimi zor tuttum. Başımı sağa doğru yatırıp ya sabır temalı bir nefes vererek arabadan indim. Ferhat kendini toparladıktan hemen sonra arabadan inip peşimden gelmeye başlamıştı.
Nedir bu çocuğun senden çektikleri?
'Kes lan sesini '
Ay bişey dicem diğer ses yok ortalıkta farkında mısın?
'Anma şunu gelicek şimdi'
Tamam tamam sustum
İç sesim sessizliğe bürünürken ağır adımlara otoparktaki asansöre doğru ilerleyip bindiğimde çıkacağım katı tuşladım. Ferhat asansörün kapısı kapanmadan asansöre yetişerek yanımdaki yerini aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi
RomanceBu hikaye birbirine merhem olmak için dünyaya gelen iki kalpsiz kalbin hikayesi