8.

25 4 153
                                    

Ey sol yanıma düşen ince sızım
Öyle tepkisiz kalma
Yaktığın yürektir çıra değil

Nazım hikmet

Yorum yap veya yıldıza bas;)

Hayat sürprizlerle doludur. Kime ne çıkacağı belli olmaz. Bizi öyle bir imtihana tabi tutardı ki kimimiz isyan eder kimimiz sabırla bekler. Sonu belirsiz bir yolda yürürdü insan karşısına ne çıkacağını bilmeden. Karşısındaki engeller ilerledikçe çoğalır ve yıkılması daha güç bir hal alır, Çoğu kişi pes eder. Çok azı vardır asla pes etmeyen ve ilerlemeye devam eden. Bazen umutlarını yitirecek olduklarında en umutsuz anlarda bile umut olduğunu anımsar ve yollarına azimle, inatla ve en önemlisi heycanla devam ederler.

Bazıları bu yola gerçek dostluğu aramaya çıkar, bazıları aile sıcaklığını, bazıları gerçek aşklarını. Ama bazıları bunların en kutsal olanını bulmak için yola koyulur. Sevdayı bulmak zor iştir öbürlerine benzemez. Nerede, nasıl karşına çıkacağı belli olmaz. Dostluklar bulunurdu. Aileler bulunmasa bile kurulurdu. Aşk ise geçici bir sevgiden ibarettir bulunsa bile ömrünün sonuna kadar saklanamaz bir yerden sonra biter. Ama sevda öyle değildir. Sevda önce arkadaşlıkla başlar yavaş yavaş işler insanın içine hissettirmeden. Arkadaşlık sandığı duygu bir yerden sonra ne olduğunu anlamadan sevdaya dönüşür. O sevda yüreğinin ortasına kor bir ateş misali düşer ve bir daha asla sönmez. söndürmeye çalışanlara inat harlanır. harlandıkça sevdasına daha çok bağlanır insan. Bazen öyle bir harlanır ki sevdası kalbine sığmaz olur. İnsan oğlu boyundan büyük şeylerden korkar bu kalbinde olan duygusu olsa dahi. Herkes sırtlanamaz bu yükü. çoğu kaçar, uzaklaşır, unutmaya çalışır. Zor olsa da başarır ama bazıları vardır ki herkese herşeye inat sevdasına dört kolla sarılır. Devran da öyle yapmıştı. Karşısına çıkan bütün engelleri sabırla yıkmaya devam etti. Sevdasına dört elle sarıldı. Sabırla ve inatla devam etti bu yolda yürümeye ve en sonunda kavuşmuştu sevdiğine, sevdasına.

Devran uyanmıştı ama hareket etmemeye özen gösteriyordu zira şu anda göğsünde uyuyan güzeller güzel karısı vardı onu uyandırmak istemiyordu. Bir süre sonra tesnimden çıkan bir inleme sesiyle Devran kaşlarını çatarak hafif doğruldu. Tesnim ağlıyordu sanıyordu ki kabus görüyordu. Zira hem ağlıyor hem de tişörtünün ucunu sıkıca tutuyordu. Devran tesnimi uyandırmak için biraz daha doğrulduğunda tesnim sıçrayarak uyandı. Tesnim hem uyku mahmurluğu hem de korkuyla etrafına bakarken devran endişeyle kaşlarını çatmış ona bakıyordu.

"Iyi misin?" Dedi merakla

Tesnim hızla elinin tersiyle gözlerini silerek "hı hı" Dudak bükerek onayladı

Devran yavaşça elini uzatıp tesnimin yanaklarına düşen yaşları sildi. Her an kırılabilecek birşey gibi narin bir şekilde dokunuyordu sevdiğine. "Merak etme ben burdayım " Dedi şefkat dolu bir sesle. Duyduğu cümleyle dudakları titredi tesnimin. Korkuyordu sevmekten, sevilmekten, sevipte kaybetmekten korkuyordu. "Korkuyorum devran çok korkuyorum " Dedi titrek bir sesle. Devran kolunu tesnimin beline sararak kendine çekti. Sıkı sıkı sardı "neyden korkuyorsun? söyle yok edeyim onu " Ciddi çıkan ses tonuyla tesnim bir an afalladı başını kaldırıp yüzüne baktı. Baya baya ciddi duruyordu " Sevmekten, sevipte kaybetmekten " Saklamadı ,çekinmedi hafifçe devran dan uzaklaştı ve ekledi "eğer bir gün beni bırakıp gideceksen şimdi git devran. ben bunu ikinci kez kaldıramam. Bir kez daha yıkılırsam bir daha ayağa kalkamam. Eğer birazcık vicdanın varsa, eğer birazcık acıma duygun varsa bana bunu yapma devran beni kendine alıştırıp sonrada çekip gitme nolur" Gözyaşlarını tutmadı en çaresiz en savunmasız haliyle durdu devranın karşısında. İstemiyordu bir daha kaybetmek istemiyordu. Korkuyordu delicesine korkuyordu. Bütün zırhlarını indirmişti devranın gözlerine bakıyordu çaresiz bir şekilde. Görsün istiyordu görsün ve onu anlasın istiyordu.

MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin