Arjin kolumu sıkı sıkı tutarken ben bir çıkış yolu arıyordum. Serkan kapıyı kilitlemiş bizi esir almıştı.
"Serkan?! " dedim hem panik hem şaşkınlıkla. Başını yana eğip ssırıtırken gözleri bedenimi süzüyordu.
"Efendim sevgilim" dedi hala bedenimi arsızca süzerken.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun manyak herif ? " dedim. Arjini arkama çekip kendimi ona siper ettim.
"Benden aldıklarını alıyorum sevgilim" dedi ardından kaşlarını çatıp"kimse seni benden alamaz... Alırlarsa senide kendimide öldürürüm"dedi sert bir şekilde.
Ne diyor lan bu? ya benimsin ya kara toprağın der gibi bu ne? kaçıncı devirde yaşıyoruz biz?
"Ne saçmalıyorsun sen? Bu yaptığın yanlış! " dedim uzlaşmaya çalışarak.
"Asıl onların yaptığın yanlış bizi ayırmaya çalışıyorlar sevgilim" dedi annesine masum olduğunu anlatmaya çalışan bir çocuk gibi. Önceden olsaydı belki inanırdım ama belki.
"Lan biz diye bir şey yok " sonlara doğru sesim yükselmişti.
"Sevgilim seni kandırmaya çalışıyorlar biliyorum seni bana karşı dolduruyorlar ama sana söz burdan bir çıkalım herşey çok güzel olacak" dediğinde hayretle ona bakıyordum. Ne diyor lan bu?
"Anlaman mı gıt senin be adam? " dedim hala hayretle ona bakarken.
"Benim değil senin anlamak git sevgi-" lafının gerisini getirmesine izin vermeden bağırmaya başladım
"SEVGİLİNİ SİKİM SENİN SERKAN" bu çıkışımla arkamdaki arjinin irkildiğini hissettim ama dönüp bakmadım. "BEN SENİN SEVGİLİN FALAN DEĞİLİM RUH HASTASI! " dediğimde dışardan emirin sesini duydum.
"Tesnim iyi misiniz? kim var içerde?" dedi kapıyı yumruklayarak. Serkan silahı bize doğrulttu. Baş parmağını dudaklarına dayayıp sus işareti yaptı. Emir dışardan bağırmaya devam ederken serkan bize yaklaşmaya başladı. Arjin beni geriye doğru çekerek ondan uzaklaştırmaya çalıştı ama nafileydi arkamızda lavobolar vardı daha fazla geriye gidemiyorduk. Kısa bir an arkamı dönüp baktığımda arjinin ağladığını gördüm. Tekrar önüme döndüğümde serkan dibimize kadar gelmişti.
"Seni almadan hiç bir yere gitmem ya benle geleceksin yada burda üçümüz de ölürüz" dedi sesi kısıktı ama sertti. Eğer direnirsem arjin zarar verebilirdi sadece kendimi düşünemezdim.
"Tamam, tamam gelicem senle ama arjini bırakacaksın zarar vermeyeceksin" dedim sakin olmaya çalışarak. Arkamdaki arjin kısa bir bakışlarımla atıp.
"Tamam " dedi ardından "gönder şunları kapının önünden " diye ekledi kaşıla kapıyı göstererek. Yavaşça kapıya ilerleyerek.
"Yok kimse emir siz geçin içeri siparişleri verin biz geliyoruz birazdan" dedim.
"İyi tamam geçiyoruz biz o zaman" dedi. Tek umudum ona vermeye çalıştığım mesajı anlamasıydı. Ardından geri çekilerek tekrar arjini arkama çektim. Kapıya yaklaşarak yavaşça kilidi açtı. Arjinle beraber ondan uzaklaştığımızda kapıyı hafif araladığında kapıya inen tekmeyle geriye sendeleyerek yere düştü. Arkamdaki arjin çığlık atıp kollarını kendine siper etti.
Emir içeri girip bir anda yerde duran serkanı yumruklamaya başladı. Arjin çığlık atarken onu kolundan tutup dışarı çıkardım. Dışarı çıktığımız gibi koşmaya başladım arkamdaki arjin de bana ayak uydurmuştu. İçeri girdiğimizde bizimkilerin yanında devran, devranın abisi, Polat ve yiğit vardı. Arjin "abi" diye bağırarak beni ardında bıraktı ve onlara doğru koşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi
RomanceBu hikaye birbirine merhem olmak için dünyaya gelen iki kalpsiz kalbin hikayesi