Bölüm İthafı : salihaunver. Yorumlarını,düşüncelerini hiç esirgemeyen güzel yürekli ablama♥ Şiirlerine bakmanızı öneririm..
Bölüm Şarkısı : Mabel Matiz - Yaşım Çocuk* & Musa Eroğlu - Mihriban**
Afiş için Bergüzarıma sonsuz teşekkürler ♥Keyifli okumalar ♥
#17.Bölüm#
Yine günlerden sonyaz
Yine yaşım çocuk
Yine hangi düşün kumarı bu yırtılan
Delik deşik*"Bir an önce ne yapıyorsan yap da kendini oğlumdan ve torunumdan soğut! Derhal bu evden defolmanı istiyorum!.. Cihan'ın sana olan bakışlarını gördüm.. Oğlumun kanına nasıl girdiysen artık.. Bu söylediklerim aramızda kalacak. Aklını başına topla ve git buradan. Kendin için. Annen için."
Hala inanmakta güçlük çektiği bu cümleler yankılanıyordu Rengin'in aklında. Maruz kaldığı tüm sözler beynine birer bıçak gibi saplanıyor,hayatının gidişatını sorgulamasına sebebiyet veriyordu. Yaptıklarını,isteklerini,düşündüklerini bir bir süzgeçten geçirmeye çalışıyordu. Bu sözleri hak edecek ne yapmıştı,bunu sorgulama ihtiyacı hissediyordu.
Bir yanı hatanın kendinden olduğunu diretse de diğer yanı artık isyan bayrağını çekeceğini söylüyordu. Kendine hiç tolerans tanımıyor,sırf diğerleri üzülmesin diye tüm iltimasları başkalarına gösteriyordu.
" Yeter artık! Yeter!"
Haftasonu tatili nihayet gelmiş,annesinin yanıbaşında bulmuştu kendini Rengin. Cihan söz verdiği gibi kendi elleriyle götürmüştü onu annesine. Fakat 2 gündür Rengin'in Cihan'ın yüzüne bile bakmıyor oluşu,Cihan'ın bir şeylerden şüphelenmesine yol açıyordu. Fakat daha zaman vardı,her şey açıklığa kavuşacaktı.
Kapı açıldığında Çiğdem'in içeri girmesiyle yüzüne gülümsemesini eklemiş,içindeki olumsuzluğu bir kenara itelemişti Rengin. Ruhundaki apansız düğümleri ablasına yansıtmak istemiyordu.
" Kuzum,nasılsın? Bir şeyler var gibi.."
" İyiyim ablacım,ne olsun ki.." dedikten sonra ablasını öpmüş,kokusunu içine çekmişti. Bu kızın çektiklerinin yanında kendi dertleri pireydi ya,bunu unutuyordu.
" Rengin.. Yapma ablam. Gözlerinin feri sönmüş. Cihan Bey mi bir şey dedi yoksa? Söylesene.."
" Yok bir şey ablacım. Ben iyiyim. Hem Cihan Bey iyi birisi. Aksi olsa durur muydum orada? Rahat ol sen. Tamam mı?" derken bir yandan da ablasının saçlarını okşuyor,göz teması kurmaya çalışıyordu.
Çiğdem yaşadığı kötü günlerin ardından göz teması kurmaktan çekiniyor,elini kolunu nereye koyacağını bilemiyordu. Psikolojik olarak yaşadığı bozukluklar bir türlü yaşamından sıyrılamıyor,onu terk edemiyordu.
" Memnun değilsen eğer ayrıl hemen,tamam mı kardeşim? Başka iş buluruz.. Keşke bende çalışabilseydim,keşke sana bu kadar yük olmasaydım.. " Sıkıca sarıldı ablasına. Şu hayattaki en masum yüreklerden biri olan ablasını çok seviyor,yaşadıklarını hak etmediğini düşünüyordu Rengin. Ama ne kadere sitem edebilirdi,ne de yazgısını değiştirebilirdi.
" Abla! Sakın deme böyle,sen yük değilsin bana! Sen benim canımsın,kanımsın." Çiğdem'i ikna etmek zordu,biliyordu. 'İyiyim' dese de Çiğdem'in aklı hep Rengin'de kalacaktı. Hep 'Kötü bir şey olursa' mantığıyla yaşıyor,endişelerinin önüne geçemiyordu.
" Sen de benim canımsın. Sen hep iyi ol Rengin.. Hep gül. Gençliğinde güzel anılar biriktir, doya doya yaşa tamam mı?"
" Tamam ablacım,tamam.."
![](https://img.wattpad.com/cover/28457740-288-k684388.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Tozu(Tamamlandı)
Aktuelle LiteraturSen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır,bir üşütür,bir ağlatır,bir güldürür; Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin. -Özdemir Asaf-