11.Bölüm

13.4K 797 37
                                    

Multimedya için biriciğim Funda'ma teşekkür ediyorum.. Ve hep yanımda olduğu için

#11.Bölüm#

Bazen yaşadığını bile hissedemezsin bütünüyle. Tutunacağın şeyler gerekli bu gelip geçici hayatta. Boş gibi gelir yaşamak. Uyanırsın,yersin,eğlenirsin.. Yaşamış olmak için yaşarsın. Kalbine dokunacak duygular olmazsa benliğinde,ne anlamı kalır ki bunların?

Yaşamın farklı yüzlerini nasıl görürsün? Ruhunda ki çırpınan kanatlarda muhafaza edilen renk kartelasını nasıl anlarsın?

Ve günün birinde,tüm o aynılıklara rağmen tepeden tırnağa başka olan biri girer göğüs kafesinden içeri. Onunla öğrenirsin hayatın üzerinde barınan eskimiş,grimsi örtüyü yok etmeyi. Açtığın sayfa ilmek ilmek renk katar,can katar yaşamına. O öğretir sana hissetmeyi, doya doya yaşamayı...

Zaman su olup çağlarken sen farkında olmazsın. Sana buram buram nefes almayı,hissetmeyi,yeni lezzetler tadarak yaşamayı öğreten o ruh,sevmeyi senden öğrenir,seninle öğrenir...

Çat kapı gelmenin hicabıyla bekliyordu Cihan.

'Rengin'in evini şok merak ediyorum!' diyen Yusuf sebebiyle gelmişti buraya. Bu yaptığı ayıptı belki de ama ne Yusuf'u susturabilmişti,ne de içinde baş gösteren dürtüyü..

O da çok merak ediyordu ve bunu inkar edemezdi. Hem Rengin'i,hem de evini.. Her ne kadar belli etmemeye çalışsa da Yusuf'un ısrarı onun işine gelmişti.

Kapıyı açan genç kız oldukça şaşırmıştı onları gördüğünde.

" Kızım,kim geldi?" Annesinin sesiyle kendisine gelen Rengin yüzünde ki şapşal ifadeyi bir kenara bırakıp cevap vermişti.

" Cihan Bey ve Yusuf.."

Rengin öyle tuhaf söylemişti ki,Cihan bir an gerçekten istenmediğini düşündü. Belki de hiç gelmemeliydi kim bilir.

O sırada kapıya gelen kadının,Rengin'in annesi olduğunu anladı. Rengin'le berber görüşmeye gelen kadındı bu,Zeliha Hanım.

" Hoşgeldiniz Cihan Bey. Sen de hoşgeldin küçük paşa.. Buyur etsene içeriye kızım,neden kapıda bekletiyorsun misafirleri?"

Cihan kadının bu içten sözlerine,samimiyetine ufak bir tebessümle karşılık vermişti.

" Kusura bakmayın.. Dalmışım. Hoşgeldiniz.." diyerek içeri buyur etti.

Cihan ve Yusuf'un salona girmesiyle Çiğdem hemen terketmişti orayı. Cihan hariç kimse garipsememişti bu durumu.

Çiğdem,o kabus gibi günlerden beri böyle yaşıyordu. Haklıydı da.

Hiçbir erkekle değil konuşmak,aynı ortamda bile bulunmak onu huzursuz ediyordu. Özcan bir istisnaydı tabi. Onu yıllardır tanıyordu ve alışmıştı.

" Oturun lütfen,ayakta kalmayın. " dedikten sonra eliyle yer göstermişti Cihan Bey'e ve Yusuf'a.

Özcan elindeki kaşığı masaya bırakmış,olanları izliyordu yalnızca. Bu adam kimdi böyle? Kim olduğunu bilmese bile Rengin'in etrafında dönen herhangi bir erkek onu sinirlendirmeye yetiyordu. Yıllardan beri süregelen bu duyguları onun zayıf noktasıydı. Annesi 'takıntı' deyip onun moralini bozsa da biliyordu öyle olmadığını.

Yusuf ise dikkatli gözlerle etrafı inceliyordu. Ne kadar farklı bir yerdi.

Uzun kanepenin üzerindeki örtünün yer yer yırtılmış bölgeleri,evin soğukluğu,televizyonun küçüklüğü... Cihan'ı da Yusuf'u da şaşırtmıştı bu ev.

Altın Tozu(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin