Bölüm Şarkısı : Redd - Nefes Bile Almadan* ♥
Keyifli okumalar.. ♥#19.Bölüm#
Kelebek kadar ömrümüz var
Sevmek lazım, hemen başlayalım
Kaybedecek daha neyimiz var
Aşk için ne gerekiyorsa hepsi bende var" Şimdi... Benimle misin?"
Bir seçim mi yapması gerekiyordu şimdi Rengin'in? Bu kadar basit miydi? Her bir tercih bir vazgeçiştir... Ne bir tercih yapmak istiyordu genç kız,ne de vazgeçmek. Oluruna bıraksalar daha doğru olmaz mıydı?
Ellerini arkasında birleştirip yürüdü sahil yolunda. Arkasından gelen ayak sesleriyle hiç olmadığı kadar güvende hissetti. Attığı her adımda beynini yeni bir düşünce işgal ediyor,vereceği kararın süresini uzatıyordu. Tüm düşünceleri çözülmesi imkânsız bir kördüğüm haline geldiğinde hızlıca döndü arkasını. Alnı adamın göğsüne çarptığında geriye doğru sendeledi.Cihan genç kızın kollarından tutup kendi göğsüne doğru çekti. Çenesinin altındaki ipeksi saçlardan yayılan rayiha gözlerini kapatıp derince solumasına sebebiyet verdi. Bu kokunun müebbet esiri olmak için can atıyordu. Hayatı boyunca hiç bıkmadan bu kestane rengindeki zülüfleri okşayabilir,kara kahvelere bakabilir,bu doğal kokuyu içine hapsedebilirdi.
Kolları öyle dolanmıştı ki kızın etrafına,küçücük kalmıştı Rengin. Cihan onu göğüs kafesinden içeri alıp bir daha bırakmamak istiyordu. Kimse görmesin,kimse konuşmasın onunla istiyordu. Yalnızca kendisine baksın bu sıcacık kahveleri,yalnızca kendisine gülsün o gonca dudakları.Keşke istediğimiz her şey gerçeklikle vücut bulsaydı...
" Bu kadar basit olmamalı..." Gecenin bir yarısıydı,sokaklarda kimsecikler yoktu. Hırçın dalgaların kıyıya vurduğunda çıkardığı sese eşlik etmişti genç kızın ürkek sesi.
" Neymiş basit olmaması gereken şey?" Rengin'i anlamak gerçekten zordu. Kızın suyuna nasıl gidilir onu bile bilmiyordu Cihan.
" Aşk... Ya da belki sevgili..."
" Onu basit gibi gösteren şey insanlar Rengin. Bu kavramı sıradanlığa sürükleyen duygusuz insanlar..."
" Hoşlandığı her erkekle ilişkisi olan bir kızın değeri,onuru kalır mı ki?" Masumca sorulan bu soru karşısında gülümsedi Cihan. Bu kız gerçekten farklıydı. Düşündüğü şeyler bile bu kadar beyazken,yaşadığı onca siyahlıklar kim bilir nasıl izler bırakmıştı tertemiz kalbinde.
" Kalmaz tabi ki... Ama beyaz atlı prensini bulan bir genç kız geri çevirmemeli aşkı hayatından..."
" Ben sürekli sevgili değiştiren kızlar gibi olmak istemiyorum ki... İlk,tek ve özel olmalı hayatımdaki o insan. Sonum ve sonsuzum olmalı..."
" Sen o kızlar gibi olamazsın Rengin,sen belki de bu dünyadaki en masum kızsın,en sevilesi... Ama seni en güzel ben severim. En çok benim soyadım yakışır senin adının yanına. En sıcak ben tutarım senin elini,hiç bırakmam. Hem sonun hem sonsuzun olurum..."
Bu itiraflar karşısında nefes alamadığını hissetti Rengin. Havadaki tüm oksijen molekülleri bir olup genç kıza küsmüşlerdi adeta. Boğazı düğüm düğüm olmuştu. Bir adam nasıl bu kadar derin severdi? Nasıl kendinden bu kadar emin konuşurdu?
Usulca sıyrıldı adamın kollarının arasından. Cihan istese bırakmazdı ya,zorlamadı,şimdilik bu kadarı da yeterdi." Seninle değilim desem,vazgeçecek misin? Ya da seninleyim deyip boynuna sarılsam çok sahte olmaz mı? Neden akışına bırakmıyoruz ki?"
" Ben artık sana uzaktan uzağa bakmak istemiyorum. Elini tutup yanında olmak,beraber mücadele etmek istiyorum..." Genç kızın her ağlayışında adeta içinden bir şeyler kopuyordu Cihan'ın. Herhangi bir derdinde ona patronu olarak değil de,daha yakın bir şekilde destek olmak istiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Tozu(Tamamlandı)
Ficción GeneralSen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır,bir üşütür,bir ağlatır,bir güldürür; Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin. -Özdemir Asaf-