31.Bölüm

9.6K 538 36
                                    

Musmutlu bayramlar altın kalpli insanlar! ❤

Ve keyifli okumalar...

#31.Bölüm#

Bazı mutluluklar vardır,paha biçilemeyecek kadar değerli olan.
Rengin de şu sıralar o mutlulukları tadıyordu.
Şu yaşına kadar en değerli iki varlığı annesi ile ablasıydı ve attığı her adımı onları düşünerek atıyordu. Tabiri caizse kendini onlara adamıştı.
Fakat Cihan ve Yusuf hayatına dahil olduğundan beri birçok şey değişmişti. Düşünmesi ve ilgilenmesi gereken insanlar ikiye katlanmıştı fakat bundan bir şikayeti yoktu. Çünkü o iki insan öyle hissettiriyordu ki sevgilerini,mutlulukla ışıldıyordu genç kızın gözleri.

Bugün yine güneşi tebessümle karşılıyordu Rengin.
Sevdiği adam onu uyandırmış ve kahvaltının hazır olduğunu belirtmişti.

" Günaydın." deyip doğrulmuştu. Cihan,genç kızın saçlarına öpücükler bırakmış ve karşılık vermişti.

" Günaydın canım. Hadi oyalanma,bugün büyük gün! Seni alacağım." Adamın muzip bakışlarını görmüş ve biraz süründürmek istemişti.

" Bakalım ben varacak mıyım?" Zaman geçtikçe kendini rahat hissediyor,Cihan'la istediği gibi konuşuyordu. Ve bu,adamın çok hoşuna gidiyordu.

" Evlenme teklifimi kabul ettiğin gerçeğini göz önüne alırsak... Varmak zorundasın."

" Hiç de bile... O yüzüğün güzelliğindendi... Seninle alakası yok yani..."

" Öyle olsun bakalım. Sen bana bu akşam tuzlu kahveyi içir de sonrasına bakarız." dedikten sonra odadan ayrılmıştı.

Yusuf'u da çağırdıktan sonra,üçü de masaya geçtiğinde hepsinin yüzünde sebepsiz gülümsemeler vardı. Aslında sebebi belliydi ama dışarıdan onları görenler deli sanabilirdi.

Kahvaltı sofrasından kalktıktan sonra vakit kaybetmeden hazırlanmışlardı.
Cihan ve Yusuf,Rengin'i kendi evine bırakıp dönmüşlerdi.
Ne de olsa bugün kız isteme vardı,hazırlıklar yapılacaktı.

Rengin annesi ve ablasıyla hasret giderdikten sonra geçen haftaki tanışma yemeğinden bahsetmeye başlamıştı.
Cihan'ın babası Kemal,genç kızın ailesiyle de tanışmak istiyordu ancak bu mümkün olmadı. Çünkü Çiğdem evden çıkmazdı. Ve onu kimse ikna edemedi.
Zeliha da Çiğdem'i yalnız bırakmak istemediği için gidememişti.

Bu her ne kadar saçma görünse de,Zeliha güveniyordu onlara. Kızının yanlış bir seçim yapmayacağını ve mantığını devreye sokacağını biliyordu. Rengin çoğu zaman duygusal bir kız olsa bile adam akıllı düşünmeden teslim olacak biri değildi,bu aşk olsa bile. Demek ki sevmişti ve güvenmişti,bu önemliydi Zeliha için. Üstelik Cihan'ın ne kadar efendi bir adam olduğunu da görmesi zor olmamıştı. Bakışlarından sevgisi,duruşundan dürüstlüğü belli oluyordu.

Rengin tanışma yemeğinin oldukça güzel geçtiğini anlatıp duruyordu. Zeliha,Neslihan Hanım'ın ne kadar kötü biri olduğunu bilmiyordu,bu yüzden Kemal Bey'in sıcak ve iyi biri olduğunu öğrendiğinde garipsememişti.

Ama Rengin için durum farklıydı. O gün akşama kadar kendini yiyip bitirmişti. Fakat adamla tanışınca boşu boşuna endişelendiğine kanaat getirmişti. Kemal Bey'in tıpkı Cihan gibi sıcacık bir kalbi ve samimi sözleri vardı.
Adamın,tıpkı Neslihan Hanım gibi kendisini ezeceğini düşünüyordu. Fakat Kemal Bey karısına hiç benzemiyordu. Maddi durumu veya kültürü ile ilgili tek kelime etmemişti.

Bugün ise o gündü! Rengin bu kadar erken yaşta evleneceğini hiçbir zaman düşünmezdi. 23 yaşını bitirmek üzereydi fakat ona erken geliyordu. Bir sürü hayal kurmuştu fakat evlilik bunlardan teğet bile geçmiyordu.
Nasipte ne yazılırsa,o yaşanırdı. Demek Rengin'in kısmeti Cihan'dı ve o bundan memnundu.

Altın Tozu(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin