2.bölüm

193 6 0
                                    

Tam üstüme atlıyorduki yaraları görüp durdu.

Albay- binbaşı odama gel

Selen- On iki saatir yürüyorum.
Banada bir sedye yokmu?

Albay- Aslan binbaşıyı kucağına al gel.

Selen- Komutanım siz beni niye hep yanlış anlıyorsunuz.

Albay- Yüzbaşım Selen'i revire götür.
Sonra odama getir.

Aslan- Emredersiniz komutanım

Yanıma doğru yürüdü .
Ve direk hiç zorluk çekmeden beni kucağına aldı.
Kulağım göğsüne deyiyordu.

Baklavalarını hissediyordum.
Yerine daha çok yerleştim.

Aslan- Rahat mı bari.

Ne demek istediğini anlamıştım,
ama hiç bozuntuya vermedim.

Selen- anlamadım yüzbaşım

Aslan- diyorum, yeriniz rahatmı iyice yerleştiniz.

Selen- rahat rahat

Elimle omzuna iki kere vurdum.

Selen- iyi kas yapmısın, ama bendede var.

Dedim ve onun görebiliceği kadar karnımı sıyırdım.
Karnımdaki baklavalarım gözükmüyordu.

Olsa da yesek.

Aslan- çok kan kaybetmissiniz

Selen- oldu öyle şeyler

Aslan- seninkiler de güzel

Selen- anlamadım

Aslan- anladığı biliyorum komutanım.

Anlamıştım ama hiç bozuntuya vermedim.

Revire gelmiştik.
Yavaşça sedyeye bıraktı beni.
Revirdeki doktor karnımdaki kurşunla uğraşırken.
Az önceki olaylar aklıma geldi.

Selen- siktir

Aslan- bi sorun mu var?

Selen- yok yok sorun yok.

Bu halime gülmüştüm.
Nasıl dışımdan söylemiştim.
Sabah bir şimdu iki rezillik üstüne rezillik.

Hep kan kaybından oldu bunlar.
Bugün beynine kan gitmedi.
Hep dışarıya gitti diye böyle oldu.
Sakin ol kızım mükemmeliz
Güzeliz, zenginiz , askeriz
Herşey mükemmel.

Az önce bana gülen adam yüzünden.
İyice kafam karışmıstı oysaki o sadece gülmüştü.
   Sadece bir adamın gülüşü beni delirtemezfi.
Ben zaten deliydim insanlara gerek yoktu.

Kurşun çıkartılmış yara sarılmıştı.

Hızlı bir şekilde ayağa kalktım ve yürümeye başladım.

Başımın dönmesiyle sendelenmistim.
Önümde bana elini uzatan yüzbaşı vardı. Elini tuttum.

Elini tuttuğum gibi
Elimi kaptırdım
Beni direk kucağına almıştı.
İyice deliricektim.

Lavanta Kokulum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin