Hayat herkesi ağlatırdı sadece bazılarını daha fazla
YAVUZ'DAN
"Bir daha sakın böyle bir şey söyleme"
"Niye?..bir daha mı vurursun?"
Yutkundum "Özür dilerim...çok özür dilerim" birkaç saniye sessizlikten sonra "ama şu an benimle kendi istediğinle gelmezsen seni zorlada olsa buradan götüreceğim..bunun içinde özür dilerim..Eğer şu an yalnız kalmak istersen..seni yalnız bırakmayacağım..bunun içinde"
Gözleri dolu bir şekilde bakıyordu bana. Onu kendime doğru çekip sarıldım. Saçlarının kokusu geliyordu burnuma. Gözlerimi kapattım. Kollarım sararken bedenini titriyordu. İncecik bedeni bedenimin 3/1 i kadardı.
"Sen üşüyorsun" başını çekti göğsümden. İki başparmağımla sildim gözyaşlarını. Gözlerine bakıyordum. "Hadi gidiyoruz"
Buruk bir sesle "lütfen gitmek istemiyorum"
"Korkma seni o eve götürmeyeceğim"
"Nereye götüreceksin peki?"
Hafifçe gülümsedim "sürpriz"
Yürümesi için elimle kapıyı işaret ettim. Yürümeye başladı bende arkasından ilerledim. Evden çıkıp arabaya yöneldik. Arabaya bindiğinde bende binip arabayı çalıştırdım.
Yol boyunca ne ben ne de Neslihan hiç konuşmadık. Ara ara gözüm kayıyordu ona. İstediğimiz yere geldiğimde durdurdum arabayı.
"Geldik" dememle ikimizde emniyet kemerimizi çıkarıp indik arabadan. Neslihan hayretle bakıyordu eve
"Ama burası"
"Evet"
"Senin mi burası?"
"Evet"
Soran gözlerle bakıyordu bana "Sen dedemi.."
"Evet tanıyorum. Ondan ders alıyordum gençken"
"Yavuz" o kadar farklı bir tonla söylemiştiki ismimi tuhaf hissetmiştim. Sanki bir şeyleri hatırlamaya çalışıyor gibiydi. "Sanki hatırlıyor gibiyim seni"
Bu cümlesiyle dudağımın kenarıyla hafifçe gülümsedim. "Bende seni" bir süre sessiz kalarak bakıştık "içeri girelim mi?"
"Olur"
Demesiyle eve doğru yürüdük. Evin kapısına geldiğimde elimdeki anahtarla açtım kapıyı. İçeri girip ışığın düğmesine bastım. Etrafın aydınlanmasıyla Neslihan ilerledi. Eşyaların üzeri örtüyle kaplıydı. Neslihan piyanonun üzerindeki örtüyü çekip elini piyanonun üzerinde gezdirdi. Bana bakıp
"Ben ne diyeceğimi bilemiyorum..Çok şaşkınım."
"Bir şey söylemek zorunda değilsin" biraz durduktan sonra " ben örtüleri açayım. Artık bundan sonra buradasın." Gidip örtüleri açmaya başladım Neslihan'a bakıp "eşyalar temiz ama yerin bi silinmesi gerekiyor. Tozlu gibi biraz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER ÇİZGİSİ
Novela JuvenilKader ayırırdı bizi bazen, bazı insanlardan. Yaşanacak başka bir hikayemiz olduğundan. "Reddedildin" "Nasıl yani beni daha dinlemediniz bile" "Gerek yok" "Ne demek gerek yok?" Yavuz masanına doğru ilerleyip sandalyesine oturur. Eliyle kapıyı göste...