20- Hastane

159 10 27
                                    

Keyifli okumalar ♡♡♡

Bölümler 50 küsüre kadar hazır olduğu için seri geliyor bu arada. Yoksa makine değilim ladpfpvpbpbp

Keyifli okumaalaar ♡♡

Oy ve yorum alırsam hepini öperim

~~~

"Günaydın hanımefendi."

Boğuk çıkan seslerle gözlerimi aralayıp etrafıma bakındım. "Ne oluyor ya?" diye söylenmiştim doğrulmaya çalışırken. Kendimi berbat hissediyordum ve dehşet derecede başım ağrıyordu.

Bana ne olmuştu?

Kafamda hissettiğim el ile başımı kaldırıp Kutay'a baktım. "Dayı ne yapıyorsun? Kolunda serum var." demesiyle ben koluma bakınca güldü ve elini benden uzaklaştırdı. Ardından Ateş'e doğru döndü. "Kimlerin koynunda uyuduğunu da bilmiyor lan. Bak çok saf bu kız, kandırın siz bunu."

"Beni buraya kim getirdi?"

Soruma karşılık Ateş duvar kenarında uyukladığı yerden kalkıp esneyerek "Öcüler." demişti. Kutay ile takıla takıla ona benzemiş olmalıydı.

"Ben getirdim."

Çıkan tanıdık sesle kafamı o tarafa doğru çevirip Can'a baktım. Aklım gerçekten fazlaca karışmaya başlamıştı. En son ortaya çıkıp hanginiz benimle oynuyor diye bağıracaktım, kendimi bunu yapmamak için zor tutuyordum.

"Kutay şu şarkının sesini kıs artık!" Ateş'in bağırışı ile sırıtan Kutay hafifçe sağa doğru çekilip bağırmaya başladı.

"Yolumuza taş koymadan duramıyorlar!" Ateş eline gelen ilk şeyi arkadaşına fırlatınca Kutay sanki daha çok keyiflenmiş gibi bağırmaya devam etti. Gerçekten deliydi. "Seni, beni ele layık görüyorlar!" Ve bağırdığından mıdır bilinmez sesi gerçekten berbattı.

Can da benimle aynı düşüncede olacak ki yüzünü buruşturmuş karşısındaki iki tane manyağı izliyordu. Üzerinde sadece kısa kollu bir tişört görmemle bakışlarımı kendi üzerime çevirdim. Sweat-shirtü benim üzerimdeydi. Benim üzerimdeki altı kat kıyafet ise bir dağ gibi yanı başımda duruyordu.

"Gerek yoktu." diye söylendim Can'a bakarak.

Kafasını iki yana sallayıp omuz silkti. "Sorun değil, zaten benim de değil."

Gözlerimi yanındaki koltukta oturan çocuğun yeşil gözlerine diktim. Güya yanımızda abi diyebileceğimiz iki koca herif vardı ama bizden daha çocukça davranıyorlardı. Bakışlarımdan bazı şeyleri anlamış gibi gözlerini benden ayırıp karşısındaki manzaraya baktı. Daha sonra gülümsemişti. "Hep böyleler." dedi bakışlarını tekrar bana değdirirken.

Kutay'ın "Pişt" diye seslenmesi ile kafamı kaldırıp ona doğru baktım. "Sabahtan beri kıçını devirmiş yatıyorsun. Bence iyileşmişsindir." dedi Ateş'in ikazlarını umursamadan.

"Size ne acaba hocam?"

Bana doğru yaklaşıp yatağa elini yasladı ve kafasını yana doğru eğip bir süre beni izledi. "Yapılan hiçbir şeyi yedirtmedik. Eğer diyorsan ki ben yokum. Senin hakkını da seve seve yerim."

"Kim kim yedirtmediniz acaba?" diye söylendim saf bir merakla. Koskoca cümlede oraya takıyor olmam komik olsa da umurumda değildi. Şüphelendiğim tüm herkes neredeyse yanımda olduğu için kendime bir cevap arıyordum.

Tek Kutay olamazmış gibiydi. Çünkü hem az önceki ses performansından hem de fazla enerjisinden dolayı bana yazan kişi olma olasılığını hiç düşünmüyordum.

ŞAKAYLA KARIŞIK AŞK | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin