26072023-
"Bu ne böyle?"
Seungmin, Jisung'un aniden önüne bıraktığı kağıtla bakışırken Minho'nun da tüm ilgisi birden üzerine toplanmıştı.
"Bir süre kulübe ara vereceğim."
"Ne?"
Açıklama yapma gereği duymasa bile gözlerindeki gözlerin sahibinin içten içe büyüteceği endişesine seyirci kalamayacağından sakince ona dönmüş ve işaret parmağını tehdit vari biçimde üstüne doğrultmuştu.
"Dünya senin etrafında dönmüyor biliyorsun değil mi?"
Sorusuna karşılık yalnızca kaşlarını çatmıştı Minho. Ne demeye çalışmıştı şimdi?
"Anlamadım?"
"Ara vermemin seninle bir ilgisi yok."
"Umrumda değilsin Jisung sakin ol."
Çantasını alarak ayrılmıştı yanlarından Minho. Son zamanlarda eski hallerine dönmüştü her ikiside. Seungmin ise hala önündeki kağıtla bakışırken kafasını kaşıyıp sormuştu merakla.
"Benim umrumda olduğun için soruyorum, bir sıkıntı mı var?"
"Endişelenme. Bir süreliğine sadece."
---
"Rahatsız olur musunuz bilmiyorum ama siz ikiniz kavga falan etmediniz değil mi?
Felix'in sorusuyla uykulu Minho ve tamamen kitabıyla ilgilenen Jisung aynı anda bakışıp kafalarını çilli olana çevirmişlerdi. Güzel arkadaşları, kulüp binasının yolunda rastladığı bedenlere geçerken sormak istemişti öylece.
"Bir süredir ikinizde ruhsal olarak çökmüş gibisiniz."
İkiside sessiz kalmıştı. Birbirlerinin henüz farkına varmışlardı sanki. Neden aynı masada oturuyorlardı ki? Minho uyurken Jisung kitap okumak için uğramış olmalıydı. Oturdukları masanın manzarası okullarındaki en büyük ağacı görüyordu. Sonbahar şüphesiz en güzel bu ağacı süslüyordu.
"Bu mevsim insanın üzerine hafif bir depresif ruh halide bırakabilir gerçi..."
Minho'nun gözleri Felix'in cümlesiyle Jisung'da takılı kalmıştı.
"Sana neden bu mevsimde aşık olduğumu biliyor musun?"
Huysuzca Jisung'un sandalyesini masanın dışına iterken çilli bedenin sorusuna yanıt vermişti kafasını yeniden yasladığında.
"Jisung ile aramızın kötü olacağı kadar bile yakın değiliz artık. Endişelenmeyin."
Jisung gülmüştü Minho'nun cümlesini somut bir şekilde destekleyişine. İstifini bozmadan kitabının kapağını kapamıştı sonra dudaklarını aralarken.
"Tüm okul etkinlik için meşgulken bizim işimizin olmamasıda canımızı sıkmış olabilir aslında. Sorumluluğu alabilirim, bana bu konu yüzünden kızgınsan içinde büyütmene gerek yok."
Jisung'un cevabıyla söylenmişti Minho kafasını kaldırmadan. Konuşacak halde bile hissetmiyordu artık. Geçip gitmesini istiyordu sadece.
"Dünya senin etrafında dönmüyor."
"Ruhun bu mevsim için varolmuş çünkü. Ağaçlar hergün senin için konfeti gibi yağdırıyor yapraklarını."
Kahkahalarını duymuştu Minho. En son ne zaman duymuştu bu kadar yakından hatırlamıyordu. Eski anıları neden her seferinde kulaklarında çınlıyor anlam veremediği gibi kafasını çevirdiği anda gördüğü uçuşan yapraklarla ruhunu sakinleştirmek zor olmuştu.
"Sonbahar olmalısın bu nedenle Lee Minho. Tıpkı-"
"Han Jisung! Rolüne odaklan. Minho kim?"
Jisung ezberindeki cümleleri gözleri Minho'nun üzerindeyken değiştirmişti yüzüne atılan ezber kağıdını umursamadan.
"Lee Minho mu? Öyle mi söyledim?"
Düştüğü şaşkınlıkla büyük bir kahkaha atmıştı sahneyi seyretmek için arka koltuklardan birine geçmiş olan Minho. Jisung'un provasını izlemek için gelmişti ve resmen ilanı aşk yapan genç çoktan içinde olmak istemediği oyundan sıkılmış gibiydi ki tüm ilgisini ona vermişti.
"Baştan al."
"Sonbahar olmalısın Minho. Tıpkı bu ılık mevsimin uçuşan yaprakları gibi gıdıklıyorsun çünkü ruhumu."
"Cümleleri değiştiriyorsun!"
Ezberini kontrol eden öğrenciyi umursamadan sahneden indiğinde gözleri hala Minho'nun gözlerindeyken devam etmişti Jisung.
"Eğer sevecek olursam seni, yalnızca bu mevsimde bil isterim sevgimi. Varlığımın sıcaklığını üşümeden hisset isterim çünkü."
----
26072023Eden - painful
Syglr
Svglr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
o incecik beli şimdi başka biri sarıyor mu? / hyunsung + minsung
Fanfic- Hiakyesindeki herkes sevilmişti. Herkes sonsuza dek değerliydi. Ve öyle kalacaktı. Tamamlandı