nidayagmur_duran bu bölüm sana gelsin❤️.
...Bir hafta oldu neredeyse. Olanlardan sonra Dany ile birbirimize geçmişimize bahsettik meğer Dany o kazada ölmemiş hatta her yerde bizi aramış. Beni görünce annemin de yaşadığını düşündü. Kötü haberi verince üzüldü ancak belli etmeden devam etti. Yani artık Dany, babam; Violetta, kız kardeşimdi. Büyükanneme henüz anlatamadım çünkü avallı kadının kalpten gitmesini istemiyorum. Hergün onları ziyaret ediyorum. Birlikte zaman geçiriyoruz ama bir türlü alışamıyorum. Garip bir his var içimde. Bir yanım çok mutluyken bir yanım " Dikkat et! " diyor.
Ouzou' yla parkta top oynamak üzere sözleşmiştik. Vakit kaybetmeden dışarı çıktım. Vardığımda beni bekliyordu ama yalnız değildi. Yanında biri vardı, Violetta. Oraya doğru hızlıca kaymaya başladım ve tahmin edin ne oldu? Hızımı ayarlayamadım ve Ouzou' ya çarpıp yere düştüm. Canım acımıyordu ama Violetta' nın o bakışı beni ürküttü. Sanki " O benim! " der gibi bakıyordu.
Ouzou kalkmama yardım etti ve sonra da biraz çalıştık. Biz çalışırken Violetta işinin çıktığını söyleyip ayrılmıştı. Ouzou ile birlikte yalnız kalmıştım.
- Sol, sana bir haberim var.
- Öyle mi, nedir?
- Tigers final maçını kazanıp şampiyon oludu, bunu zaten biliyorsun. Başka bir turnuvadan bize teklif gelmiş.
- Ciddi misin? Ama bu harika!
- Bence de ama işin kötüsü, turnuva Japonya'da değil ve hangi ülkede olduğu kura ile belirlenecek.
- İstediğimiz ülkeye gidemeyeceğiz yani. Peki ama bu kura ne zaman çekilecek ve turnuva ne zaman başlıyor?
- Eylül' de kura çekimi var, sömestrda da seçildiğimiz ülkeye gideceğiz.
- Ama o zaman İspanya'da olacağım yani sizinle gelemeyeceğim.
Ouzou üzüldüğümü fark etti bu yüzden elini omzuma koydu.
- Kendini üzme, bedenin bizimle olmasa bile kalbinle bizi destekleyebilirsin. Hem konuşmayı kesmeyecegiz ki. Eve gitsen bile benden kurtulamazsın. Kim bilir belki kurada bore İspanya çıkar. Ve orada buluşuruz.
Bu çok düşük bir ihtimal olsa bile beni mutlu etmeyi başardı. Gözlerine bakınca aniden kalp atışlarım hızlandığından yüzümü çevirdim.
- Belki...(...)
- Uçan hiper fırtına, uclu tekme kombo vee yine ben kazandım. Beni yenmek için çok çalışmanız lazım.
- Sanırım Sol haklı, ne dersin Violetta?
- Video oyunu konusunda haklı ama ben de onu başka şeylerde yenerim.
- Bundan emin misin? Çünkü ben asla kaybetmem.
- Göreceğiz onu.
Öğleden sonra Dany ve Violetta' yı görmeye gelmiştim. Gerçi Violetta ile sabah karşılaştık. Sonra birden ortadan kaybolmuştu.
Oraya gidince Dany birlikte video oyunu oynamak istediğini söyledi. Onu önceden uyardım çünkü ben çok iyi bir oyuncuyumdur. Bunu görmek istediğini söyledi bu yüzden oynadık ve ben kazandım. Şaşırmıştı ama yenilgiyi kabul etti.Ouzou'nun ağzından
O geceki partiden sonra içimde Violetta' ya karşı garip hisler oluştu. Bir şey saklıyor. O eve sızabilseydim. Aha! O geceden beri peşimde, madem öyle biz de karşılık veririz. Sol' ü biraz daha beklemeliyim. Biraz dayanmalisin Sol, hepsi senin için.
Şu Dany' e hiç kanım ısınmıyor. Sol' ün babası olduğuna inanmak bana güç geliyor. Geçen gün yolda yürürken Dany ile karşılaştım. Selam verdim ve o da karşılık verdi.
- Merhaba, Ouzou'ydu değil mi?
- Evet, efendim.
- Biraz konuşmak ister misin?
- Konu nedir?
- Anladığım kadarıyla kızımla yakınsınız. Bildiğin üzere onu uzun zamandır görmedim. Bana ondan biraz bahsetsene.
Bu söylediği bana garip geldi. Sonuçta birini tanımak istiyorsan onunla daha fazla vakit geçirmen gerekmez mi? Gidip kızınla ilgilensene, onu tanımanın en iyi yolu budur bence. Neden gelip arkadaşına soruyorsun ki? Arkasından iş çeviriyormuş gibi davranıyor.
- Ne diyebilirim ki, o hırs ve başarının muhteşem bir birleşimi. Tıpkı çok nadide bir vazo gibi. Onun gibisini bulamazsın.Sol' ün ağzından
Canım sıkkındı bu yüzden paten kaymaya çıktım. Parktayken telefonumdan Alas şarkısını açıp kaymaya başladım. Nedeni bilmiyorum ama bu şarkıyı her dinlediğimde içimde bir şeylerin kıpırdadığını hissediyorum. Bütün üzüntü ve can sıkıntımın yerini mutluluk alıyor. Kendimi gerçekten özgür hissediyorum. Şarkı sözlerinden kaynaklanıyor olmalı.
Kayarken birinin daha orada olduğunu fark ettim. O da paten kayıyor ama bu Violetta.
- Merhaba Sol. Paten kayabildiğini bilmiyordum.
- Aynı şey senin için de geçerli.
- Sakin ol prenses. Sinirlenmeye gerek yok. Artık kardeşiz, unutma!
- Gayet sakinim ablacığım (!) Dikkat et de sana çarpmayayım.
Yüzünün açıldığını fark ettim. Yavaşça bana yaklaştı. Sevecen bir tavırla ellerimi tuttu.
- Biliyorum bu duruma alışmak sana zor geliyor. Yıllar sonra babanın yaşadığını öğreniyorsun ve yerini başka bir kızın aldığını görüyorsun. Bu sana zor geliyor ama ben asla senin yerini almak istemedim inan bana! Ben benim, sen de sen. Sen onun biyolojik kızısın, ben de vaftiz kızıyım. Ama sonuç olarak biz kardeşiz ve bir aileyiz.
Yüzüne tatlı bir tebessüm yerleştirip bana sarıldı. İstemsizce karşılık verdim. Nedense ona güvenemiyordum.
(...)Henüz büyükanneme babamdan ve Violetta' dan bahsetmedim çünkü doğru zamanın gelmesini bekliyorum. Violetta' yı ona önce arkadaşım olarak tanıtmayı düşünüyorum. Ona bunu söylediğim için konuşmayacağını düşünüyorum. Hatta tanışmaları için bu gece harika olur bence. Hemen Violetta' yı aradım.
- Alo, naber Violetta?
- İyi, senden naber?
- Ben de çok iyiyim. Baksana bu gece bana yatıya gelsene.
- Bundan emin misin? Büyükannen beni bilmiyor.
- Evet ve kim kardeşim olarak geleceğini söyledi. Ona bir arkadaşım olduğunu söylerim.
- Bu iyi fikir, o zaman ben çantama birkaç eşya atıp geliyorum. Görüşürüz!
- Tamam, görüşürüz.
Evet, bu iş tamam.
- Büyükanne!
- Efendim Sol!
- Neredesin?
- Salondayım ama gelmişsin bile.
- Sana bir şey söylemeye geldim. Bu gece bir arkadaşımı çağırdım, sorun olmaz değil mi?
- Ah, bu harika! O zaman ben gece için bir şeyler hazırlayayım. Yatıya da kalacak mı?
- Evet.
- Tamam, ben hazırlıklara başlayayım.
Elimdeki telefondan titreşim ve sesler geldi. Violetta arıyordu.
- Sol, sana kötü bir haberim var.
- Ne oldu?
- Bu gece gelemeyeceğim, babamın bir işi çıktı. Evde kalmam gerekiyor.
- Ah, bu kötü olmuş. Neyse biz de başka zamana erteleriz. Moral bozmak yok.
- Harika fikir, umarım kırmadım. Elimde değil her şey çok hızlı gerçekleşti.
- Saçmalama lütfen! Başka zaman buluşuruz. Sorun yok yani.
- Tamam, görüşürüz.
Cevap veremeden telefonu kapattı. Sanırım acelesi vardı. Neyse madem öyle ben de uyurum.
Günaydın herkese, gerçi ben daha uyanamadım. Hâlâ çok yorgunum. Ah! Üç yeni mesajım var.♤Sol, bugün seni bize bekliyorum.
♤Kesin gel olur mu?
♤Saat 10.00' da.Ouzou beni evine mi davet ediyor? Saat 10.00' da demek ama şu an saat 9.30! Hemen giyinip çıkarsam yetişirim.
Tam çıkmak üzereyken büyükannem arkamdan seslendi.
- Sol kahvaltı yapmadan nereye gidiyorsun?
- Arkadaşlarımla buluşacağım. Acil olmasa biliyorsun kahvaltı olmadan çıkmam. Çok acıkırlar dışarıda bir şeyler atıştırırım.
- Peki tatlım, keyfine bak. Arkadaşlarına selam söyle.
- Söylerim.