Darrel uğrayacağımız bir durak daha var dediğinde şu an geldiğimiz yer kafamda kurduğum senaryolar arasında yoktu.
Araba yarış pisti. Buraya neden gelmiştik?
"Cidden araba yarışı mı izleyeceğiz?" diye sordum şaşkınlıkla. Bu durumdan hoşnut kalmadığımdan falan değildi, sadece benim için beklenmedikti.
"İzlemeyeceğiz," dedi Darrel kaskını başından çıkararak. "Yarışacağız."
İşte bu daha çok beklenmedikti.
"Ne?" dedim mümkünmüş gibi daha da şaşırarak. "Sen ciddi misin?"
"Evet," dedi Darrel eğlenerek. "Verdiğin tepkiden bunu daha önce hiç yapmadığını varsayıyorum."
"Evet, bu benim için yeni bir şey işte," dedim piste doğru ilerlediğimiz esnada. "Ama bekle, bunun güvenli olduğuna emin misin? Hatta yasal olduğuna? Çünkü bu bana hiç mantıklı bir iş gibi gelmedi."
Darrel söylediğime güldü. "Bunun mantıklı değil eğlenceli olması gerekiyor zaten. Ve güven bana, bu kesinlikle yasal. Şimdi biraz rahatla çünkü bunu çok seveceksin."
"Sen öyle diyorsan..."
Tam o sırada arkamızdan "Darrel!" diye bir kız sesi duyduğumda
Darrel'la ikimiz de arkamızı döndük; benden biraz kısa, kızıl saçlı bir kız gülerek Darrel'a sarıldığında Darrel da kısaca ona sarıldı. O esnada ben de bu kızın kim olduğuna dair tahminler yürütmeye çalışıyordum. Kızın kollarında boydan boya dövmeler vardı ve burnuyla göbeğinde piercingler... Geri çekildiğinde bebeksi bir yüzü olduğunu gördüm.
"Uzun zaman oldu," dedi kız. "Hiç dönmeyeceksin sandık, kendini özlettin."
"Son zamanlarda biraz yoğundum Jane," dedi Darrel etrafa bakarak. "John yok mu?"
"Burada o da," dedi Jane. Sonra varlığımı fark edip yüzünde oluşan şaşkınlık ve sıcak bir gülümsemeyle bana döndü. "Ben Jane bu arada. Şaşkınlığımı bağışla çünkü Darrel buraya ilk defa yanında bir kızla geliyor."
Darrel Jane'in ispiyonculuğu karşısında gülerek başını iki yana salladı. Gülümseyerek Jane'in uzattığı eli sıktım. "Melissa ben de, memnun oldum."
"Ne güzel bir isim," dedi Jane ve bu cümlenin getirdiği deja vu hissi midemde bir şeylerin tepetaklak olmasına sebep oldu. Sen iyice çıldırdın Melisa.
O sırada yanımıza gelen uzun boylu bir erkek, "Öldün sandık dostum," dedi Darrel'a. Onun da kolları Jane gibi dövmelerle kaplıydı, sanırım bu bahsi geçen John'du.
"Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm," dedi Darrel sırıtarak, ikisi gülerek sarıldılar.
"Uzun zamandır yoktun ve şimdi yanında şans meleğinle gelmişsin," dedi John bakışlarını bana çevirerek. "Tanıştığıma çok memnun oldum, ben John."
"Melissa," dedim elini sıkarak.
John tekrar Darrel'a döndü. "Arayı bu kadar açtığına göre UCLA kıçını bırakmıyor olmalı."
Darrel güldü. "Onun gibi bir şey."
"Pekâlâ, bir dahakine arayı bu kadar açma dostum," dedi John. "Yarış birazdan başlıyor, size bol şans." Jane de bize şans diledikten sonra yanımızdan ayrıldılar.
Tatlı insanlardı.
"Senin de ilk seferin olmaması içimi rahatlattı," dedim eğlenerek Darrel'a bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON YAZ | Kısa Hikaye
Short StoryMelisa, üniversite üçüncü sınıfının yazında üç aylığına çalışmak ve gezmek için Amerika'ya gider. Mezun olmadan önceki rahat geçirebileceği son yazı olduğunu düşünenen Melisa'nın tek amacı biraz eğlenmek ve kendi başına bir şeyler yapabileceğini gör...