1.6

105 9 0
                                    


Okuyorsanız oy vermeyi unutmayın lütfen, okunma sayısına göre oy sayısı az olunca biraz üzücü oluyor. 🥲


Gergindim.

Darrel'a onunla konuşmak istediğimi söylemiş, biraz sonra yanıma geldiğinde onunla yapacağım konuşma kendimi yeterince kötü hissetmemi sağlamayacakmış gibi üstüne bir de çocuğu ayağıma çağırmıştım. Pekala, Darrel'dan benimle yurdun yakınındaki -onunla tanıştığımız- hamburgercide buluşmasını isterken ne düşünüyordum bilmiyordum. Belki de en doğrusu bu ilişkiyi her şeyin başladığı yerde bitirmek olurdu...

Ne saçmalıyordum? Hiçbir şey biraz sonra yapacağım şeyi haklı çıkarmazdı. Bazen bu konuda kendime fazla mı yükleniyorum diye düşünüyordum fakat hemen sonra aklıma Darrel'ın ne kadar harika biri olduğu geliyordu ve...

Yaptığım şeyin hiç etik olmadığının farkındaydım. Sadece buna değmesini umuyordum.

Darrel çok geçmeden kafenin kapısından içeri girdiğinde kapıya yakın bir masada oturduğumdan beni kolayca fark etti. Yanıma gelip karşıma oturduğunda göz göze geldik, gülümsedi. Ona aynı şekilde karşılık vermeye çalışırken ne kadar başarılı olduğumdan emin değildim. Biraz sonra benden belki de nefret etmesini sağlayacağım düşünülürse...

"Selam," dedi Darrel. "Geçen geceden bu yana... nasılsın?"

"İyiyim," dedim parmaklarımla oynayarak. "Daha iyiyim. Sen nasılsın?"

"İyiyim."

Darrel devam etmem için başka bir şey söylemeden bana baktığında duruşumu dikleştirip boğazımı temizledim. "Seni buraya çağırdım çünkü... Sana anlatmam gereken şeyler var."

"Dinliyorum," dedi zorlandığımı fark etmiş gibi konuşmamı destekleyici bir sesle.

Nereden başlayacağımı bilemeyerek, "Öncelikle bu anlattıklarımın seninle hiçbir ilgisi olmadığını bilmeni isterim. Sen gerçekten başından beri mükemmeldin ve ben seni tanıdığım için çok şanslı biriyim," dediğimde Darrel'ın kaşları hafifçe çatıldı.

"Melissa, böyle konuşarak beni endişelendiriyorsun."

"Biliyorum, özür dilerim." Pişmanlık dolu derin bir nefes aldım ve sonra ona her şeyi anlattım. En başından beri; Cole'u ilk gördüğüm gün ondan hiç hoşlanmadığımı, ama sonra Darrel'ın onunla geçirmemi istediği hafta sonunu saçma bir bahanenin arkasına sığınarak Cole'la geçirmeyi tercih ettiğimi fark ettiğimde bir şeylerin değiştiğini... Ve onunla birlikte gittiğimiz barda Cole'un beni öptüğünü...

Anlatmayı bitirdiğimde Darrel tüm bunlar onun için çok fazla geldiğinden olsa gerek, kaşlarını kaldırıp yalnızca bir "Vaov," sesi çıkardı. Konuşmadan önce yaklaşık bir dakika durdu, söylediklerimi sindirmeye çalışırken yerinde başka biri olsa çok daha farklı bir tepki verirdi diye düşünmeden edemedim.

Ki muhtemelen hak ettiğim buydu. Darrel'ın şu an bu tutumunu hak etmiyordum.

"Melissa ben," dedi Darrel tekrar gözlerimin içine bakabildiğinde. "Ne diyeceğimi bilemiyorum. Bütün bunlar çok... fazla."

"Biliyorum," dedim hızlıca. "Biliyorum ve gerçekten, bir kez daha çok özür dilerim. Ne desen haklısın, gerçekten."

"Yani, peki sen..." Cümlesini tamamlamadan önce tereddüt etti. "Onu seviyor musun?"

Darrel'ın sorusu beni gafil avladığından ilk başta cevap vermekte zorlandım. Ardından başımı iki yana sallayarak, "Hayır," dedim. Sonra bu cevabın daha absürt olduğunu fark edip düzelttim. "Yani, ondan hoşlanıyorum, evet."

SON YAZ | Kısa HikayeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin