3. BÖLÜM: İLK GECE.

7.9K 1.2K 2K
                                    




Bir günlük aradan sonra tekrardan merhaba!

Oy vermeyi, yorum yapmayı unutmayın.

Ayrıca beni buradan ve sosyal medya hesaplarımdan da takip edebilirsiniz. Instagram kullanıcı ismim @/deatlessniks. Twitter ise @/fatavemorgana.

Kitabın çalma listesine ulaşmak için Wattpad profilimdeki linke bakabilirsiniz. ON ÜÇ AY yazsanız da çıkar sanırım.

İyi okumalaaaaaaaaar ve öpücükler.


Taylor Swift, How You Get The Girl


3. BÖLÜM: İLK GECE.

Annemin düzenli kullandığı ilacın adını bildiğim için mutlu olacağımı hiç sanmazdım.

Eczane yalanını uydururken sonrasını düşünmemiştim ama bana eziyet gibi gelen o uzun motor yolculuğu bir eczanenin önünde sona erdiğinde ve Deniz bana dönerek ilacın ismini sorduğunda kısa bir süre hata veren bir bilgisayara dönmüş olsam da hemen toparlamış ve bildiğim tek ilacın adını söylemiştim.

Sonuç olarak beni bu yaşta tansiyon hastası sanıyordu ama en azından nefret ettiği çocuk ile kardeşini öpüşürken görmemişti. Yapabileceğim en büyük fedakarlığı onlar için yapmıştım ve muhtemelen ikisi de yarın varlığımı  bile unutacaklardı.

Aslında bunu neden yaptığımı ben de bilmiyordum. Bana düşmezdi. Daha birkaç saniye önce onların dünyasının içinde bile değildim. Ama Deniz'in olanları farkında olmadığını ben farkındaydım ve belki de hayal ettiğim gibi kötü bir tepki bile vermezdi ama bunu normal bir konuşma esnasında görmesi ile o ana şahit olması aynı şey değildi.

Yatakta bir sağa bir sola döndüğüm kaçıncı dakikanın içerisine girmiştim bilmiyordum. Pencerem açıktı, hava sıcak olsa da yurt kampüsün serin tarafında kaldığından içerisi esiyordu. Yurt bomboştu, daha dönem başlamadığı için kimse yoktu. Benim gibi birkaç değişim öğrencisi hariç. Bize karşı bir istisna yapılmıştı ve açıkçası bu istisnadan çok memnundum çünkü yurtta tek kişilik odada kalmayı talep etmiş olmama rağmen öyle bir oda bulunmadığı için bir oda arkadaşım olmak zorundaydı.

Ve oda arkadaşı istemiyordum.

Biriyle aynı odada kalmaktan nefret ederdim. Hem de tanımadığım biriyle... Ya anlaşması zor biri çıkarsa ne olacaktı? Zaten ben de bu dünyada anlaşması kolay olarak adlandırılabilecek en son insanlardan biriydim. Artık geceleri hangimiz diğerini yastık ile boğmaya çalışırdı emin olamıyordum.

"Şimdiden bunları düşünmeye gerek yok," diye mırıldandım. En azından oda arkadaşımın olmadığı bir ayın keyfine bakabilirdim. Durmadan geleceği ya da kötü ihtimalleri düşünüp de kendime işkence çektirmenin bir anlamı yoktu.

Sesim kendime bile yorgun gelmişti. Genelde kendi kendimle çok konuşurdum. Bu yüzden annem geceleri kapımın önünden geçmemeye özen gösteriyordu çünkü kendimle yaptığım bu dertleşme seanslarını korkutucu buluyordu.

Her neyse.

Yatakta dönüp durmayı kestiğimde gözlerimi beyaz tavana sabitledim. Eczaneden sonra Deniz beni buraya bırakmış ve gitmişti. Çok değil iki saat sonra ise çantam ve bavulum ile beraber kapımın önündeydi.

Ona teşekkür etmiştim, aslında biraz şaşkındım da çünkü bu kadar hızlı gelmesini beklemiyordum. Tahminlerime göre çiftlik evine gidip arabayı kapmış ve sonra Tanberk'in evine uğrayıp buraya gelmişti. Çiftlik evi neredeydi bilmiyordum ancak yakın olmadığını tahmin edebiliyordum. Yani o da benim gibi uykusuz ve aç bir şekilde benimle uğraşmıştı.

ON ÜÇ AYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin