10. BÖLÜM: DENİZ.

5.7K 848 360
                                    







10. BÖLÜM: DENİZ.


Taylor Swift, Lover


Deniz'in kahvaltı için beni getirdiği yer hayatımda gördüğüm en tatlı mekanlardan biriydi. Ne kadar gelmek için İstanbul'un bir ucundan diğer ucuna geçmemiz gerekmiş ve o bunun sonucunda benim ağzımı çekmek zorunda kalmış olsa da geldiğimiz an ona fazla yüklendiğimi fark etmiştim çünkü geldiğimiz yer onca yola değerdi.

"Sanki ayakta geldin yani var ya," dedi kaşlarını çatarak bana baktığında. O hâlâ aynı mevzudaydı, ben ise etrafa bakıp durduğum için dikkatimi ona veremiyordum. "Sanki seni yürüttüm saatlerce. Ne kadar memnuniyetsiz bir kızsın ya sen?"

"Burası ne kadar güzel ya," dedim onu umursamadan. Homurdandığını duyabiliyordum. "O gölde kuğular mı var?"

"Yemin ederim umursama seviyen Devrim ile aynı."

Gülerek ona döndüm. "Devrim ile aranız düzeldi mi?"

"Zaten bozulmamıştı ki."

"Ona bağırdığını duymuştum."

"Abiler arada bağırır," dedi sadece. "Önemli bir şey değil."

"Buradan bakınca sizin kardeşlik ilişkinizde patron oymuş gibi."

"Zaten ben herhangi bir ilişkide patron olmayı başaramıyorum ne yazık ki," dedi isyan edermiş gibi bir sesle.

"Tanberk ile ilişkinde öylesin ya," dedim gülerek. "Her şeyi sana kitliyor. Sorumluluk sende. Patron sensin."

"Onun kemiğini sikeyim ben," dedi cebindeki sigara paketini çıkararak masanın üzerine koyduğunda. "Neyseki bu iğrenç proje artık bitti. Sonunda yazın tadını çıkarabileceğim."

Bunun için epey geç kalmıştı aslında. "Okulun açılmasına sadece iki hafta kaldığını farkındasın, değil mi?" diye sordum. "Seni hayal kırıklığına uğratmak istemem ama..."

"Farkındayım ne yazık ki," dedi sigara paketinden bir dal çektiği sırada. "Ama ne yapalım? İki hafta da iki haftadır. Hem benim normalde yaptığım yaz tatilinden çok daha uzun bir süre bu."

"Sen nasıl bir hayat geçiriyorsun ya?" diye sordum bu söylediği karşısında şaşırarak.

Yaz demek benim için sadece yatmak demekti. Bu yüzden buraya gelme teklifini bile reddetmeyi düşünmüştüm çünkü tatilimden neredeyse bir ay çalıyordu ama sonra dışarı çıktığımda gördüğüm arkadaş grubum aklımı başıma toplamama neden olmuştu.

Onlardan uzaklaşmazsam delireceğimi o an anlamıştım ve birkaç saat sonra teklifi kabul etmiştim.

"Babamın istediği tarzda diyebiliriz," dedi gülerek. Gülmesine rağmen aslında bunu ne kadar kafaya taktığını görebiliyordum. Bir an onun yerine kendimi koydum ve katlandığı şeyin ne kadar zor olduğunu fark ettim. Annem ve babam her zaman bana karşı destekçi olmasına rağmen bazen onlara kızabiliyordum, sırf iyiliğimi düşünüp de risk almama engel olmak istedikleri için ve Deniz'i tanıdıkça annem ve babama böyle davrandığım için kendimi suçluyordum.

En azından hayatım boyunca istediğim şeyi yapmıştım. İstediğim okulda okumuş, istediğim bölüme girmiş ve sırf istediğim için başka bir ülkeye gelmiştim. Ama o istediği için bir yaz tatili bile yaşayamıyordu çünkü yapması gerekenler vardı: Aslında hiç istemediği bir bölümü okumak ve o bölümde birinci olmak için üniversite hayatında tecrübe edebileceği tüm eğlenceleri çöpe atmak gibi.

ON ÜÇ AYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin