B12🍁

8 7 0
                                    

Bakışları  arasındaki tatlı duygu selini dört  nala gelen at sesleri böldü. Royel hizlıca toparlanıp bir adımda Liya'nın önüne geçip olası bir tehlikeye karşı onu arkasına almıştı. Diğer  askerlerde on tarafa  gelirken  gelen kişiyi görmeleriyle herkes rahatlamıştı.

Liya geleni görünce  genişce gülümsedi. Bu sarayın emekli komutanlarından birinin oğlu aynı zamanda Liya'nın Royel'den sonraki tek arkadaşı  olan Lois'ti.

Lois ve yanındaki iki asker atlarından  inerken Royel'den Liya'nın önünden çekilmişti.

  Lois Prenses'e doğru hareketlenip sıkıca sarıldı. Prenses'te onun dostane tavrına aynı şekilde karşılılık verirken bu durumdan hoşlanmayan tek isim Royel'di. Çocukluklarından  beri Liya'dan dolayı Lois'i aralarında görmekten hoşlanmıyordu. Kendi halinde sessizce homurdanırken Lois, Prenses'ten ayrılıp Royel'i de selamladı.

Royel'de tüm duygularını içinde tutup aynı şekilde karşılık verdi.
Bu onların Lois gidene kadar ilk ve son konuşmalarıydı büyük ihtimalle çünkü brazdan Lois o hiç yokmuş gibi davranacaktı.

"Seni gördüğüme çok sevindim Lois hangi ruzgar attı seni buraya"  derken  Liya bir yandanda geniş salona  adımlıyorlardı.

"Burdan geçmemiz gereken bir görevimiz var ama özel" diyip göz kırpmasına Liya usulca gülümsedi.

"Aç mısın?" Dediğinde Lois hızlıca başını salladı.

Liya hemen yan tarafındaki hizmetliye bir seyler hazırlamasını söyledikten sonra salondaki  engin masada  karşılıklı oturmaya başladılar. Liya'nın gözleri  Royel'i arasada dışarıda kaldığını biliyordu. Lois'i sevmediği apaçık ortadaydı şahsen Lois'te onu sevmiyordu.

Önlerine yemekler dizilirken Liya bugünki akşam yemeğini onsuz yemelerini söyledi.

Lois direkt yemeğe gömülürken bir yandanda konuşuyordu.

"Hala seni ve duygularını görmezden mi geliyor?" Demesiyle Liya hafifce güldü.

"Hayır son zamanlarda baya yol katettik." Lois suratını burusturdu.

"Çocukkende seni benden çalardı şimdi siz evlenirseniz seni görmeme hiç izin vermez o asık suratlı herif"

Liya kaşlarını hafifce çattı.

"Öyle söyleme Lois, Royel'in sana karşı düşmanlığı yok." Demesine Lois sadece tabi tabi dercesine başını sallamakla yetindi.

Yemek boyunca havadan sudan sohbet ettiler. Prenses'in bir yanı hep Royel'i düşünüyordu yinede arkadasıyla olduğu  icin mutluydu.

Yemek salonunda diğerleriyle birlikte oturan Royel doğru düzgün bir sey yiyememiş sürekli Lois'in gereksiz hareketlerini düşünüyordu. Yan odadan kapı açılma sesi gelince hızlıca  doğruldu. Diğerlerinin meraklı bakışları altında odadan çıkarken ilerde çimlere oturmaya hazırlanan ikilinin arasına hızlıca yerleşti.

Ani hareketten dolayı irkilen Liya ve Lois'e bakmadan konuştu.

"Kusuruma bakmayın başım döndüde müsaade almadan oturmak durumunda kaldım." Demesine Liya alttan alttan sırıttı.

"Az önce koşar adımla yürürken hiç öyle  görünmüyordun." Diyen Lois'e Liya'nın görümeyeceği sekilde sırtını dönerek cevap verdi.

"Bir anda oldu asker Lois bir anda" kelimleri bastırarak söylemişti. Lois onun bu haline içten ice gülmek istesede yapmadı.

Royel ikisinin arasına  girdiği için doğru düzgün goz teması kuramasalarda sohbetlerine devam ettiler. Royel sadece neşeyle konuşan Liya'yı izliyordu. İlerleyen saatlerde Lois ve iki askeri yola çıkmak üzere ayaklandılar.

"Bi sonraki sefere daha uzun dur Lois" diyen Liya'nın ardından Royel araya girdi.

"Asker Lois önemli bir insan eminim o kadar vakti yoktur." Diyen Royel kıskanmaktan kendini geri tutamıyordu. Lois onu sinir etmek adına genişce gülümsedi.

"Prenses'ime her zaman vaktim vardır benim." Deyip Liya'yla kuçaklaştılar.

  Onlar uzaklaşana kadar ikiside bahçeden ayrılmadı. Gözden  kaybolduktan sonra Liya derince bir iç çekti.

"Lois'i gerçekten özlemişim gelmesi çok iyi oldu" dedi Royel'e bakarak ama gördüğü alevli gözler yanlış yerlerde gezdiğini ima edercesine bakıyordu.

"Royel iyi misin?" Dedi Prenses ne olduğunun farkında olsada. Royel duygularını çok belli ettiğini fark edip hemen kendine çeki düzen verdi.

"İyi geceler efendim." Diyip odasına doğru adımlamaya başlamıştı. Liya onun bu çocuksu tavrına sadece gülümsemişti.

"Ah Royel gerçekten ruhum senle dolup taştığı halde hala sana karşı açlık cekiyorum" dedi gökyüzündeki aya bakarak.

🍁Yüzyüzeyken Konuşuruz / Sen Varsın Diye.

Royel MahkumuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin