B14F🍁

22 7 10
                                    

Herkes odalarına çekilmiş olsada Royel ve Liya hala ayni yerde oturuyorlardı. İkisindende ses çıkmazken ay ışığı yüzlerini aydınlatıp onlara eşlik ediyordu.

Royel sessizliği bozup konuşmaya başladı.

"Sizinle ilk karşılaşmamda aslında ruhuma dolan şeyden bihaberdim. Sandım ki geçer ama olmadı içimde büyüdü de büyüdü. Önce zihnime sonra kalbime yerleşti. Adımlarıma uykularıma hükmeder oldu." Dediğinde Liya şaşkınca ona dönmüştü ama Royel'in sözünü kesmedi.

"Sonra siz geldiniz ve dedinizki 'kalbim sen diye atıyor Royel' hiçbir zaman benimle alay ettiğinizi düşünmesemde sizin gibi güzel birinin bende ne gördüğünü anlamakta güçlük çektim. Ben sizin uğrunuza öleyim diye yetiştirildim ama icimde büyuyen duyguları reddecek gücüm yoktu ondan hiç sesimi çıkarmadım. Siz hep benden daha cesurdunuz her fırsatta söylediğiniz halde kendimi duymamaya zorladım çünkü eğer kapılırsam bu rüzgara sonunda canıniz daha çok yanardı saray, kraliyet bunlar izin vermezdi sizi öyle zorda göreceğime duygularımı daha da içe gömmmeye karar verdim." Dedikten sonra bakışlarını Liya'ya çevirdi.

Prenses'in gözleri dolmuştu Royel'in de ondan bir farkı yoktu.

"Ama siz bana böyle bakarken ben size böyle hasretken daha fazla içimde tutamam değil mi?" Derken ikisininde gözünden yaşlar süzülüyordu.

"Royel" dedi titreyen sesiyle Liya.

"Artık bende siz değilde sen ol istiyorum seni bu kadar beklettiğim halde benden vazgeçmemiş olman bu her şeye bedel" demesiyle birlikte uzanıp Prenses'in göz yaşlarını sildi. Liya usulca anlını Royel'in anlına yaslayıp titreyen sesiyle konustu.

"Ve ben ruhum seninle dolup taştığından beri amansızca gözlerinde karşılık bulmayı bekleyenim"

Royel Liya'nın yüzünü avuçlarının arasına alıp okşadı. Bu dokunuşlar Liya'nın gözlerinin usulca kapanmasına neden olurken Royel gözlerinin üzerine birer öpücük bıraktı.

Liya içinin titrediğini hissederken elleini Royel'in ellerinin üzerine yerleştirdi. Royel'in dudakları ordan yanağına dogru yol çizip orayada yumuşak bir öpücük bıraktı. Dudaklarını Prenses'in kulağına doğru yanaştırıp fısıldadı.

"Seni seviyorum Liya. Seni çok seviyorum." Demesiyle Prenses hızlıca kollarını Royel'in boynuna sarıldı.

Ay ışığı altında birbirlerini sıkıca sararken yeryüzündeki en huzurlu anda oldukları aşikardı.

Royel, Liya'nın açıkta kalan saçlarını okşarken genç kız ise mutluluktan döktüğü gözyaşlarına aldırış etmeden Royel'in güven veren kokusunu içine çekiyordu.

"Sen seviyorum Royel. " diyip kollarını dahada sıkılaştırdı. Sanki biraz gevsetse bunların hepsi bir rüyadan ibaret olacak gibiydi. Oysaki ne genc oğlan vazgeçerdi ne de kendisi.

"İşte şimdi tüm hayatım kollarımda" diyen Royel'le birlikte Liya'da Royel'in gözlerini üstüne bir öpücük bırakmıştı.

3 yıl sonra;

Prenses yüzüne vuran güneş ışığı ile birlikte gozlerini usulca araladı. Kendine gelmeye çalışırken karnının üzerindeki kolla birlikte bakışları yan tarafa kaydı.
Royel yüz üstü yatsada hala Liya'ya sarılmayı bırakmamıştı. Bu durum Prenses'i gülümsetti evlendiklerinden beri Royel nasıl yatarsa yatsın Liya'ya sarılmayı asla bırakmıyordu ve bu bazen çok komik durumlara yol açıyordu.

Liya, Royel'i uyandırmamaya dikkat ederek ona doğru döndü. Yastığa dağılan saçları öyle güzel görünuyordu ki Liya bu anlarda tıkılı kalmak istiyordu. Elleriyle Royel'in yüzüne düşen saçlarını yana doğru atıp anlını açığa çıkardı. Usulca yaklaşıp bir öpücük bıraktı tam geri çekilecekti ki Royel onu biraz daha kendine çekip saçlarının arasına öpücükler bırakmaya başlamıştı.

Liya mutluydu. O kadar mutluydu ki bunu ifade edecek sözcükler bulamıyordu. Gözlerini Royel'in yeni uyandığı için kısık olan gözlerine çevirdi. Parmaklarıyla saç diplerinden çenesine dogru yol çizmeye başladi usulca. Royel hareket etmeksizin duruyordu.

Usulca başını kaldırıp Liya'nın burnuna ufak bi öpücük bıraktı. Bu ikisinide gülümsetirken ortama üçüncü bi ses girdi gürültülü bor şekilde.

Tahta beşikte yatan kızlarının ağlamasıyla Liya girdiği atmosferden çıkıp hızlca bir yaşındaki çocuğuna yöneldi. Royel onu bu tatlı telaşını gülerek izliyordu. Çok yakışmıştı sevdiği kadına annelik her şeyin yakıştığı gibi.

Liya kucağında bebekle birlikte otrur pozisyona geçen Royel'in yamacına geldi.Gülen gözleri bir kızında bir de Royel'de geziyordu.

'Huzur buysa' dedi Liya içinden 'Gercek huzur buysa yeryüzündeki tüm savaşlara kaybedişlere yıkılışlara değer'

O bunları düşünürken Royel uzun kollarıyla ikisinide genişce kuçaklamıstı.

Bir kucaklama bir ömre bedel olabilirdi bir kucaklama bütün ateşlerden daha iyi ısıtabilir bir kucaklama gözyaşıda döktürebilirdi ama en güzel kucaklama mutluluk esintisi eşliğinde yapılandı.

🍁Gökhan Türkmen / Aşk.

🍁🍁🍁

Okuyan herkesin hayatındaki Royel'ini ve Liya'sını bulması dileğiyle...

Teşekkürlerr..

🧡🌙


Royel MahkumuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin