Bölüm 10

634 30 8
                                    

Buz Tutmuş Kelebek (04:17): Hazır mısın Ataa???

Buz Tutmuş Kelebek (07:17): Yarım saattir dışarıda seni beklememiz hiç etik değil.

Buz Tutmuş Kelebek: Pardon üç saat olmuş.

Ata Döngü: Günaydın.

Buz Tutmuş Kelebek: NEREDESİN SEN YA?

Buz Tutmuş Kelebek: Hemen hazırlanıp aşağı in yoksa arkadaşların seni soğuk suyla boğacaklar.

Ata Döngü: Hazırım ben zaten.

Buz Tutmuş Kelebek: Neredesin o zaman sen?

Ata Döngü: Araba da giderken yiyecek bir şeyler aldım.

Ata Döngü: Telefonumu da evde unutmuşum işte onu almaya çıktım.

Buz Tutmuş Kelebek: Sen dörtte gittin açık market mi aradın?

Buz Tutmuş Kelebek: Hem de bizim için?

Ata Döngü: Maalesef öyle oldu küçük hanım.

Buz Tutmuş Kelebek: Umarım sevdiğim çikolatalardan da almışsındırrr

Ata Döngü: Ne sevdiğini bilmiyorum kızım.

Ata Döngü: O yüzden önüme gelen çikolatayı aldım.

Buz Tutmuş Kelebek: Kaç lira tuttu?

Ata Döngü: Unuttum valla

Ata Döngü: Fişe bakmaya da üşeniyorum.

Buz Tutmuş Kelebek: Umarım pahalı tutmamıştır.

Ata Döngü: O kadar pahalı tutmadı ya

Buz Tutmuş Kelebek: İyi ya gel işte artık

Buz Tutmuş Kelebek: Delircekler sonunda

Ata Döngü: Geldim geldim.

görüldü✔️✔️

Güneş K. Toplu
Mutlu olduğum anlarda içime işleyen aşktı. Onunla konuşmamdı. Kalbime koyduğum ismiydi.

Yan yana geldiğimizde heyecandan ölecek gibi olmam, aklımı bulandıran o'ydu.

"Gelmeyeceksin sandık Ata." Abim Ata'ya seslendiğinde gülümsedim. Onu görmek için çabaladığım saatlerin sonuna gelmiştik.

Sonunda karşımda, gülümseyerek bize doğru geliyordu.

"Yemin ederim tatile gideceğiz diye her şeyi benim üzerime yıktınız. Azıcık bekleyin ne olur sanki?"

"Üç saattir seni bekliyoruz." Diye fısıldadım.

"Sen sus siyah saçlı, esmer afet." Dudaklarımda olan gülümseme soldu. Kumral. Saçlarım kumral, Ata.

Yüzüme zorla bir tebessüm kondurdum.

"Güneş siyah saçlı değil Atacığım. Kumral saçlı o." Abimin Ata'yı düzeltişi ile Ata şaşkınlıkla bana baktı.

"Nasıl siyah saçlı değil?" Bir abime baktı bir benim saçlarıma. Daha sonra şaşkın gözleri gözlerime döndü. "Kız sen saçını niye boyattın?"

"Siyah saçlı, esmer bomba olmak için."

"Sen şuna erkekleri kendime daha çok çekmek için desene." Dudaklarımı birbirine bastırdım.

Senin içindi...

"Hadi artık gidelim." Yeşim'in mızmızlanan sesi ortaya düştüğünde abim araba dağılımını söyledi.

"Araba dağılımı şöyle, Arven ve Çağrı birbirinden ayrılmayacağı için onlar bir arabaya. Aynı şekilde ben de o arabaya bineyim. Güneş de benimle o arabaya binsin.-" Abimin sözünü hızla kestim.

"Ama ben arkaya oturup uyumak istiyorum."

"Çağrı ve Arven yine ayrılıcaklar yani benim yüzümden," Attığım yemi yiyecekler mi diyerek bekledim.

"Çağrı abi ve Arven abla, Güneş. Onlar senin asker arkadaşın değil." Bir tek buna mı takıldılar diye düşünürken Arven konuştu.

"O önemli değil de ben de uyuyacağım ve arkaya üç kişi oturursak, Güneş'le ben ortamızda Çağrı'yı delirtiriz." İşte bu yüzden Arven'i çok seviyordum.

"O halde şöyle yapalım. Yeşim sizinle aynı arabaya binsin. Güneş de; Balca, Alaz ve benimle gelsin."

"Yeşim sizinle gelsin. Ben de Arven ablayla aynı arabaya bineyim, olmaz mı?" Kafam iyice karıştı. Bunlar gerçekten ne halt ediyorlardı?

"Tamam, öyle yapalım o halde."

"Biri de haberleşebileceğimiz bir grup kursun." Başım ağrımaya başladığında etrafıma bir bakış attım.

Neden ışınlanamıyorduk ki?

🌟🦋🌟

Güneşli günler dilerimmm ve bölüm sonu bahsedilen grubu kurdular ama yazmadım. Okumak isterseniz özel bölüm olarak yazabilirim^^

buz tutmuş kelebek || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin