Bölüm 27

468 28 14
                                    

Güneş K. Toplu
Sahile indiğimizde, kızların ve abimin arkadaşlarının yanlarına geldik. Ve dahası karşımda Ata ile flörtleşen biri vardı. Omuzlarına dokunuyor, ona gülümsüyor ve dahası başını ona o kadar çok yakın tutuyordu ki, bir anlığına sadece o kızın ben olduğumu düşündüm.

Hayali bile güzeldi.

"Yani sonuç olarak sen de hayır dedin kıza." Ata ona başını salladı.

"Çünkü bunu yapmak zorundaydım." Kız Ata'ya başını salladı.

"Neden yapmak zorunda olduğunu anlayamıyorum bir türlü. Kimse yoluna engel değil ki?" Ata omzunu silkip, tam tersini söyledi.

"Aslında herkes yoluma engel."

Daha fazla bu görüntüye katlanamadığımı ve sohbeti dinleyemeyeceğimi anladım. Ayağa kalkıp üstümdeki elbiseyi çıkardım. Güneş kremiyle falan uğraşamayacak kadar sinir doluydum.

Denize doğru ilerledim. Abimin arkamdan baktığına emindim, sinirliydi ona da emindim. Hiçbir şekilde umursamadım.

Kumların üzerine vuran su, ayaklarıma çarptı. Hissetmek çok güzeldi. Hızlı adımlarla denizin tamamen içine girdim. Su acayip bir şekilde güzel ve akşama kadar yüzebileceğimi bana söylüyordu.

Ayaklarımda birinin ellerini hissettim. O an denizin içine çekildiğimde, şaşkınlığımla nefesimi bile tutamadan su yutmuştum.

Bu başıma gelen de neyin nesiydi?

Tekrar su yüzeyine çıktığımda bir kaç defa öksürdüm. Arkamda birinin varlığı boy gösteriyordu. Sakince dönüp, kim olduğuna baktım.

"Efe?"

"Seni burada görünce dedim bir uğraşayım." Omzuna vurup suyun içinde onu dövmeye çalıştım. Sonuç ise onun yine suyun içine girmesi ve beni de arkasından ayaklarımdan çekip suyun içine girmemi sağlamasıydı. Yine ve yine hazırlıklı değildim. Su yutmuştum.

Efe bizim okulun zenginlerindendi. Burada olduğuna da şaşırmamıştım. Parası sayesinde giremeyeceği tek bir yer dahi yoktu. Ya da satın alabileceği...

Ama parasıyla övünen ya da herhangi yaptığı bir şeyi parasıyla örten zengin züppe biri de değildi.

Suyun içerisinden tekrar yüzeye çıktığımda, şiddetli öksürük beni yine esiri altına aldı.

"Seni geberteceğim Efe!" Sinirle elimi suya vurdum. Efe hala suyun altındaydı. Denizden çıkmak adına kıyıya doğru yüzmeye çalıştım. Buna engel olan ise yine Efe'ydi. (Umarım aklınıza zebani Efe falan gelmez lskdkdşdşdkdşlfş)

Suyun içine bir kez daha gömüldüğümde, sinirle onun boynuna atladım. Allah'tan yakınımda yakalamıştım şerefsizi.

Efe tuttuğu nefesi bırakmak zorunda kaldı onu boğazlamam sonucu. İkimizde nefes nefese suyun yüzeyine çıktık. Bir o öksürüyordu, bir ben. Çok fazla su yutmamıştı ama abartma konusunda da o o'ydu yani.

"Bir daha sakın böyle bir şey yapayım deme!" Efe'ye bağırmış, bu sefer de ben onu suyun içine gömmeye çalışmıştım ama yapamamam onun tarafından bana yanıtsız bırakılmadı. Tekrar suyun içine gömüldüm.

O an karşı karşıya kaldığım karın kaslarına dokundum. İrkilip geri çekildi. Ben de hemen suyun yüzeyine çıktım.

"Kaslarıma dokunulmasını sevmediğimi söylemiştim daha öncesinde sana!" Ona omuz silkip sırıttım.

"Efe!" Efe'ye biri seslendiğinde, arkamı dönüp sesin geldiği yere döndüm. Asansöre binmeden konuştuğum ve istediğim şarkıyı söyleyip söyleyemeceğini sorduğum kişiydi. Ben tekrar Efe'ye döndüm. Koluna dokunduğumda bana döndü.

"Arkadaşın mı?" Güldü.

"Ne oldu çok mu hoşuna gitti?" Gözlerimi devirip, omzuna vurdum.

"Saçma saçma konuşma zaten birine platoniğim." Dün gece o platonikliği silip attım ama onu bilmesen de olur ya.

"Neden sordun o zaman?"

"Asansöre binecekken karşılaştık. O sıra bu gece de sahilde çalıp çalmayacağını falan sordum ama adını sormayı unuttum."

"Senin şans da çok mükemmel be kızım!" Ona güldüm. "Adı Furkan."

"Furkanlar şerefsiz olur diyorlar kızlar genelde ama bunda öyle bir tip yok."

"Kime alacaksın kuzenimi?" Omuz silktim. Daha sonra ona bir cevap vermem gerektiğinin farkına vararak konuştum.

"Kimseye ama benim platoniği biraz kıskandırsam fena olmaz aslında." Ufak bir kahkaha attı.

"Ona bulaşma istersen, yoksa başın belaya girer." Kaşlarımı havaya kaldırdım.

"Nasıl yani?"

"Başı bağlı kızım."

"Öyle desene o zaman oğlum." Bana doğru denizde yüzüp yanağımdan öptü. Daha sonra kulağıma yaklaşıp, fısıldadı.

"Emin ol, az önce o kadar çok bakışa maruz kaldım ki; biri abin diğeri Yeşim'in abisinden tehdide uğradım sanırım."

🌟🦋🌟

Güneşli günler dilerim ve an itibariyle sonbahara giriş yaptıkkk🥹 en sevdiğim mevsimdir kendisi ama yaz ayında doğmuşum işte ne yapalım🫣

Neyse ama biz Ata'nın zengin mi değil mi yoksa birinden borç para mı aldı olayını otuzlu bölümlerde alıyoruuzzzz. Hazır olun şaşıradabilirsiniz şaşırmayadabilirsinizzz👀

Ve biz 1K olduuukkkkk🥹🥳 bugünü daima hatırlayacağım çünkü ilk defa bir kitabım bu kadar okunmaya ulaşıyor☺️ çok teşekkür ederriiimmmm🫶

buz tutmuş kelebek || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin