Rüyalarda Ki Çığlıklar

🍀 Baba ve Oğul

🍀
Yine ben, özlediniz demi.
Ben de sizi özledim.
Keyifli okumalar♥️
🍀

Ayça

Kolumu tutan iğrenç yaratığa baktım.

"O aklına kazı sen hep benimsin."

Bu söyledikleri sadece bana kahkaha attırıyordu.

"Kafayı mı yedin sen? Her şeye gülüyorsun, yoksa sende beni yeniden gördüğün için çok mu mutlusun?"

"Hasretinden yataklara düştüm sorma."

Sarı dişlerini göstererek güldü.

"Artık gitme vakti minik kuş. Yağmurdan hasta olmanı istemeyiz demi?"

Bileğimde ki elini gevşetince kolumu kendime çektim. Hiç düşünmeden elinde ki bastonu alıp fuatın önce bacaklarına vurdum sendeleyerek yere doğru düşerken kafasına sert bi şekilde vurdum.

Fuat yere düşüp haykırırken silah sesleri de başlamıştı.

Ağaçların ordan çıkan Mert, Soner abi ve Sabri amcalara baktım.

(Sabrinin ismini unutup önceki bölümlerin hepsini okumam...)

Bir saat önce

Fuat telefonu kapatınca Mert beni aramıştı. Yavuzun vurulduğunu söylemek için.

"Ayça sana bir şey söylemem gerekiyor ama sakin ol abicim olur mu? Sude seni alamaya geliyor zaten."

"Biliyorum yavuzun vurulduğunu."

"Na... nasıl biliyorsun?"

"Fuat aradı bir saat içinde attığım yere gelmezsen Yavuzu hastane de öldürtürüm dedi."

"Sen nerdesin, yola çıktım o yere gidiyorum deme bana."

"Hayır Sabri amcayı arıyacaktım tam sen aradın."

"Soner de burda sen konumu at geliyorum ben de."

1 saat içerisinde plan yapmıştık. Fuat da anlamamıştı bunu. Beyni olmadığı içindi sanırım.

Diğerleri fuatın adamlarıyla uğraşırken ben de fuatın yanına eğildim.

Fuatın bastonun da aslında bıçak vardı. Bunu tesadüfen öğrenmiştim geçen yıl.

Bir yıldır hayalini kurduğum şeyi yapacaktım.

Bastonun baş kısmından tutup çektim. Ortaya çıkan bıçağa bakarak gülümsedim.

"Hep hayalini kurduğun şeyi yapma zamanı geldi Fuat bey."

"Sen, sen bunu nasıl biliyorsun?"

"Onu söyleyemiyoruz malesef Fuat bey."

"Sakın yapma ne istersen yaparım. Yalvarırım sana Ayça yap..."

Daha fazla o iğrenç sesini duymamak için bıçağı karnına sapladım.