"Haydi kızım bir iki lokma ye bari."
Kaç defa hayır dememe rağmen Türkan Abla başımda beklemiş, illede yemek yemem için ısrar etmişti.
Bıkkınca bir nefes verdim, kendimi çok halsiz hissediyordum. Ama burdan biran önce kaçmam gerekiyordu.
Aklıma gelen fikirle Türkan Abla'ya baktım.
"Peki."
Türkan Abla'nın yüzüne bir gülümseme gelmişti, tepsiyi yatağımın ucundaki komidinin üzerine bıraktı.
"Sen ye yemeğini, Uğur az önce ilaçlarını almaya gitti. Yarım saate dönmüş olur."
Demek evde değildi, evet tam sırası. O evdeyken hiçbir şey yapamazdım.
"Şey, Türkan Abla burası çok sıcak oldu, bunaldım. Acaba balkon kapısını açar mısın?"
Türkan Abla söylediklerime pek inanmışa benzemiyordu.
"Kızım havaya baksana rüzgar esiyor, hastasın zaten daha kötü olursun."
Off Uğur Bey'imiz uyarmış belliki.
Kendimi biraz daha bitkin gösterek konuşmaya başladım.
"Bana inanmadığının farkındayım. Ama bu halde bir yere kaçamam, hem balkondan nasıl kaçabilirim ki? Ne kadar yüksek sen benden daha iyi biliyorsun."
Türkan Abla sesli bir nefes verdi. "Peki ama fazla açık kalmasın, hastasın bu hava seni daha da kötü yapabilir."
Bu kadar hızlı ikna olacağını tahmin etmemiştim. Sanırım büründüğüm rolün bunda büyük bir payı vardı.
Başımı hızlıca salladım. "Tamam merak etme."
"Ben gidip şu anahtarı arayayım, nereye koyduğumu hatırlamıyorum." Acaba Uğur gelene kadar beni bu şekilde mi oyalayacaktı?
Beklemekten başka bir şey yapamazdım.
Türkan Abla odadan çıkıp gitmişti. Ben de kolumdaki seruma baktım, bitmek üzereydi.
Serumu çıkartıp yataktan çıktım, balkonun kapısının yanına geldim.Fazla yüksek değildi ama ordan atlasam bir yerimi kıracağım kesindi, kırık bir kemikle de bir yere kaçamazdım.
Kendimi düne göre biraz iyi hissediyordum, aldığım serum biraz olsun iyi gelmişti.
Bakışlarımı balkondan ayırıp, yatağa geri dönmüştüm. Komidinin üzerindeki yemek tepsisine baktım, biraz yemem gerekiyordu.
Eğer buradan kaçacaksam biraz enerjiye ihtiyacım vardı.
Tepsiyi alıp bacaklarımın üzerine koydum, yavaş yavaş yemeye başladım.
Kaç saattir Türkan Abla'nın gelmesini bekliyordum, resmen dalga geçiyordu benimle.
Sabrım kalmamıştı.
Yatağımdan bir hışımla kalkıp, odanın kapısına geldim. Kapı kulpunu çevirdim, kilitliydi.
Terlemeye başlıyordum, parmaklarımı saçlarımın arasından geçirip arkaya attım.
Tam bu sırada kapının kilit sesini duydum, sanırım gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK İRİSİ
Teen FictionKendi halinde; sıradan bir hayatı olan Songül, o gece hayatının tamamen değişeceğinin farkında değildi. Songül'ün babasından annesinin intikamını almak isteyen Uğur, Yusuf Özer'in zaafı olan kızını hedef alır, ama unuttuğu bir şey vardır. Songül'...