"Anne korkuyorum lütfen" Dizlerimi kendime çekmiş yatağımın hemen yanında yere çökmüş ağlıyordum
"Yutacaksın şunları hadi!" Annemin yüksek ve emir veren ses tonu yerimden sıçramama neden olmuştu
Açık pencereden sonbaharın sert rüzgarın eski tül perde izi, uçurumun dibine gelmiş hayatına son vermek isteyen küçük gelinin yıpranmış gelinliği gibi odanın içine sert bir şekilde gelip gidiyordu.
"Yut şunu dedim sana, yut!" Annem delirmişçesine bana bağırıyordu bu da ağzıma dayatmış olduğu ilaçları yutmak mecburiyetinde hissettiriyordu.
"A-anne... Korkuyorum." Şiddetlenen ağlamam, çarpan şimşek sesi, dalgalanan tül perdenin sesi...
Gözlerimi sıkıca yumdum, ellerimi kulaklarımın üzerine bastırıp başımı kendime çektiğim dizlerimin üzerine koydum
Gözlerimi kapattım. Gözlerimi kapattım. Hiçbir şey olmayacak. Olmayacak... Annem iyi olacak. O beni seviyor.
Songül'ü seviyor...
Kesilen seslerle birlikte, başımı yavaşça kaldırdım. Ellerimi kulaklarımdan çekip gözlerimi yavaşça açtım.
Anne...
Yüzüme vuran sıcaklıkla gözlerimi yavaş yavaş açtım. Hâlâ gördüğüm kabusun etkisindeydim, kalbim kafesinden çıkmak isteyen bir kuş hızlı hızlı atıyordu.
Tamam Songül sakin ol. Sadece bir kâbustu, geçti.
Gözlerimi tavana dikmiş sakinleşmeye çalışıyordum. Kaç dakika öyle bekledim bilmiyorum.
Yattığım yerden doğruldum, güneşin narin ışıkları yüzüme hâlâ vuruyordu.
Bir tuhaflık vardı sanki? Üstüme baktım, dün giydiğim kıyafetlerim üzerimdeydi üstelik ıslak gibiydiler. Bir dakika!
Ah aptal Songül! Dün! Dün sen biri tarafından kaçırılmıştın aptal kız nasıl unutursun?!
Olduğum yerden hızlıca kalkıp tanımadığım odada hızlı hızlı adımlayıp, kapının önüne geldim. Sıkıca kapı kulpunu kavradım.
Korkuyordum. Ya çıkar çıkmaz karşıma çıkarsa? Yok hayır belki beni buraya hapsedip gitmiştir kim bilir?
Cesaretimi toplayıp derin bir nefes aldım ve kapı kulpunu çevirdim.
Ne? Kilitli mi? Ne yaşıyordum şuan ben ya?
Kapı kulpunu hızlı hızlı çevirdim, yok açılmıyor. Ne yapacaktım ben? Hızlı davranıp burdan kaçmam gerekiyordu.
Arkamı döndüp odayı incelemeye başladım, belki burdan kaçamama yardımcı olacak bir şeyler bulurdum.
Çift kişilik bir yatak, yatağın her iki tarafında birer komidin, büyük bir gardırop...
Odanın içinde bir kapı daha vardı, büyük ihtimalle banyo olmalıydı. Hızlı adımlarla gidip kapıyı açtım. Tahmin ettiğim gibi bir banyoydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK İRİSİ
Novela JuvenilKendi halinde; sıradan bir hayatı olan Songül, o gece hayatının tamamen değişeceğinin farkında değildi. Songül'ün babasından annesinin intikamını almak isteyen Uğur, Yusuf Özer'in zaafı olan kızını hedef alır, ama unuttuğu bir şey vardır. Songül'...