BÖLÜM ÖNCESİ HATIRLATMA!
Yeni bir bölüme daha hoş geldinizzzz!!
Bölümü okumadan önce, benim değinmek isteğim bir konu var. Kitabım henüz yeni ve doğal olarak çok fazla okunmuyor, okunan bir kaç bölümün çoğu hayalet okuyucular tarafından okunuyor.
Demek istediğim şey şu; ben de bir emek veriyorum ve bu emeğimin karşılığını bulmasını istiyorum. Beni takip edebilir, hikâyeye oy verirseniz beni çok mutlu edersiniz. İstediğiniz kısıma yorum yapabilir, bölüm hakkında düşüncelerinizi yazabilirsiniz, bunlar beni çok mutlu eder.
Hatırlatma bu kadardı, okuduysanız teşekkür ederim:) Keyifli okumalar...
Bu sabah üstümde geçen günlerin ağırlıyla kalktım. Gözlerim tavandaki let ışıklarda, aklım bir ay önceki olanlara takılmıştı.
Evet, bir ay önce Uğur beni İstanbu'la kendi elleriyle bırakıp, hiçbir şey demeden gitmişti.
Bana tek bir kelime etmeden.
Beni kaçırıp orada tuttu ama bir anda ne değişti de beni sessiz sedasız buraya bırakıp gitmişti?
Bana neden o kadar acı çektirmişti ki?
O günü düşündüm, beni evimin yanına bıraktığı anı unutamıyorum.
İkimiz o an hiçbir şey konuşmamıştık, sanki bir şeyler konuşsaydık o an her şey değişecekmiş gibi geliyordu.
Arabasını evimin önünde durdurup bekledi sadece.
Ben evimi tekrar görmenin heyacanı ile yüzüme yerleştirdiğim gülümsemeyle baktım odamın penceresine.
Özlemiştim.
"İn."
Uğur'un sesiyle yüzümdeki gülümseme silinmişti birden.
Bakışlarımı Uğur'a çevirdim. İfadesiz bir şekilde yola bakıyordu. Gözlerime bakmasını istiyordum o an.
Onun dediğini yapıp arabadan indim. Evime doğru yürüdüm, içimdeki burukluk mutluluğuma giden bütün yolları tıkamıştı sanki.
Adımlarımı durdurup, arkamda; arabadaki adama baktım.
Gözlerimi onun koyu kahverengi gözlerine kenetledim. Belki o an bir şey dememiş olabilirim ama gözlerimdeki hüzün her şeyi açıklamıştı ona.
Keşke diyorum, keşke gidip babamın yaptığı o bütün şeyler için 'çok üzgünüm' diyebilseydim.
O gün beni evime bırakıp gittikten sonra, babama her şeyi anlattım. Ama tam anlamıyla her şeyi değil.
Mesela Uğur'un ismini anmadım, sadece beni kaçırdığını ve bunun nedenini bilmediğimi söyledim. Babam beni bir ay boyunca aramıştı, polisler kaçırıldığım hakkında en ufak bir ize rastlamamışlardı. Güvenlik kamerasında ki son görüntülerim otobüs durağından ayrılırken çekilen görüntülerden ibaretti sadece, ondan sonrası yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK İRİSİ
Teen FictionKendi halinde; sıradan bir hayatı olan Songül, o gece hayatının tamamen değişeceğinin farkında değildi. Songül'ün babasından annesinin intikamını almak isteyen Uğur, Yusuf Özer'in zaafı olan kızını hedef alır, ama unuttuğu bir şey vardır. Songül'...