Kalbimde kendine belli eden sancılar, bana komutlar verip duruyordu. Bunun ne anlama geldiğini tabiki de biliyordum, iradem mahvolmuş durumdaydı.
Rüya gördüğümü düşünsem de, kalbimdeki bu çarpınma, karnımdaki kıramplar bunun gerçek olduğunu kanıtlamaya çalışan belirtilerdi.
Uğur dudaklarımdaki hareketleri hızlandırmaya başlarken boşta kalan eli rahat durmayıp belimde yerini bulmuştu.
Ona karşılık vermiyordum, sadece gözlerim kapalı bir şekilde kendimi ona teslim etmiş gibiydim.
Uğur belimdeki elini yavaşça bluzumun altından geçirip, çıplak sırtımdan yukarı doğru yol aldı.
Uğur'un soğuk eli vücuduma değdiğinde irkildim.
Bu olanlar da neydi?!
Kahretsin Songül, resmen teslim oldun!
Aklıma hucüm eden bu cümlelerle gözlerimi açıp, dudaklarımı ondan koparttım.
Uğur gözlerime affalamış yüz ifadesiyle bakarken, gözlerim onun nemli dudaklarına kaydı.
Farkında olmasam da benim de dudaklarım alev alev yanıyordu.
İlk öpücüğümü Küstah Herif'ten almıştım, bu kabul edilemezdi. İlk öpücükler her zaman çok değerli olurdu ve şuan değerli bir şeyimi kaybetmiş gibi hissediyordum.
Gözlerim yanmaya başlamıştı.
Uğur hâlâ aynı pozisyonda gözlerimin içine bakıyordu.
"Çekil." Titrek sesimle söylediğim bu cümleyi kâle almamış olacak ki en ufak bir eylemde bulunmadı.
Bu kez içime dolan hırs ve öfkeyle onu iki elimle iteklemeye başladım.
"Çekil diyorum sana! Çekil! Nefret ediyorum senden! İğrençsin!"
Bu sözleri onun göğsüne vura vura, hıçkıra hıçkıra ağlayarak söylüyordum.
Uğur gözlerini bir süre yumup ne yapacağını düşünüyor gibiydi. En sonunda beni her iki kolumdan tutup zaptetmeye çalıştı, o iki bileklerimi sıkı sıkıya tuttuğu halde ben hâlâ aynı güçle onu kendimden uzaklaştırmaya çalışıyordum.
Uğur sakin bir ses tonuyla konuştu."Tamam, özür dilerim. Böyle bir şey yapmamalıydım, sakinleş lütfen."
Kulaklarım onun söyledikleri şeyleri duymak istemiyordu, onun özrünü de istemiyordu.
Son bir çabayla direnmeye çalıştım. "Bırak! Bırak diyorum sana! Uzak dur benden!"
Ağladığım için çıkan boğuk seslerim yavaştan kendini kaybediyor gibiydi.
Uğur bir süre yüzüme bakıp sonra yavaşça bileklerimi serbest bıraktı.
Gözlerimdeki gözyaşları durdurak bilmeden akıp giderken, arabanın kapısını açıp arabadan kendimi hızla dışarı attım.
Arkama bakmadan koşar adımlarla gidiyordum, ama gideceğim yer hakkında bir fikrim yoktu.
Bir süre öylece yürüdükten sonra adımlarımı yavaşlatıp etrafıma baktım. Derin bir nefes alıp verdim.
Biraz olsun sakinleşmiştim. Parmaklarımı hafif kurumuş saçlarımdan geçirip geriye doğru attım.
Hava soğuktu, soğuk bir rüzgar esiyordu ve en önemlisi ıslaktım. Boktan şansım yine peşimi bırakmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK İRİSİ
Roman pour AdolescentsKendi halinde; sıradan bir hayatı olan Songül, o gece hayatının tamamen değişeceğinin farkında değildi. Songül'ün babasından annesinin intikamını almak isteyen Uğur, Yusuf Özer'in zaafı olan kızını hedef alır, ama unuttuğu bir şey vardır. Songül'...