7. KORKUNUN GÖLGESİ
Kalbinde Birileri Var, Perdenin Ardındakiler
Korku.
Onu gördüğümde en çok bu his göğsümü dağlıyordu. Hislerin gölgesi olmazdı. Ama korku diğer hislere benzemezdi. Korku nefesine karışır, dünyanı tepetaklak eder; karanlıkta bırakır, gölgesini ensende hissetmene neden olurdu.
Hissettiğim tam anlamıyla buydu.
Beraber salona girip masaya yerleşirken dışarıdan sessiz görünüyor olabilirdim ama kafamın içindeki ses susmuyordu. Her karşılaştığımızda aklım duruyordu. Banu çayları doldurup yanıma oturduğunda bakışları bendeydi. "Asma suratını, kahvaltı yapalım kaçarız zaten," dediğinde gülümsemeye çalıştım. Bir şeylerden şüphelenmesini istemiyordum.
"Barın'ın ne işi var biliyor musun kızım?" diye sormadan edemedi Füsun Teyze.
Valeria kızıl saçlarını kulağının arkasına sıkıştırmış, böylelikle bembeyaz yüzünü ortaya çıkarmıştı. Haksızlık etmemek gerekir, güzel bir kadındı. Barın'ın ne işi olduğundan çok onların ne zaman, nerede ve nasıl tanıştıklarını merak ediyordum. Belki bir ara, olur da yalnız kalırsak bunu ona sormak istiyordum. Ankara'da tanışmış olmaları çok düşük bir ihtimaldi, çünkü Valeria'nin Rus olduğunu biliyordum. Valeria Amerika'da yaşıyor olsa gerekti, İngilizcesi çok akıcıydı. Barın'la orada tanışmış olmalılardı. Orada tanışıp âşık olmuş ve artık hayatlarını birleştirmek istemişlerdi.
"Bana söylemedi but kisa olicak," dedi Valeria ağır ağır. Sustuğunda kendisi de ne söylediğini bilmiyor gibiydi. Üzerindeki göbeği açık tişörtünü düzelttiğinde anlaşılmadığını sanarak tekrar edecekti ki Füsun Teyze araya girdi.
"But mu?" Bakışları Banu'ya uğradı ardından tekrardan Valeria'ya baktı. "Canın but mu istiyor kızım? Tüh! Bilseydim yapardım, şimdi buzluktan çıkarsam ancak çözülür buzu."
Banu ile göz göze geldiğimizde ikimizde kendimizi tutamadık ve kahkahamızı koyuverdik. Valeria ama diyememiş olacak ki, but demişti fakat Füsun Teyze olayı çok yanlış anlamıştı. Füsun Teyze gözlerini kocaman açarak bize kızgın bakışlar atarken, ikimiz de anında sessizliğe gömüldük. Valeria Türkçe bilmediği için normalde söylemediği bağlacı bile söylediğinde ne kadar heyecanlı olduğunu fark etmiştim. Yakında kocası olacak adamın annesi ve kız kardeşinin yanında heyecanlanması çok normaldi, elbette.
"Anne demek istiyor ki söylemedi ne işi olduğunu ama," derken ama'yı bastırarak söylemişti. Gülmek istiyor ama annesinin gazabından korktuğu için kendisini tutuyordu. "... kısa sürecekmiş."
"Yes," dedi Valeria gülümseyerek, onu anlayan biri olduğu için sevinmişti.
"Ben yine de akşama but yapayım, söyledik şimdi kıza." Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Banu, kendisine engel olmak için eliyle gülüşünü bastırıyordu. İkimizde birbirimize bakarsak daha çok gülüp Füsun Teyze'nin gözüne batacağımızı biliyorduk, bu yüzden tabağımızdan başımızı kaldırmadık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAFES KUŞU
JugendliteraturÇocukluğunun kahramanı olan Barın'a hislerini anlamlandırmaya çalışan Gülay, büyük bir karmaşanın ortasında bulur kendisini. Aşkı ilk defa hissederken bunu kabullenmek o kadar da kolay değildir. Ona yabancı olan bu his her geçen gün büyürken aşkın y...