İbne

454 42 106
                                    

Hyunjin kapısının duvara çarpmasıyla uyandı. Uykulu gözlerle etrafa bakarken karşısında sinirle ona bakan annesini görünce göz devirdi. Yine ne yapmıştı acaba? Yoksa dün geceyi mi öğrenmişti? Aklına gelen son şeyle korkuyla annesine baktı eğer annesi öğrenirse çatı katına kapatılarak da kurtulamazdı biliyordu. "Dün gece kaçta eve geldin?" Hyunjin düşünür gibi yaptı. En son saate baktığında sabah 5'e geliyordu saat "Gece 12 gibi geldim anne" Bayan Hwang sinirle hâlâ yatakta oturan oğlunun yanına gitti "Bana yalan söyleme Hyunjin gece 3'e kadar seni bekledim. Dün gece neredeydin?" Hyunjin annesinin blöf mü yaptığını yoksa gerçekten merak mı ettiğini bilmiyordu.

Yine de doğruları söylemeyi tercih etti tabii Minho kısmını atlayarak. "Abimin yanına gittim" Bayan Hwang şaşkınlıkla oğluna baktı gerçekleri öğrenmiş olabilir miydi? Kesinlikle bilmediğine emindi kesin mezarlığa gitmişti "Gecenin bir saati mezarlığa gitmekte ne demek yeni huylar çıkarma başımıza" Hyunjin yüzüne bir gülümseme konfurdu "O abim değil babamın bizi uğruna terk ettiği gerçek ailem dediği..." sözlerini tamamlamadan ömce yutkundu acı bir kahkaha attı önce "böyle demişti değil mi babam sana 'sen bir anne bile olmayı beceremiyorsun Chunwa bana gerçek bir evlat, bir aile verdi kendi pis kalbinde boğul' babam o sözleri söykerken ben sizi duydum anne babam bizi terk ederken ben oradaydım" Hyunjin sözlerini tamamladıktan sonra yüzüne sert bir tokat yedi. Annesinden yediği dayak umrunda değildi babasının başka bir kadından bir oğlunun olduğunu öğrendiği ilk an yıkılmıştı o. "Bu evde o adamın da ailesininin de adı anılmayacak anladın mı bir daha evlerine gitme sakın" Bayan Hwang sözlerini bitirdikten sonra odadan çıktı.

Hyunjin derin bir nefes alıp üstünü giyinmeye başladı. Onları terk ettiği için babasına kızmıyordu, babası onu annesine muhtaç ettiği için babasına kızıyordu. Formasını giyindiğinde telefonuna baktı Minho'dan herhangi bir mesaj bekliyordu ama yoktu. Bugün okulda kopacak kıyameti az çok tahmim edebiliyordu. Yeonjun'un eşcinsel olduğu için yıllarca neler çektiğini, neler çektirdiklerini biliyordu. Minho'da aynılarını yaşayacaktı tek farkla Yeonjun'un yanında her zaman Beomgyu vardı ama Minho tek başınaydı kimse ona destek olmayacaktı bunu biliyordu Hyunjin. Telefonunu da alıp aşağı indi. Bayan Hwang merdivenlerden gelen tıkırtılarla oğluna seslendi "Gel kahvaltı yap öyle gidersin okula" "Aç değilim okulda atıştırırım bir şeyler" Hyunjin kapıyı çekip çıktı bugün okula gitmek istemiyordu hiç.

Yavaş adımlarla Minho'yla buluştukları yere geldi ama Minho yoktu bekleyip beklememesi gerektiğini bilmiyordu. Birkaç dakika bekledi bir umut belki konuşurlardı hoş konuşsalar ne diyecekti ki hiçbir şey anlatamazdı. Kendi yanmamak için Minho'yu yakmıştı. Minho'nun gelmeyeceğini anlayınca ayaklarını sürüyerek diğerlerinin yanına ilerledi. Diğerlerinin yanına gelince hepsinin burada olduğunu gördü. Seungmin hariç. Seungmin Chan'la tartıştıklarından beri yanlarına gelmiyordu eskisi kadar. "Günaydın" Felix'in enerjik sesine buruk bir gülümsemeyle baktı. Neyse ki aralarında hâlâ mutlu olabilenlerde vardı. "Günaydın" ruhsuz sesiyle cevaplayınca herkes ona bakmaya başlafı "Bir sorun mu var? Ne o yine Minho'yla kavga mı ettiniz?" Chan'ın gükerek söylediklerine baktı. Keşke basit bir kavga olsaydı dedi içinden. "Yo, yok bir şey Minho'yu görmedim bile hiç" Chan inanmasa da kafasını salladı. Hyunjin ve Minho ayrılmaz bir ikiliydi kesin bir şeyler olmuştu "Minho yok mu yani?" Hyunjin kafasını iki yana salladı. Kimse daha fazla bir şey söylemeden Minho'yu beklemeye başladılar. Jisung daha fazla dayanamayıp konuşmaya başladı "Ben arıyorum Minho'yu kesin başına bir iş açtı gerzekalı. Bir de tek yaşıyor" Jisung telefonunu çıkarmış Minho'yu arayacağı sırada Minho gelmişti yanlarına. "Günaydın herkese" Minho'nun seslenmesiyle herkes Minho'ya bakmaya başladı Minho'yu ilk defa bu kadar ruhsuz görüyorlardı. Çökmüş omuzları, kıpkırmızı olmuş gözleriyle tek kelimeyle berbat gözküyorfu Minho. "Günaydın kardeşim de sen iyi misin?" Minho Chan'ın sorusuna kafa salladı "Dün gece biraz geç yatmışım önemli bir şey yok hadi geç kalmayalım okula" Minho diğerlerinin sorularına maruz kalmamak için önden ilerlemeye başladı. Chan Minho'ya yetişip kolunu omzuna attı. Diğerleri Minho'ya bu kadar iyi davrandıklarına göre Hyunjin henüz bir şey söylemedi herhalde diye düşündü Minho.

Sadece Arkadaşız||HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin