Bu hikayenin bir korkak tarafı olacaksa bu Minho olmayacaktı bu yüzden hiç düşünmeden Hyunjin'le dudaklarını birleştirdi onlar bu saatten sonra hiçbir şey olmayacaklardı bunu biliyordu ama madem hiçbir şey olamayacaklardı neden bir yatakta iki yabancının vedalaşmasına izin vermiyordu ki? Sözler konuşmayacaktı bu sefer sadece birbirlerinin bedenlerindeki öpüşleri konuşacaktı ve bu sefer ikisi de oyunbozanlık yapmayacaklardı çünkü arkadaşlar oyunbozanlık yapardı ve onlar arkadaş değillerdi...
Minho'nun beklediği şey Hyunjin'in ona karşılık vermesiydi ve beklediği de olmuştu Hyunjin gözünden akan yaşlara inat Minho'nun öpüşüne karşılık verdi bunun ikisi arasında bir veda olduğunu biliyordu ikisi de kelimeleri çoktan tüketmişti geriye sadece öpücükleri kalmıştı o yüzden bu gece ikisi de daha fazla konuşmadı onlar yerine odada onların veda buseleri konuştu.
Minho işaret parmağını Hyunjin'in yüzünde gezdirmeye başladı kendini geri çekip yavaşça son kez Hyunjin'in yüzünde gezdirdi dolmaya başlayan gözlerine inat yüzüne buruk bir gülümseme kondurdu. Hyunjin çok fazla oyalandıklarını düşünüp tekrar dudaklarını birleştirdi usulca. Minho yavaşça Hyunjin'in alt dudağını emmeye başladı Minho Hyunjin'i sıkıca belinden tutup odasına yönlendirmeye başladı başta söylediğimiz gibi onlar birbirlerinde çoktan bütün sözleri tüketmişlerdi bundan sonra ikisi de birbiri için iki yabancı olacaktı bu yalnızca iki insanın son seksi değildi bu birbirlerini bitiren iki insanın konuşmadan yaptıkları bir veda dansıydı belki de ve ikisi de biliyordu ki ikisinden biri konuşursa büyü bozulup her şey bitecekti Minho Amerika'ya gidecek Hyunjin ise annesinin istediği hayatı yaşamaya mahkum olacaktı ama şu an bunları düşünmek için erkendi şu an birbirlerini mahveden iki aptal aşığın vedasının vaktiydi.
Minho odaya girmesiyle tekrar Hyunjin'den ayrıldı önce Hyunjin'in üstünü soymaya başladı bu odada iğrenç bir anısı vardı ama şu an bunları düşünüp anı bozmayacaktı şu an karşısında Hyunjin yoktu çok iyi tanıdığı bir yabancı vardı Hyunjin'in üstündekileri çıkardıktan sonra kendi üstündekileri çıkarmaya başladı kıyafetleri bir kenara atıp parmak ucuyla Hyunjin'i yatağa doğru itmeye başladı Hyunjin sanki güçlü bir el onu itiyormuş gibi yatağa doğru ilerledi sonunda yatağa düştüğünde Minho Hyunjin'in üstüne doğru eğilmeye başladı artık sessiz oyunları daha hızlı bir hal almaya başlamıştı. Minho Hyunjin'in boynuna öpücüklerini kondurmaya başladı yavaşça aşağıya doğru ıslak bir yol çiziyordu öpücükleriyle Hyunjin Minho'nun yumuşak saçlarını çekiştirmeye başladı hafifçe, Minho Hyunjin'in pantalondan belli olan aletine ufak bir öpücük kondurdu ardından Hyunjin'in kemerini çözdü yavaşça ardından Hyunjin hafifçe kalçasını kaldırdı pantolonunu çıkardı Minho da hafiçe doğrulup kendi pantolonunu ve boxerını çıkardı artık ikisi de fazlalıklardan kurtulmuştu.
Minho Hyunjin'in yatakta uzanmasına yardım ettikten sonra üstündeki yerini aldı elini çenesine atıp hafifçe okşadı ardından parmaklarını Hyunjin'in dolgun dudaklarının arasına yolladı Hyunjin sanki bir şeker emiyormuş gibi Minho'nun parmaklarını emmeye başladı. Minho Hyunjin'in bu hareketinden bile tahrik olduğunu hissediyordu. Sonunda parmaklarını Hyunjin'in dolgun dudaklarının arasından çekti Hyunjin elinden şekeri alınmış küçük çocuk gibi mızmızlanmaya başladı Minho yan bir sırıtışla Hyunjin'e baktı ardından üç parmağını birden Hyunjin'in deliğine gönderdi Hyunjin acı dolu bir inleme bıraktı vucüdu bir yay gibi gerilmişti şimdiden. Minho parmaklarını daracık delikte gezdirdi ardından parmaklarını dekikten çıkardı ardından izin istermiş gibi Huunjin'e baktı dönüş için son bakıştı bu, Hyunjin terden ıslanmış alnı ve biraz önceki acıdan dolayı dolan gözleriyle kafasını salladı usulca Minho iki eliyle Hyunjin'in kalçasını tuttu sıkıca ardından yavaşça aletini içeriye doğru götürmeye başladı odayı Hyunjin'in inlemeleri ve Minho'nun hızlı nefes alışverişleri dolduruyordu. Minho hareketlerini hızlandırdıkça Hyunjin'in acı dolu inlemeleri zevk inlemelerine dönüyordu "Immh d-daha... Daha da hızlan Minho ahhhmm" Minho hareketlerini de daha da hızlandırdı Hyunjin 'in kabarmaya başlayan aletini çekmeye başladı bir yandan da ikisi de yavaş yavaş sona geldiğini hissediyordu. Hyunjin Minho'nun eline ve göğsüne doğru boşaldı ardından Minho da kendini geri çekip yatağa boşaldı. Minho derin nefesleri arasında hızla inip kalkan göğsüyle kendini yan tarafa attı.
Hyunjin kendini yan tarafa atan Minho'nun göğsüne kafasını yasladı. Minho'nun gitmesini istemiyordu o, hele bu saatten sonra hiç istemiyordu. Minho göğsüne yatan Hyunjin'in saçlarını okşadı artık sessizlik oyununu bozma zamanıydı "Duş almak ister misin?" Hyunjin umut dolu gözlerle Minho'ya baktı belki de gitmeyecekti ardından kafasını iki yana salladı "Uyumak istiyorum sadece" Minho kafasını sallayıp onayladı sadece ve Hyunjin'in saçlarını okşamaya devam etti Hyunjin iyice mayışıp Minho'nun göğsüne kıvrıldı bir kedi gibi. Minho yerinde iyice doğrulup ayağa kalkmaya çalıştı Hyunjin hareketlilikle başını yasladığı göğüsten kaldırıp Minho'ya baktı "Bir sorun mu var?" Minho Hyunjin'in kafasını kaldırmasıyla birlikte yataktan kalktı ardından odadan çıktı. Hyunjin odadan çıkan Minho'yla hızla yerinde doğrulup ayağa kalktı sızlamaya başlayan kalçasını umursamadı o an.
Minho salonda unuttuğu sigarayı alıp odasına geri döndü. Odaya dönen Minho'yla geri yatağa döndü Hyunjin "Gittin sandım" Minho göz ucuyla Hyunjin'e baktı sigarasını yaktı daha sonra ardından bir tane de Hyunjin'e uzattı ama o almayınca geri pakete koydı sanki Hyunjin'in dediklerine sağır olmuştı ona herhangi bir tepki vermiyprdu artık. Geri yatağa yatıp sigarasını içmeye devam etti birkaç saat sonra havalimanında olacaktı zaten şu an yaşananların onun için hiçbir önemi yoktu. Hyunjin Mimho'nun ona kırgın olduğunu biliyordu o yüzden daha fazla uzatmadan tekrar Minho'nun göğsüne uzandı "Biliyorum bana çok kızgınsın ama beni affedeceksin yakında biliyorum" Minho yan bir gülüşle göğsünde yatan Hyunjin'in saçları arasına bir öpücük kondurdu "Hadi artık uyu yarın zor bir gün olacak" Hyunjin o an her ne kadar konuşmak istese de Minho'nun onu cevaplamayacağını bildiği için sadece kafasını sallayıp gözlerini kapattı. Hyunjin Minho'nun onu bırakmayacağına emindi hem onu bırakacak olsa çoktan giderdi değil mi?
Minho Hyunjin'in nefeslerinin düzenli bir hal almasını bekledi onu öylece bırakamazdı onu uyurken bırakmaak ikisi içinde daha iyiydi. Sigarası bitince komodinin üatünde sigarasını söndürdü. Ardından yavaş hareketlerle banyoya gidip kısa bir duş aldı eline gelen ilk kıyafetleri giydiğinde hazırdı ama yapması gereken son bir şey vardı bunca yılın hatrına dostlarına ve Hyunjin'e bir not bırakması lazımdı o yüzden birkaç kağıt ve bir kalem alarak hepsine kısa bir mektup yazdı ardından derin bir uykuda olan Hyunjin'in dudaklarına kısa bir öpücük kondurup sessiz vedasını tamamladı ve evden ayrıldı. Aşağıda omu bekleyen taksiye binip Koreden ayrılmak için havalimanına gitti.
Havalimanına geldiğinde son kez şehre baktı belki de burayı bir daha görmeyecekti belki de yıllar sonra yanında biriyle buraya gelecekti belki de tüm kırgınlıları unutup Hyunjin'i affetmek için buraya dönecekti. Minho aklındaki belkilerle uçağa bindi ne olacağını zaman gösterecekti ona ve herkese....
Herkese merhaba nasılsınız?
Bu aralar aşırı yoğunum sonraki bölüm ne zaman gelir bilmiyorum anlayışınız için şimdiden teşekkürler.
Vee umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Hikayenin akışı ile ilgili fikrinizi yazın lütfen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Arkadaşız||Hyunho
FanfictionSınıfın homofobik ikilisi olan Hyunjin ve Minho'nun bir oyun sonucu zamanla birbirlerine hisleri oluşmaya başlar. "Sana çok azdım bir öpücük yolla bana Hyunjin" Hyunjin sınıftakilerin bakışlarını umursamadan Minho'ya döndü sonuçta onlar arkadaştı bu...